"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/854 E., 2023/844 K.
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi ret, kısmi temyiz başvurularının esastan reddi ile hükümlerin
onanması
Katılan ...'ın temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; katılanın kendisine usulüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un (5271 sayılı Kanun) 291. maddesinde belirlenen on beş günlük süre geçtikten sonra 28.09.2023 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun'un 298. maddesi gereğince reddine karar verilerek sanıklar müdafilerinin temyiz talepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanunu’nun 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir
olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.02.2023 tarihli ve 2021/74 Esas, 2023/62 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37/1. maddesi delaletiyle 81/1, 53/1-2-3 ve 58/6. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
b) Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 53/1-2-3 ve 58/6. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
c) Sanık ... hakkında maktul ...'a yönelik kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1. maddesi delaletiyle 81/1, 53/1-2-3 ve 58/6. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
d) Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1. maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e,87/1-d, 53/1-2-3 ve 58/6. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/854 Esas, 2023/844 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan ... vekili, Cumhuriyet savcısı ve sanıklar müdafiilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık ... müdafiilerinin temyiz istemi, sübuta, eksik araştırmaya, sanık ... yönünden kasten öldürme suçundan beraat kararı verilmesine ve sadece kasten yaralama suçundan ceza verilmesi gerektiğine, takdiri indirim maddesinin uygulanmasına, meşru savunmaya ve haksız tahrik'e, ilişkindir.
2. Sanık ... müdafiilerinin temyiz istemi, sübuta, kararın gerekçesiz olduğuna, haksız tahrikin varlığına, takdiri indirim maddesinin ve lehe hükümlerin uygulanması talebi'ne, ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Katılan ... ve maktul ...'in olay günü sabah saatlerinden itibaren iki hafta kadar önce Esenyurt ilçesinden kiraladıkları Renault Fluence marka araç ile birlikte gezip dolaştıkları, akşam saat 17:00 sıralarında maktul ...’in kız arkadaşı tanık ...'ı ikamet ettiği Bayramtepe'deki evinin önünden aldıkları, araç ile gezip dolaştıktan sonra bir kokoreççide oturdukları, sohbet esnasında ...’ın katılan ve maktule yönelik olarak bir arkadaşının uyuşturucu aradığını ve ona uyuşturucu bulup bulamayacağını sorduğu, maktulün ise Esenyurt’ta tanıdığı bir kişide uyuşturucu madde olduğunu söylediği, ...’ın ... isimli arkadaşlarından uyuşturucu maddeyi arayan diğer arkadaşlarının telefonunu öğrendikleri, bu suretle maktulün ... olarak kendisini tanıtan şahısla telefonda görüştükleri ve uyuşturucu madde ticaretine ilişkin buluşmak üzere anlaştıkları, ... ismiyle kendisini tanıtan şahsın hakkındaki evrak tefrik edilen ... Dulkadir olduğu, sanıklar ... ve ...'nin birlikte ...'in evinde iken ...'ın sanık ...'i arayarak kendisini almasını istediği, sanık ...'ın kiraladığı araçla sanıklar ... ve ...'nin ...'ı evinden alarak maktul ve katılan ile buluştukları, maktul ve katılan ...'in bulunduğu Fluence marka araç ile sanıkların ve ...'ın bulunduğu Golf marka aracın yan yana park ettikleri, ...'ın ve sanık ...'nin Golf marka araçtan inerek Fluence marka araca bindikleri, sanık ...'in Golf marka aracın sürücü koltuğunda kaldığı, maktulün aracı kokoreççiye doğru sürdüğü, sanık ...'in ise sevk ve idaresindeki araçla diğer aracı arkadan takip ettiği, kokoreççinin önünde iki aracın yan yana park ettiği, Fluence marka aracın içerisinde maktul, katılan ..., sanık ... ve ... bulunduğu halde araç içerisinden inmeden konuşmaya başladıkları, ...'