"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/2264 E., 2023/2233 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. ve 286/2-(a) maddeleri gereği temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereğince temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.05.2023 tarihli ve 2022/611 Esas, 2023/260 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılana karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-(e), 87/2-(b), 29/1, 62/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 12 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin, 12.09.2023 tarihli ve 2023/2264 Esas, 2023/2233 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı(aleyhe), katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-(a) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi özetle; suç vasfının kasten öldürmeye teşebbüs olduğuna, temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi gerektiğine, sanığın cezasında haksız tahrik ve takdiri indirim hükümleri uygulanarak indirim yapılmasının hatalı olduğuna, sanık hakkında ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Katılan ile sanığın arkadaş oldukları, olay günü sanığın ikametinde alkol alan sanık ile katılan arasında çıkan tartışmada, sanığın bıçakla katılanı sol hemitoraks alt kotlar seviyesinden yaralaması neticesinde katılanın sol böbreğinin ve dalağının alındığı, diyaframda yaralanma meydana geldiği İstanbul Anadolu Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 21.09.2022 tarihli rapora göre yaralanmanın yaşamsal tehlikeye neden olduğu ve organlardan birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu tespit edilen olayda,
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, tanık beyanının bulunmadığı ve oluşa ilişkin taraf anlatımlarının farklılık arzettiği olayda ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespit edilememesi nedeniyle sanığın cezasında asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında yerinde, yeterli ve kanuni gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği, sanığın adli sicil kaydında yer alan ilamları tekerrüre esas nitelikte olmadıklarından sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz nedenlerinin incelenmesinde hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamış.
2. Sanığın suçta kullandığı bıçağın öldürmeye elverişli oluşu, hedef alınan vücut bölgesi, darbenin şiddeti, yaralanma sonucu meydana gelen zararın ağırlığı ve katılanın olay yerinden uzaklaşması neticesinde sanığın eylemine devam edememesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve 5237 sayılı Kanun'un 81/1 ve 35/2 maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenle katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesinin, 12.09.2023 tarihli ve 2023/2264 Esas, 2023/2233 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-(a) maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.03.2025 tarihinde karar verildi.