"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
İNCELEME KONUSU
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA
BOZMA YOLUNA
BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Bozma üzerine verilen İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.11.2021 tarihli ve 2021/229 Esas, 2021/602 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 ... maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, temyiz edilmeksizin 07.10.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11.09.2023 tarihli ve 2023/14909 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve KYB-2023/98878 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.10.2023 tarihli ve KYB-2023/98878 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“...Dosya kapsamına göre, sanığın aynı olay sırasında aynı mağdura yönelik gerçekleştirdiği iddia olunan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 09.04.2015 tarihli ve 2015/46289 soruşturma, 2015/15249 esas, 2015/12220 sayılı sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.11.2015 tarihli ve 2015/219 esas, 2015/442 sayılı kararı ile beraatine karar verilmesini müteakip, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 06.05.2019 tarihli ve 2019/10328 esas, 2019/6251 karar sayılı ilamı ile; '...Katılanın işyerinden evine gitmek üzere sanığa ait ticari taksiye bindikten sonra aralarında tartışma yaşandığı, tartışma üzerine katılanın Fatih Ekipler Amirliği Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğüne gitmek istediğini beyan ettiği, sanığın ise rızası hilafına aracı bir sokakta park edip aracın kapılarını kilitleyerek katılanı araçta tuttuğu, hakaret ettiği ve darp ettiği şeklindeki olayda; kasten yaralama ve hakaret suçlarından İstanbul 71. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, dosyanın temyiz incelemesinden geçerek bozulduğu ve hala İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinde 2021/229 Esas sayısı ile derdest olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 42. maddesi uyarınca her iki iddiaya konu fiil bir bütün olarak hukuki anlamda cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu oluşturduğundan her iki dava dosyasının birleştirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,' şeklindeki gerekçe ile bozulduğu anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı bulunan kasten yaralama suçunun, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin cebir unsuru oluşturup oluşturmadığının Mahkemesince değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. Olay günü hükümlünün kullandığı ticari taksiye müşteri olarak binen katılan ile hükümlü arasında çıkan tartışmada hükümlünün katılana yumruk atarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaraladığı ve hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, 20.11.2013 tarihli ve 2013/141776 Soruşturma, 2013/59327 Esas, 2013/29129 İddianame numaralı evrakı ile düzenlenen iddianamede hükümlünün kasten yaralama ve hakaret suçlarından 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 125 nci maddesinin birinci fıkrası gereği cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. İstanbul (Kapatılan) 71. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2014/343 Esas ve 2014/768 Karar sayılı kararı ile hükümlünün kasten yaralama ve hakaret suçlarından mahkûmiyetlerine karar verildiği, anılan kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 23.02.2021
tarihli ve 2020/11401 Esas, 2021/5763 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usûlü yönünden değerlendirme yapılmak üzere bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine Mahkemece inceleme konusu kararın verildiği anlaşılmıştır.
3. İstanbul (Kapatılan) 71. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2014/343 Esas ve 2014/768 Karar sayılı kararından sonra katılan vekilinin hükümlü hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da şikâyetçi olması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.04.2015 tarihli ve 2015/46289 Soruşturma, 2015/15249 Esas, 2015/12220 İddianame numaralı evrakı ile düzenlenen iddianamede hükümlünün kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereği cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2015 tarihli ve 2015/219 Esas, 2015/442 Karar sayılı kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereği beraat kararı verildiği, anılan kararın katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin, 21.09.2022 tarihli ve 2020/541 Esas, 2022/12530 Karar sayılı kararı ile;
"Katılanın işyerinden evine gitmek üzere sanığa ait ticari taksiye bindikten sonra aralarında tartışma yaşandığı, tartışma üzerine katılanın Fatih Ekipler Amirliği Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğüne gitmek istediğini beyan ettiği, sanığın ise rızası hilafına aracı bir sokakta park edip aracın kapılarını kilitleyerek katılanı araçta tuttuğu, hakaret ettiği ve darp ettiği şeklindeki olayda; kasten yaralama ve hakaret suçlarından İstanbul 71. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, dosyanın temyiz incelemesinden geçerek bozulduğu ve hala İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinde 2021/229 Esas sayısı ile derdest olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 42. maddesi uyarınca her iki iddiaya konu fiil bir bütün olarak hukuki anlamda cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu oluşturduğundan her iki dava dosyasının birleştirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,"
Nedeniyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
4. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin bozma ilâmındaki gerekçeye göre hükümlünün gerçekleştirdiği kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir unsurunu oluşturup oluşturmadığının her iki davanın birleştirilerek mahallinde mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği belirlenmekle hükümlü hakkındaki kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet kararına yönelik kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen İstanbul 36. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.11.2021 tarihli ve 2021/229 Esas, 2021/602 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.12.2023 tarihinde karar verildi.