"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1624 E., 2023/1597 K.
SUÇLAR : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286/1 ve 286/2-a maddeleri uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükemleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1.maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.04.2022 tarihli ve 2021/88 Esas, 2022/180 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında,
a) Maktul ...'e yönelik kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Katılan ...'e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 81/1, 35/2, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2.Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07.07.2023 tarihli ve 2022/1624 Esas, 2023/1597 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında ilk derece mahkemesince kurulan ve kasten öldürme suçu yönünden res'en de istinafa tabi olan hükümlere yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiilerinin temyiz sebepleri özetle; haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, kastın yokluğuna, suçun vasfına, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine, eylemin kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçu kapsamında kaldığına ilişkindir.
III. GEREKÇE
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, suçta kullanılan aletin öldürmeye elverişli olması, hedef alınan vücut bölgeleri, yaralanmaların niteliği hususları nazara alındığında sanığın eylemlerine uyan suçların vasfının doğru biçimde belirlendiği, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından sanık müdafiilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde bozma nedenleri dışında hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanığın suçta kullandığı tabanca ile birden fazla kez ateş etmesi sonucu katılan ...'i sağ akciğerde minimal kontüzyona, retroperitoneal hematoma, sağ 8. kot kırığına, sol asetebulum kırığına ve sol iliak kanat kırığına, sol femoral sinir hasarına neden olan, yaşamını tehlikeye sokacak, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve ağır (5.) derecede kemik kırığına neden olacak biçimde yaraladığı anlaşılan olayda, sanık hakkında katılan ...'e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan teşebbüs nedeniyle (9) yıldan (15) yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak makul orandan asgari düzeyde uzaklaşmak suretiyle bir ceza belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Olay tarihinde, maktul ... ve katılan ...'in sanığın işletmekte olduğu çay ocağına gelerek taşkınlık yapıp küfür ettikleri, bu haliyle maktulden ve katılan ...'ten sanığa yönelen ve haksız tahrik teşkil eden söz ile davranışın bulunduğu anlaşıldığından, haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışların ulaştığı boyut gözetilerek, sanık hakkında kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından hükmolunan cezalardan 5237 sayılı Kanun' un 29. maddesi uyarınca asgari düzeyde haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği düşünülmeden, yazılı biçimde uygulamalar yapılması suretiyle fazla cezalara hükmolunması, hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünün (2) ve (3) numaralı paragraflarında açıklanan nedenlerle sanık müdafiilerinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 07.07.2023 tarihli ve 2022/1624 Esas, 2023/1597 Karar sayılı kararının "teşebbüsün derecesi ve haksız tahrikin varlığı" yönlerinden 5271 sayılı Kanun’un 302/2.maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.02.2025 tarihinde karar verildi.