ın araçta maktul ...’e malları alacak kişinin kendisinin olmadığını, malları başkasının alacağını söylediği, maktulün de ...'a yönelik "git kardeşim malları alacak olan şahısla görüş paralarını gör, paralarını gördüm de, ben de gelip paraları göreyim, ondan sonra sen beni takip edersin. Ben de seni malların olduğu yere götürürüm, sen de gözünle malları görürsün" dediği, bu konuşmadan sonra aracın arka koltuğunda oturan ... ve ...'nin araçtan inerek birlikte geldikleri Golf marka araca bindikleri ve oradan ayrıldıkları, maktul ile katılan ...'in ise araçtan inerek kokoreççide tanıdıkları başka kişilerin yanına oturarak çay içtikleri, bu sırada maktul ...’e telefon geldiği, sonrasında katılan ve maktulün yeniden buluştukları, maktul ve katılanın bulunduğu Fluence marka araca sanık ... ve ...'ın bindiği, sanık ...'nin ise Golf marka aracın şoför koltuğuna geçtiği, Fluence marka araç trafikte düşük hızda hareket halindeyken sanık ...'nin kullandığı arabanın da bu aracı takip ettiği, maktul ile ... arasında yine paranın hazır olup olmadığı ile ilgili konuşmalar geçtiği, ...'ın paranın hazır olmadığını söylemesi ile maktulün ''siz inin abileriniz gelince biz de 3-4 dakikaya geliriz buralardayız'' dediği, böylelikle sanık ... ve ...'ın arabadan indiği, sonrasında yeniden araca binerek arka koltuğuna oturdukları, bu esnada sol arka yolcu koltuğunda oturan sanık ...'in silahını maktulün kafasına sağ arka yolcu koltuğunda oturan ...'ın ise kolunu katılanın boğazına dayadıkları, sanık ...'in "sağdan gir" şeklinde komut verdiği maktulün sağa girmeyerek sevk ve idaresinde olan aracı ile yoluna devam etmesi üzerine araç içerisinde başlayan tartışmada ...’ın elinde bulunan silahla ateş ettiği katılanı baldır bölgesinden yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve vücut fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek kemik kırığına sebebiyet verecek nitelikte
yaraladığı, sanık ...'in ise elinde bulunan silahla maktule ateş ettiği, maktulün hareket halindeki araçtan düştüğü ve ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kot kırıklarıyla birlikte iç organ yaralanmasından gelen iç kanama ve pnömatoraks sonucu hayatını kaybettiği, aracın yavaşlaması ile ... ve sanık ...'in araçtan inerek takip halindeki sanık ...'nin kullanımındaki araca binerek olay yerinden uzaklaştıkları olayda;
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık ... tarafından fail olarak gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, meşru savunmanın koşullarının bulunmadığı, maktulden ve katılandan sanıklara yönelen haksız tahrik oluşturan bir davranışın bulunmadığı anlaşıldığından haksız tahrik indirimi yapılmamasının isabetli olduğu, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımlarının bozmaya ilişkin hususlar dışında yasal bağlamda ve gerekçeleri gösterilerek belirlendiği, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından, sanık ... hakkında kurulan hükümlerdeki düzeltme ve sanık ... hakkında kurulan hükümlerdeki bozma nedeni dışında hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde ikinci kez tekerrüre esas alınan mahkeme ilamının karar numarasının doğru belirlenmesine karşın, esas numarasının hatalı olarak gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuş ise de; söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
4. Sanık ...'nin sanık ... ve ...'ın eylemlerinin gerçekleştiği aracın arkasında başka bir araçta bulunarak onları takip ettiği, sanık ... 'in eylemlerini gerçekleştirdikten sonra sanık ...'nin bulunduğu araca gelerek olay yerinden kaçtıkları, bu haliyle sanık ...'nin sanık ... ve ...'ın yanında yer almak ve olay yerinden onları kaçırmak suretiyle suçun işlenmesini kolaylaştırarak, kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarına yardım eden olarak iştirak ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 39. maddesi yerine yazılı şekilde 5237 sayılı Kanun'un 37. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
