"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/77 E., 2023/242 K.
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kağızman Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.03.2007 tarihli ve 2006/42 Esas, 2007/78 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Mahkemesinin, 02.04.2009 tarihli ve 2008/12805 Esas, 2009/6433 Karar sayılı kararıyla özetle; hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
2. Kağızman Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.10.2023 tarihli ve 2023/77 Esas, 2023/242 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, hükmün açıklanması suretiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, haksız tahrik hükümlerinin lehe uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde köyde yaşanan elektrik arızası sebebiyle sanık ile mağdur arasında ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı belirlenemeyen şekilde çıkan kavgada sanığın silahtan sayılan fenerle katılanın yüzüne vurarak yüz kemiklerinde hayat fonksiyonlarını orta (3.) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaraladığı kabul edilmiştir.
2. Sanık savunması, mağdur ve tanık beyanları, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 01.11.2005 tarihli adlî muayene raporu, tutanaklar, uzmanlık raporları, nüfus ve adlî sicil kayıtları ile diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenemediği olayda sanık hakkında belirlenen haksız tahrik indirim oranının isabetli olduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Eksik İnceleme
Adli tıp kriterlerine göre yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığının tespit edilebilmesi için muayenenin olaydan en az 6 ay geçtikten sonra yapılması gerektiği, sanığın eylemi neticesinde mağdurun yüz kemiklerinde kırık oluşması nedeniyle bu süreye riayet edilerek bu hususta rapor aldırılması gerektiği gözetilmeksizin Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 01.11.2005 tarihli muayene süresi yönünden adlî tıp kriterlerine uygun olmayan rapor esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Kazanılmış Hak İhlali
Sanık hakkında, Kağızman Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.03.2007 tarihli ve 2006/42 Esas, 2007/78 Karar sayılı kararıyla verilen hapis cezasının, aynı Kanun'un 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ertelendiği, hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yetersiz gerekçe ile 5271 sayılı Kanun'un
231 inci maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekçesi ile Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Mahkemesinin, 02.04.2009 tarihli ve 2008/12805 Esas, 2009/6433 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 09.02.2016 tarihli ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı kararı gereğince sanığın 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2 ve 3) numaralı bentlerde açıklandığı üzere eksik inceleme ve sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilmesi nedenleriyle Kağızman Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.10.2023 tarihli ve 2023/77 Esas, 2023/242 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.04.2024 tarihinde karar verildi.