Logo

1. Ceza Dairesi2023/9032 E. 2025/1706 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın maktulü öldürme eyleminde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve uygulanacaksa derecesinin ne olacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile maktul arasında uzun süredir devam eden tehdit ve hakaret içeren mesajlar ve telefon görüşmeleri ile tanık beyanları dikkate alındığında, maktulün sanığa yönelik haksız tahrik oluşturan eylemlerinin sürekliliği ve boyutu gözetilerek, verilen cezanın makul olandan fazla olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/2519 E., 2023/1942 K.

SUÇ : Kasten öldürme

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurularının esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1 ve 286/2-a maddeleri uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin ve katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.05.2023 tarihli ve 2022/616 Esas, 2023/173 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 29/1, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.09.2023 tarihli ve 2023/2519 Esas, 2023/1942 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafii ile katılan ... vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1.Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; meşru savunmaya, meşru savunmada sınırın aşıldığına, eylemin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama olduğundan bahisle suç vasfına, diğer lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

2. Katılan ... vekilinin temyiz sebepleri özetle; eylemin tasarlanarak ve eziyet çektirerek işlendiğinden bahisle suç vasfına, eksik incelemeye, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, haksız tahrikin derecesine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1.Sanık ... ile maktul ...'ın 2012 yılında maktulün sanığın çalıştığı sürücü kursuna sürücü belgesi almak için kaydolması ve eğitmenliğini sanığın yapmasından kaynaklı tanıştıkları, sanık ile maktul arasındaki eğitmen ve kursiyer ilişkisi sona erdikten sonra ilk kez sanık ile maktulün 2017 yılında karşılaştıkları, maktulün maddi durumunun kötü olması nedeniyle sanığın yardımcı olmak maksadıyla maktule bir miktar para verdiği, sonrasında maktulün sürekli olacak şekilde farklı numaralardan sanığı arayarak sanığa ve ailesine karşı hakaret, tehdit etmek suretiyle sanıktan para talep etmeye başladığı, sanığın maktulün kendisine ve ailesine zarar vereceği endişesi ile çeşitli aralıklarla maktule para vermek zorunda kaldığı, maktulün zaman içinde giderek sanığın huzur ve sükununu bozacak şekilde eylemlerde bulunmaya devam ettiği, bu hususun tanık beyanları, telefon görüşme ve mesaj kayıtlarından anlaşıldığı, suç tarihinde saat 18.00 sıralarında tarafların buluştuğu ve konuşmaya başladıkları, maktulün sanık ve ailesini tehdit ederek yine sanıktan para talep ettiği, sanığın olumsuz cevap vermesi üzerine aralarında yaşanan boğuşmanın ardından maktulün boğazını ip ile sıkmak suretiyle maktulü kasten öldürdüğü, sonrasında maktulü zeytin ağacına asarak olay yerinden ayrıldığı, maktulün kesin ölüm sebebinin bağla boğmaya bağlı mekanik asfiksi sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.

2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından öldürme kastı ile gerçekleştirildiğinin saptandığı, sanığın öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanık aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, eziyet çektirerek öldürmenin ise öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet

çektirme kastını içeren, ölümü meydana getirme bakımından zorunlu olmayan ve ölüme takaddüm eder vahşice hareketler olarak tanımlanması karşısında sanığın canavarca hisle ya da eziyet çektirerek öldürme amacıyla hareket ettiğini kabule yeterli her türlü kuşkudan uzak yeterli kesin kanıt bulunmadığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, meşru savunma ve meşru savunmada sınırın aşılması şartlarının oluşmadığı, takdîri indirimin Mahkemenin takdîr yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği, ceza miktarı nazara alındığında başkaca lehe hükümlerin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Sanık ile maktul arasında tespit edilen mesaj kayıtları, telefon görüşme kayıtları, tanık beyanları ile sanığın aşamalarda değişmeyen savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, olay öncesi maktulün, sanığa ve ailesine yönelik uzun bir sürece yayılan tevali eden tehdit ve hakaret içeren sözler sarf ederek sanıktan para talep etmesi karşısında, maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların sürekliliği, niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanırken makule (ortaya) yakın bir ceza belirlenmesi yerine, yazılı şekilde 16 yıl hapis cezası belirlenmek suretiyle fazla ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünün (3) numaralı paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi haksız tahrikin derecesi yönünden yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 13.09.2023 tarihli ve 2023/2519 Esas, 2023/1942 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.03.2025 tarihinde karar verildi.