"İçtihat Metni"
K A N U N Y A R A R I N A
B O Z M A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Çekerek Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.11.2019 tarihli ve 2019/50 Esas, 2019/182 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.240,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 06.11.2019 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 26.07.2023 tarihli ve 2023/4474 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.09.2023 tarihli ve KYB-2023/91422 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.09.2023 tarihli ve KYB-2023/91422 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre, 11.01.2016 tarihinde çıkan tartışmada sanığın mağdur ...'i silahla basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek düzeyde yaraladığı gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiş ise de; mağdurun aşamalarda alınan beyanlarında sanığın kendisine eliyle vurduğunu beyan etmesi, aynı şekilde sanığın aşamalarda alınan savunmalarında mağdura eliyle vurduğuna açık ikrarda bulunması ile dosya içerisindeki diğer beyanların da bu hususu doğrulaması ve mağdurun da yargılama aşamasında sanık hakkındaki şikâyetinden 08.05.2019 tarihli celsede vazgeçmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesinde düzenlenen yargılama konusu suçun, soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu ve şikayetten vazgeçme sebebiyle anılan Kanun'un 73/4 ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un, “Kasten yaralama” başlıklı 86 ncı maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendine göre; “(2) (Ek fıkra: 31.3.2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12.5.2022-7406/3 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.
(3) Kasten yaralama suçunun;
e) Silahla,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında,... artırılır."
5237 sayılı Kanun'un, "Faillik" başlıklı 37 nci maddesinin birinci fıkrasında ise; "(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde mağdur ...'in inceleme dışı diğer sanıklar ... ve İsmail tarafından silahtan sayılan cisimle yaralandığı ve Mahkemenin kabulünün de bu şekilde olduğu olayda, sanıkların fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak aynı fikir ve eylem birliği içerisinde neticeye birlikte sebebiyet verdikleri ve diğer sanıkların cezasından silah nedeniyle artırım yapıldığı, hükümlünün de 5237 sayılı Kanun'un 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca
cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği, bu hâli ile sanıkların eyleminin şikâyete tabi suçlardan olmadığı anlaşılmıştır.
3. Kovuşturma aşamasında mağdurun, 08.05.2019 tarihli oturumda şikâyetinden vazgeçtiğini beyan ettiği belirlenmiş ise de kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi halinin şikâyete tabi suçlardan olmadığı anlaşıldığından hükümlü hakkındaki davanın düşürülmesi istemini içeren kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.12.2023 tarihinde karar verildi.