Logo

1. Ceza Dairesi2023/9376 E. 2024/669 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı, uzlaştırma usulünün uygulanması gerektiği iddiasıyla kanun yararına bozma talebinde bulunulması.

Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama eyleminin, 5271 sayılı CMK'nın 253/1-a maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamında olması ve sanık hakkında uzlaşmaya engel teşkil eden yağma suçundan beraat kararı verilmesi nedeniyle, yerel mahkemenin uzlaştırma yoluna başvurmadan mahkûmiyet hükmü kurması hukuka aykırı görülerek kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

... 22. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.11.2022 tarihli ve 2022/118 Esas, 2022/474 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 2 defa 2.240,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 11.11.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 30.10.2023 tarihli ve 2023/11337 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.12.2023 tarihli ve KYB-2023/116658 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyasının onaylı sureti Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.12.2023 tarihli ve KYB-2023/116658 sayılı kanun yararına bozma isteminin; Mahkemenin kabul ve uygulamasına göre hükümlünün ... ve ...'a yönelik kasten yaralama eyleminin uzlaşma kapsamında kaldığı dikkate alınarak uzlaşma usûlünün uygulanması gerektiği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen; "(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar," şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı hükmün (b) bendinde şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın 5237 sayılı Kanun'da yer alan bazı suçlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ise de hükümlünün şikâyetçiler ... ve ...'a yönelik yargılama konusu yaralama eylemini, 5237 sayılı Kanun'un, "Tanımlar" başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin dördüncü cümlesinde yer alan; "Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler," kapsamında silahtan sayılan ... ile gerçekleştirdiği ve bununla birlikte yağma suçunu da işlediği iddiası ile kamu davası açılmıştır.

5271 sayılı Kanun'un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinde yer alan; "(3) ...(Ek cümle: 26/6/2009 - 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suç ile birlikte bu kapsama girmeyen bir suçun birlikte işlenmesi hâli uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil eder.

2. 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasında ve üçüncü fıkrasının ilgili bölümlerinde; "(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,...

(3) Kasten yaralama suçunun;

...

e) Silahla,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, ...." şeklinde düzenleme yapılmıştır.

3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hükümlünün, yargılama konusu eylemini silahtan sayılan bir cisim ile gerçekleştirdiği iddiası ise kamu davası açılmış ise de; Mahkemece, hükümlü hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen temel ceza üzerinden aynı Kanun'un 86 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca artırım uygulanmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte hükümlü hakkında uzlaşmaya engel olan yağma suçundan ise beraat kararı verilmiş olması nedeniyle inceleme konusu hükümler yönünden anılan suçun uzlaştırmaya engel olmadığı da belirlenmiştir.

Bu hâli ile hükümlünün eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kaldığı ve aynı Kanun'un 73 üncü maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, bu itibarla uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.

4. 5271 sayılı Kanun'un 254 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile şikâyetçiler ... ve ... arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında şikâyetçiler ... ve ...'ı kasten yaralama suçundan verilen ... 22. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.11.2022 tarihli ve 2022/118 Esas, 2022/474 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.02.2024 tarihinde karar verildi.