"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/407 E., 2023/406 K.
SUÇ : Nitelikli kasten öldürmeye yardım etme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık ... müdafiinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; sanık müdafiinin hükmü kanunî süresi içinde temyiz ettiği, sanığın 07.03.2024 tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteği yönünden inceleme yapılmamıştır.
Katılan vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Katılan vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Nizip Ağır Ceza Mahkemesince verilen 03.05.2017 tarihli ve 2016/19 Esas 2017/49 Karar sayılı kararı ile kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiilerinin istinaf başvurularının, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 10.11.2017 tarihli ve 2017/1502 Esas, 2017/1697 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, bu kararın sanıklar müdafiileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince 03.03.2021 tarihli 2018/5179 Esas 2021/3071 Karar sayılı ilâmı ile sanıkların nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraatlerine karar verilmesi gerektiği nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.05.2021 tarihli 2018/ 8044 sayılı itirazı üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 04.10.2021 tarihli 2021/ 8799 Esas 2021/13004 Karar sayılı kararıyla itirazın reddine, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.02.2023 tarihli 2022/1-26 Esas 2023/104 Karar sayılı kararıyla sanıkların üzerine atılı nitelikli kasten öldürme suçuna 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla iştirak ettiklerinin gözetilmemesi nedeniyle değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilerek dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.10.2023 tarihli ve 2023/407 Esas, 2023/406 Karar sayılı kararı ile; sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 82 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 39 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi; sanıkların asli fail olarak cezalandırılmaları gerektiğine, tasarlama hükümlerinin uygulanması, üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıklar ..., ... , ... ve inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ..., ...’in kardeşi olup hakkında ölüm nedeniyle düşme kararı verilen suça sürüklenen çocuk ... ile hakkında tefrik kararı verilen suça sürüklenen çocuk ...’ın ...’in evinde olay tarihinde fıstık tarlasından geceleyin hırsızlık yapmak amacıyla bir araya geldikleri, yanlarına sanık ...'un annesine ait av tüfeğini alarak sanık ...’a ait araçla ...’in evinden çıktıkları, saat 06.00 sıralarında şikâyetçi İsa Göçeeper’e ait fıstık tarlasına geldikleri, sanık ...’ın araç içerisinde beklediği, diğerlerinin yaklaşık bir saate yakın fıstık topladıkları, bu sırada olay mahalline şikâyetçi ...’in kullanımında olan Transporter marka aracın yaklaştığını görüp sanıkların ve suça sürüklenen çocukların topladıkları fıstıkları geldikleri aracın bagajına panik hâlinde yükledikleri, ...’in şikâyetçiye ait aracın geri çekilmesini sağlamak için havaya doğru iki el ateş ettiği, şikâyetçinin korkarak aracını az ileriye aldığı, tarlanın içinden tali yola
çıkarken ...’in havaya bir el daha ateş ettiği, tali yoldan kara yoluna doğru giderken karşıdan gelmekte olan ve bir süre önce kendisinin de fıstıkları çalınan maktul ...’in arkasında su tankeri bulunan traktörle yolu kapattığı, ...’in havaya bir el ateş ettiği, maktulün ellerini havaya kaldırarak sanıkların ve suça sürüklenen çocukların içinde bulunduğu araca yol vermesine rağmen ...’in maktulün bulunduğu tarafa doğru iki el daha ateş ettiği, maktulün otopsi raporuna göre uzak atışla sol uyluk bölgesinde tek atış ile husulü mümkün av tüfeği saçma tanesi çoklu girişine bağlı büyük damar yaralanmasından gelişen kanama sonucu öldüğü anlaşılmıştır.
2. Sanıkların savunması, dava dışı sanıkların anlatımları, şikayetçi ve tanıkların beyanları, 24.08.2015 tarihli otopsi raporu, olay yeri inceleme tutanağı, uzmanlık raporları, nüfus ve adli sicil kayıtları, tutanaklar ve diğer tüm deliller dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, mevcut delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurul kararının içeriği karşısında, sanıkların maktule yönelik nitelikli kasten öldürme suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak ettikleri, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, sanıkların ani gelişen kast ile nitelikli kasten öldürme eylemini gerçekleştirdiği, tasarlamanın koşullarının somut olayda oluşmadığı anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
A. Sanık ... Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Sanık müdafiinin hükmü kanunî süresi içinde temyiz ettiği, sanığın 07.03.2024 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçtiğini bildirdiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteği yönünden dava dosyasının, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B.Katılan Vekilinin Sanıklar ... ve ... Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.10.2023 tarihli ve 2023/407 Esas, 2023/406 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Nizip Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.04.2024 tarihinde karar verildi.
K A R Ş I O Y
Dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ... ile hakkında ölüm nedeniyle düşme kararı verilen ... ve haklarında tefrik kararı verilen sanık ... ile suça sürüklenen çocuk Halil'in, olay tarihinde fıstık tarlasından hırsızlık yapmak amacıyla bir araya geldikleri, yanlarına da sıkıntı olması ihtimaline binaen tüfek aldıkları, tarladan topladıkları fıstıkları araca yükledikleri esnada tarla sahibi olan müşteki İsa'nın şahısları fark ettiği ve bunun üzerine suça sürüklenen çocuk Halil'in yanlarında getirdikleri tüfekle havaya doğru ateş ederek müştekinin müdahalesine engel olduğu, aynı anda diğer sanıkların fıstıkları araca yüklemeye devam ettikleri, akabinde yola çıkan sanıklar ve suça sürüklenen çocukların tarladan uzaklaştıktan ve nitelikli yağma suçu tamamlandıktan sonra bu kez de maktulün sürücülüğünü yaptığı traktör ile karşılaştıkları, suça sürüklenen çocuk Halil'in yine öncesinde havaya ateş ettiği ancak daha sonra aniden maktule doğru ateş ederek ölümüne sebebiyet verdiği olayda; sanıkların aksi ispat edilemeyen savunmalarında "kasten öldürme suçuna iştirak etmediklerini, tüfeği suça sürüklenen çocuklar Halil ve ...'nın kullandığını" beyan etmeleri karşısında; her ne kadar hırsızlık yapma kararı alan sanıklar ve suça sürüklenen çocukların yanlarına tüfek alarak suçun yağmaya dönüşebileceği yönünde fikir birliğine vardıklarını söylemek mümkün ise de; yağma suçu tamamlandıktan sonra yakalanmamak amacıyla birini öldürme konusunda aralarında anlaşma bulunduğuna, ilk başta havaya doğru ateş eden suça sürüklenen çocuk Halil'in bir anda maktulü hedef alarak ateş etmesinde diğer sanıkların da iştiraki olduğuna ve öldürme kararını aldıklarına ve öldürme suçu yönünden eylem üzerinde fiili hakimiyet kurduklarına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, sanıklar ... ve ...'ın nitelikli kasten öldürme suçundan beraatlerine karar verilmesi ve hükümlerin bozulması gerektiğini düşündüğümüzden sayın çoğunluğun kararına muhalefet ediyoruz.