Logo

1. Ceza Dairesi2023/8935 E. 2024/1414 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın işlediği kasten öldürme suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü kızıyla gönül ilişkisi yaşaması ve birlikte kaçması nedeniyle öldürdüğü, maktulün sanığa karşı sadakat yükümlülüğü bulunmadığı, maktulden sanığa yönelik haksız bir söz veya davranışın da bulunmadığı gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmediğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 25.09.2023 tarihli ve 2022/8678 Esas, 2023/5638 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.11.2023 tarihli ve 1-2022/102709 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 ... maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu ;

Sanığın ilk haksız hareketin olaydan önce çıkan tartışma sırasında kendisine sinkaflı ve küfürlü sözlerle hakaret eden maktulden kaynaklandığı ve eylemini maktulün kendisine yönelik sinkaflı ve küfürlü sözleri üzerine gerçekleştirdiğine ilişkin savunmasının aksine dosya kapsamında herhangi bir delil mevcut olmadığı gibi görgü tanıklarının, yalnızca sanığın maktulü bıçakladığı anı gördükleri, öncesinde dışarıda bağrışma sesleri duyduklarını ifade ettikleri, başkaca bilgilerinin bulunmadığı, dolayısıyla sanığın savunmasının aksine tanık beyanı da bulunmadığı, tanıkların bağrışma sesleri duydukları şeklindeki beyanlarının ise sanık ile maktul arasında olaydan önce bir tartışma yaşandığına delalet etmesi bakımından sanığın savunmasını destekler mahiyette olduğu dolayısıyla sanığın aksi kanıtlanamayan savunmasına itibar edilmesi gerektiği, buna göre, sanığın ilk haksız hareketin maktulden kaynaklandığına ilişkin aksi kanıtlanamayan savunmasına itibar edilerek, eylemini maktulün hakaret mahiyetindeki sözlerinin yarattığı öfke ve elemin etkisi altında gerçekleştirdiğinin kabulü ile lehine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29 uncu maddesi uyarınca, haksız tahrik oluşturan eylemin ulaştığı boyuta göre asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği halde, haksız tahrik hükmü uygulanmadan verilen mahkumiyet hükmünün hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına ilişkin ilâmının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.

II. GEREKÇE

Dosya kapsamına göre; maktulün, sanığın evli olan kızı ... ile gönül ilişkisi yaşadıkları, olay tarihinden evvel birlikte kaçtıkları, daha sonra ...'nın ... iline dönerek çocukları ile ayrı bir evde yaşamaya başladığı, olay günü bu evde maktul ile ... bulundukları halde, ...'nın kızı olan ...'nin eve gelerek yatak odasında maktulün olduğunu fark etmesi üzerine maktulün apar topar evden kaçtığı, ...'nin dedesi olan sanığa telefon edip durumu anlatması üzerine eve gelen sanığın kızı ...'ya kızdığı, daha sonra sanığın yanına olayda kullandığı bıçağı alarak kaçan maktulü aramak için motosikleti ile evden çıktığı ve maktulü gördüğü olay yerinde eylemi gerçekleştirdiği, tanıklar ..., ... ... ve ... beyanlarına göre maktulü hem bıçaklayıp hem tekme ve yumruklarla darp edip saçından tutup sürüklediği, ...'in beyanında belirttiği üzere "bu adam evli kadını kaçırdı" şeklinde çevrede bulunanlara doğru bağırdığı, sanığın maktulü kızı ... ile devam ettirdiği birlikteliği sebebiyle öldürdüğü, maktulün sanığa karşı sadakat yükümlülüğü de bulunmadığı, maktulden sanığa yönelen haksız söz veya davranış bulunmadığı anlaşılmakla, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik görülmediğinden, Dairemizce verilen temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının oy birliğiyle yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR

1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy birliğiyle REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308 ... maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 25.09.2023 tarihli ve 2022/8678 Esas, 2023/5638 Karar sayılı temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.03.2024 tarihinde karar verildi.