"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
... 1. Çocuk Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2014/859 Esas, 2015/647 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu erteleme süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 171 ... maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kamu davası açılması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 31 ... maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası
uyarınca 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Kanun'un 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 01.10.2015 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11.09.2023 tarihli ve 2023/14302 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve KYB-2023/98846 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyasının sureti Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve KYB-2023/98846 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5395 sayılı Kanun'un 'Kamu davasının açılmasının ertelenmesi' başlıklı 19. maddesi gereği '...Çocuğa yüklenen suçtan dolayı Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir. Ancak, bu kişiler açısından erteleme süresi üç yıldır.' şeklindeki düzenleme nazara alındığında;
Dosya kapsamına göre, suçun işlendiği tarihte suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kamu davasının ertelenmesine dair kararın, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 19/1. maddesi uyarınca 3 yıllık denetim süresine tâbi olduğu ve 3 yıllık denetim süresinin de 13.06.2009 tarihinde tamamlandığı, iddianame düzenlenmesine esas alınan ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.06.2012 tarihli ve 2012/226 esas, 2012/655 sayılı kararına konu suç tarihinin ise 20.01.2012 olduğu cihetle, denetim süresi bittikten sonra işlenmiş suç nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına konu suç hakkında iddianame düzenlenip mahkumiyet karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre de;
1) Kayden 10.01.1992 doğumlu olan ve suçun işlendiği 09.04.2006 tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında silahla basit yaralama suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 86/2 ve 86/3-e maddelerinde öngürülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca mahkumiyete konu suça ilişkin olağan zamanaşımı süresinin 5 yıl 4 ay, olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 7 yıl 12 ay olduğu, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının ertelenmesine dair kararın ise 13.06.2006 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde ... Çocuk Mahkemesinin 01.10.2015 tarihli kararında 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun, 5237 sayılı Kanun'un 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendinin;
“Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.”
Şeklinde düzenlendiği belirlenmiştir.
2. Hükümlünün tartıştığı şikâyetçiye bıçak ile vurarak adlî muayene raporunun içeriğine göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir şeklinde yaraladığı, hükümlü hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 01.06.2006 tarihli ve 2006/64623 Soruşturma, 2006/210 Karar sayılı kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği 3 yıllık erteleme süresine tabi olduğu, hükümlünün adlî sicil belgesinin incelenmesinde 12.07.2007 tarihinde işlediği ... 2. Çocuk Mahkemesinin, 18.06.2010 tarihli ve 2008/25 Esas, 2010/541 Karar sayılı ilâmına konu iftira suçundan adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan kararın 18.06.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. 5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı başlıklı 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve ikinci fıkrasının ilgili bölümüne göre;
"(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
(e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; ...geçmesiyle kamu davası düşer."
5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi başlıklı 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası; "Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar." şeklinde düzenlemeye haizdir.
5271 sayılı Kanun'un 171 ... maddesinin dördüncü fıkrasının ilgili bölümünde kamu davasının açılmasının ertelenmesi hâlinde erteleme süresince zamanaşımının işlemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Hükümlü hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında bulunduğu ve 4 yıllık olağan, 6 yıllık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirlenmiştir.
4. Hükümlünün üzerine atılı suçu 08.04.2006 tarihinde işlediği, hükümlünün hakkındaki kamu davasının ertelenmesine ilişkin kararın 01.06.2006 tarihinde verildiği, 12.07.2007 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediği, erteleme süresinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine 11.11.2014 tarihinde iddianame düzenlendiği, suç tarihinde başlayan sürenin 5271 sayılı Kanun'un 171 ... maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereğince 01.06.2006 ilâ 12.07.2007 tarihleri arasında 1 yıl 1 ay 11 gün süreyle durduğu, erteleme süresinde işlenen suç tarihi olan 12.07.2007 tarihinden itibaren
zamanaşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; 08.04.2006 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde iddianamenin düzenlendiği 11.11.2014 tarihine kadar 19.05.2011 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, ikinci fıkrası gereğince 4 yıllık olağan zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle hükümlü hakkında açılan davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiğinden kanun yararına bozma talebi yerinde görülmekle, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bahse konu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen ... 1. Çocuk Mahkemesinin, 01.10.2015 tarihli ve 2014/859 Esas, 2015/647 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca bozma nedeninin hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektirdiğinden, hükümlü hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.12.2023 tarihinde karar verildi.