"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/243 E., 2023/414 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorlu 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2021/334 Esas, 2021/879 Karar sayılı bozma üzerine verdiği kararının, katılan vekili ile sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 21.03.2023 tarihli ve 2022/12849 Esas, 2023/1197 Karar sayılı kararı ile, "sanık lehine asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi" nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
2. Çorlu 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.07.2023 tarihli ve 2023/243 Esas, 2023/414 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 3-e, 87/2-b, 2-son, 29/1, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebepleri, sanık hakkında hükmolunan ceza miktarının az olduğuna, haksız tahrik ile takdiri indirim maddelerinin uygulanmaması gerektiğine,
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri, meşru savunma şartlarının oluştuğuna, sanığın yaralama kastı bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Olay günü sanık ile katılan arasında, katılanın sanığın sevgilisi hakkında dedikodu çıkarması, sanığın ise katılanın eşiyle arasına nifak sokacak türde sözler sarf etmesi nedeniyle tartışma çıktığı, katılanın sanığa eliyle vurduğu ve sanığı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, sanığın ise ele geçirilemeyen bıçakla katılanı sol bacağından yaraladığı, katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek yaralanmasının sol alt ekstremitedeki fonksiyonel kısıtlılık nedeniyle organlardan birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu anlaşılan olayda,
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, eylemin sanık tarafından kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğu, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, somut olayda saldırı ve savunma arasında orantı bulunmaması nedeniyle sanık lehine meşru savunma ve sınırın aşılması ile buna bağlı beraat kararı verilmesi koşullarının oluşmadığı, katılandan kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturduğu kabul edilen söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak uygulanan haksız tahrik indirim oranının isabetli olduğu, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Çorlu 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.07.2023 tarihli ve 2023/243 Esas, 2023/414 Karar sayılı kararında katılan vekili ile sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.06.2024 tarihinde karar verildi.