"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hâkimliği
... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 09.07.2020 tarihli ve 2020/521 Soruşturma numaralı evrakı ile suça sürüklenen çocuklar hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından, kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği, anılan ek karara yönelik şikâyetçi ... tarafından yapılan itirazın reddine dair merci ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 07.07.2021 tarihli ve 2021/4186 Değişik ... sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 271 ... maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin olmakla 07.07.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 24.10.2022 tarihli ve 2022/9049 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.12.2023 tarihli ve KYB-2022/135814 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.12.2023 tarihli ve KYB-2022/135814 sayılı kanun yararına bozma isteminin; müşteki ifadesi ile bu beyanı doğrular nitelikteki tanık beyanları, adlî rapor ve dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocukların şikâyet konusu suçları işledikleri hususunda mevcut delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un, Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi başlıklı 160 ıncı maddesinde yer alan;
"1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."
Kamu davasını açma görevi başlıklı 170 ... maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan;
"1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler."
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlıklı 172 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan;
"(1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir."
Cumhuriyet savcısının kararına itiraz başlıklı 173 üncü maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan;
"(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik: 18/6/2014-6545/71 md.) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik: 25/5/2005 - 5353/26 md.) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
"
Şeklindeki düzenlemeler uyarınca Cumhuriyet savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikâyet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm kanunî yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaşıldığında iddianame düzenleyerek kamu davası açılması, aksi hâlde ise 5271 sayılı Kanun’un 172 nci maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerekmektedir.
2. Bu kapsamda inceleme konusu soruşturma dosyasının incelenmesinde; Cumhuriyet Başsavcılığınca “suça sürüklenen çocukların alınan ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği, mağdurun soyut beyanları haricinde suça sürüklenen çocuklar hakkında atılı suçlarla ilgili kamu davası açılmasını gerektirir yeterlilikte şüphenin varlığını gösteren başkaca somut delil ve emarenin bulunmadığı”ndan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği, anılan ek karara itirazın da merci tarafından reddedildiği anlaşılmıştır.
Oysa şikâyetçi ..., kız meselesi nedeniyle sosyal medyadan kendisine küfür eden inceleme dışı ...'ın yanına suça sürüklenen çocuk ... tarafından götürülüp ... ile konuşurken diğer suça sürüklenen çocuk ...'ın kendisine yumruk attığını bildirmesi, ... ... ... Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesince düzenlenen adlî muayene raporunda şikâyetçi Kaan'da sağ mandibula kırığı şeklinde yaralanma bulgusu tarif edilmesi, tanıklar............ Ö.'nün beyanlarına göre suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiği dikkate alınmadan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 07.07.2021 tarihli ve 2021/4186 Değişik ... sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.02.2024 tarihinde karar verildi.