Logo

1. Ceza Dairesi2023/9254 E. 2024/668 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eşe karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet kararının infaz aşamasında yapılan uzlaşma sonucu davanın düşürülmesinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Eşe karşı kasten yaralama suçu, şikayete bağlı olmayıp uzlaştırma kapsamında bulunmadığından, infaz aşamasında yapılan uzlaşma ile davanın düşürülmesine dair verilen ek karar, hukuka aykırı görülerek kanun yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.10.2015 tarihli ve 2015/509 Esas, 2015/656 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin 11.11.2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip hükümlü tarafından yapılan uzlaşma talebinin kabulü ile davanın düşmesine ilişkin ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.08.2020 tarihli ve 2015/509 Esas, 2015/656 Karar sayılı ek kararının istinaf edilmeksizin, 04.09.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11.10.2023 tarihli ve 2023/18685 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.11.2023 tarihli ve KYB-2023/109825 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.11.2023 tarihli ve KYB-2023/109825 sayılı kanun yararına bozma isteminin; eşini kasten yaralayan hükümlünün eyleminin uzlaşma kapsamında bulunmadığı dikkate alınmadan davanın düşmesine karar verilmesinde isabet görülmediği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. Olay günü hükümlü ile resmî nüfus kayıt örneğine göre eşi olan mağdur arasında çıkan tartışmada hükümlünün mağduru, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı belirlenmiştir.

2. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen;

"(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:

a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar,"

Şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı hükmün (b) bendinde şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın 5237 sayılı Kanun'da yer alan bazı suçlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ise de hükümlünün yargılama konusu eylemini, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi kapsamında eşine yönelik gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.

3. 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasında ve üçüncü fıkrasının ilgili bölümlerinde;

"(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,...

(3) Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, ...."

Şeklinde düzenleme yapılmıştır.

4. İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hükümlünün yargılama konusu eylemini eşine karşı gerçekleştirdiği kabul edilerek buna göre uygulama yapıldığı, bu itibarla uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunmadığı belirlenmekle, Mahkemece infaz aşamasında hükümlünün talebi üzerine hükümlü ile mağdur arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesinin ardından kamu davasının uzlaşma nedeniyle düşmesine ilişkin ek karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

5. Bununla birlikte inceleme konusu ek kararın, kesinleşmiş ilâmın infazı aşamasında verilen bir karar olması dikkate alındığında Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 18.09.2007 tarihli ve 2007/1-214 Esas, 2007/181 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; infaza ilişkin durumlarda kazanılmış haktan da söz edilemeyeceği gözetilmelidir.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.08.2020 tarihli ve 2015/509 Esas, 2015/656 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.02.2024 tarihinde karar verildi.