"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/3173 E., 2023/800 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : İstinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereğince temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstinaf bozması üzerine Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.12.2022 tarihli ve 2022/136 Esas, 2022/380 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılana yönelik neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-a ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ancak aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından sanığın cezasının 4 yıl 2 ay hapis cezası olarak infazına karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 01.06.2023 tarihli ve 2022/3173 Esas, 2023/800 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı (aleyhe), katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği hallerde, sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerektiği gözetilmeden sanığa fazla ceza tayini, kanuna ve usule aykırı ise de, ilk derece mahkemesinin bu yanılgısının, dosya içeriği ve delil durumuna göre, yeniden yargılama yapılması ve olayın daha fazla araştırılmasına ihtiyaç duyulmadan, İlk derece Mahkemesince kurulan hükmün 4 numaralı bendinde yer alan ibarelerin tamamının hükümden çıkartılarak yerine, "İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığının kesin olarak tespit edilememesi nedeniyle TCK'nın 29. maddesi gereğince haksız tahrikin derecesi gözetilerek cezasında takdiren 1/4 oranında indirim yapılarak sanığın 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a ve 303/1. maddeleri uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın suç işleme kastı bulunmadığından bahisle vasfa, aleyhe bozma yasağına aykırı karar verildiğine, eksik incelemeye, davanın zamanaşımına uğradığına ve cezanın alt sınırdan belirlenmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.Ceza mahkemeleri tarafından verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararın, 5271 sayılı Kanun'un 223/1. maddesinde öngörülen davayı esastan sonlandırıcı hüküm niteliğinde olmadığı ve bu suretle temyizinin mümkün bulunmadığı, karar tarihi itibariyle ancak itiraz yolunun açık bulunduğu, aynı Kanun'un 283 ve 307/4. maddelerinde düzenlenen aleyhe bozma veya aleyhe değiştirme yasağının sadece davanın esasını çözümleyen hükümlerle sınırlı olarak istinaf veya temyiz yasa yolunda kabul edilmesi nedeniyle aleyhe bozma yasağının ve ceza bakımından kazanılmış hak ilkesinden itiraz mercii tarafından verilen kararlar açısından söz edilemeyeceği anlaşılmakla; tebliğnamedeki "kazanılmış hak ilkesinin ihlal edildiğine" ve Bölge Adliye Mahkemesince, kazanılmış hak sebebiyle "netice cezayı artırmayan" ve dosya kapsamı ile açıkça anlaşıldığından duruşma açılmaksızın sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesinin uygulanması sebebiyle istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verilemeyeceği yönündeki tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, tanık anlatımları ve adli raporlar nazara alındığında eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun tüm unsurlarının oluştuğu, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, eksik incelemenin bulunmadığı, aleyhe bozma yasağına aykırı hareket edilmediği, 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereği zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 01.06.2023 tarihli ve 2022/3173 Esas, 2023/800 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.01.2025 tarihinde karar verildi.