Logo

1. Ceza Dairesi2024/1080 E. 2024/1011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin eski hale getirme talebinin reddedilmesi üzerine yapılan itirazın incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiine yapılan HAGB kararının tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na aykırı şekilde yapıldığı ve bu nedenle sanık müdafiinin eski hale getirme talebinin kabul edilerek itirazının esastan incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

... 50. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.05.2019 tarihli ve 2018/436 Esas, 2019/436 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231 ... maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik sanık müdafiinin eski hale getirme talebinin reddine dair ... 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.04.2023 tarihli ve 2018/436 Esas, 2019/436 Karar sayılı ek kararına yönelik sanık müdafii tarafından yapılan itirazın reddine dair merci ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.04.2023 tarihli ve 2023/293 Değişik ... sayılı kararının kesin olmakla 28.04.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.01.2024 tarihli ve 2023/28810 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.01.2024 tarihli ve KYB-2024/4238 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.01.2024 tarihli ve KYB-2024/4238 sayılı kanun yararına bozma isteminin; sanık müdafiinin eski hale getirme talebinin kabulü ile itirazın esastan incelenmesi gerektiği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinde düzenlenen “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için, aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen objektif ve subjektif koşulların bulunması ve yapılan yargılama sonucunda sanığın isnad edilen suçu işlediğinin belirlenmesi gerekmektedir.

5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinin onikinci fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır. Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı Kanun'un 267 ilâ 271 ... maddeleri arasında düzenlenmiş olup aynı Kanun'un, "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267 nci maddesinde yer alan "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenleme gereği kural olarak sadece hâkim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.

5271 sayılı Kanun'un 270 ... maddesi ile aynı Kanun'un 271 ... maddesindeki düzenlemeler gereği itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda istekte bulunabilecektir.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık ve müdafiinin yokluğunda tefhim edilen kararın sanık müdafii adına tebliğe çıkarıldığı ancak tebligat mazbatası üzerinde yapılan inceleme neticesinde tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu (7201 sayılı Kanun) hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmıştır.

Şöyle ki; 7201 sayılı Kanun'un "Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası" başlıklı 17 nci maddesine göre;

"Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır."

Aynı Kanun'un 20 nci maddesinin birinci fıkrasına göre ise;

"13, 14, 16, 17 ve 18 ... maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 ... maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle: 19/3/2003-4829/4 md.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 ... maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır."

Mezkûr hükümler gereği yapılan inceleme neticesinde; 06.05.2019 tarihli gerekçeli kararın sanık müdafiinin işyeri adresine tebliğe çıkarıldığı tebliğ evrakına "..." isimli kişiye tebliğ edildiği belirtilip tebligatı teslim alan kişinin sanık müdafii olan Av. ... ...'nin çalışanını olup olmadığının belirlenmediği gibi adı geçen avukatın hangi nedenle ... yerinde olmadığına dair şerh düzenlenmediğinden tebligatın usûlüne uygun olmadığı belirlenmiştir.

Böylece sanık müdafiinin eski hale getirme talebinin reddine dair ek karara itirazı inceleyen merci tarafından eski hale getirme talebinin kabul edilerek itirazın esastan incelenmesi gerektiği dikkate alınmadan itirazın reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.04.2023 tarihli ve 2023/293 Değişik ... sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.02.2024 tarihinde karar verildi.