A. Sanıklar ... ile ... Hakkında Maktul ...'a Yönelik Kasten Öldürme ve Katılan ...'a Yönelik Kasten Yaralama Suçlarından Verilen Hükümlere Yönelik Katılan ...'ın Temyiz İstemi Yönünden
Katılan ...'a usûlüne uygun şekilde tefhim edilen karara karşı katılanın 5271 sayılı Kanun'un 291/1. maddesinde belirtilen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, katılanın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık ... Hakkında Maktul ...'a Yönelik Kasten Öldürme ve Katılan ...'a Yönelik Kasten Yaralama Suçlarından Verilen Hükümlere Yönelik Sanık ... Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünün (3) numaralı paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/854 Esas, 2023/844 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303. maddesi gereği sanık ... hakkında hüküm fıkrasının tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ilgili bölümündeki "2017/506 Esas" ibaresinin "2017/560 Esas" ibaresiyle değiştirilmesi suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C. Sanık ... Hakkında Maktul ...'a Yönelik Kasten Öldürme ve Katılan ...'a Yönelik Kasten Yaralama Suçlarından Verilen Hükümlere Yönelik Sanık ... Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde (4) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.06.2023 tarihli ve 2023/854 Esas, 2023/844 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.02.2025 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Yapılan yargılama ve incelenen dosya kapsamına göre, hakkındaki hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilen sanık ... ve evrakı tefrik edilen ... Dulkadir'in arkadaşı olan sanık ...'in yaptıkları plan ve organizasyon çerçevesinde uyuşturucu madde temin etme konusunda temasa geçtikleri maktul ... ve katılan ... ile buluştukları, bu kapsamda taraflar arasındaki ilk görüşmede sanık ...'nin maktul ve katılanın içinde bulundukları Renault Fluence marka araca binerek bu konudaki pazarlığın tarafı olduğu, sanık ...'in ve inceleme dışı ...'ın ise önce Volkswagen Golf marka araçta kalıp bekledikleri, ardından her ikisinin maktul ve katılanın aracına geçtikleri, sanık ...'nin ise bu kez arkadaki Volkswagen Golf marka araca geçerek öndeki aracı yakın mesafeden takibe başladığı, maktul ve katılan ile sanık ... ve ... arasında uyuşturucu maddenin ve paranın temini konusunda çıkan tartışmanın büyümesi üzerine hareket halindeki araçta sanık ...'in elindeki tabancayla yakın mesafeden ateş ettiği maktul ...'i öldürdüğü, ...'ın ise yine tabancayla ateş ederek katılan ...'i ... tehlike geçirmesine ve vücutta hayat fonksiyonlarına ağır (6) derecede etkili kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı, ardından her ikisinin kendilerini çok yakından takip eden sanık ...'nin aracına binerek olay yerinden kaçtıkları olayda, sanıkların olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışları, her üçünün de uyuşturucu temini konusundaki arayış ve pazarlığın parçası olmaları, sanık ...'nin yapılan ilk görüşmede maktul ve katılanla bizzat görüşen kişi olması, bu ilk görüşmenin sonuçsuz kalması üzerine diğer sanık ... ve ...'ın öndeki araca geçmeleri ve sanık ...'nin onları olay anına kadar çok yakın mesafeden takip etmesi ve ... gerçekleştikten sonra sanıkları aracına alarak kaçırması bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasındaki eyleme ilişkin işbirliği ve sanığın fonksiyonel katkısının TCK'nin 39. maddesindeki "suça yardım" boyutunu fazlasıyla aştığı ve bu itibarla sanığın TCK 37 maddesi uyarınca "fail" sıfatıyla mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olmamız nedeniyle tarafımızca isabetli görülen İlk Derece Mahkemesi ve buna ilişkin istinaf istemlerini esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması görüşüyle sayın çoğunluğun sanık ... yönünden bozma düşüncesine katılmıyoruz.