Logo

1. Ceza Dairesi2024/1174 E. 2024/7881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk ve diğer sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuk hakkında haksız tahrik ve yaş küçüklüğü indirimlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu, diğer sanıklar hakkındaki ise delillerin ve yargılama sürecinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, suça sürüklenen çocuğa ilişkin hükmün bozulmasına, diğer sanıkların hükümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/1456 E., 2023/1434 K.

SUÇ : Kasten öldürme

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması

Suça sürüklenen çocuk müdafii kanunî süresinde temyiz isteminde bulunmuş ise de suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurduktan sonra alınan 01.08.2024 tarihli beyanında temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği tespit edilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. ve 286/2-(a) maddeleri gereği temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereğince temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.06.2023 Tarihli ve 2022/528 Esas, 2023/278 Karar Sayılı Kararı İle

1. Sanıklar hakkında maktule karşı kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37/1, 81/1, 53/1 ve 58/6-7 maddeleri uyarınca ayrı ayrı müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanık ...'in cezasının ikinci kez, sanık ...'in birinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,

2. Suça sürüklenen çocuk hakkında maktule karşı kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 81/1 ve 31/3. maddeleri uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 24.11.2023 Tarihli ve 2023/1456 Esas, 2023/1434 Karar Sayılı Kararı İle

Sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan ..., katılan ... vekili ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-(a) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Katılanlar vekilinin temyiz istemi özetle; suça sürüklenen çocuk hakkında üst sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğine ilişkindir.

2. Sanık ... ve müdafiinin temyiz istemi özetle; sanığın SEGBİS’le savunmaya zorlanarak adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, sanığın iştirak halinde hareket ettiğine dair delil bulunmadığına, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğuna, öldürme kastı ile hareket etmediğine, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

3. Sanık ... ve müdafiinin temyiz istemi özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, sanığın iştirak iradesinin olmadığına, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümleri uyarınca cezada indirim yapılması gerektiğine, suç vasfının kasten yaralama sonucu ölüme neden olma olduğuna, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

4. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi özetle; savunma hakkının kısıtlandığına, Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesi kararlarının gerekçesiz olduğuna, suça iştirakin koşullarının oluşmadığına, sanığın maktule yönelik eylemi bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümleri uyarınca cezada indirim yapılması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

A. Sanıklar Hakkında Maktule Karşı Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, sanık ... ve müdafiinin yargılama aşamasında Segbis ile savunmanın alınmasına itirazlarının bulunmadığı anlaşıldığından savunma ve adil yargılanma haklarını kısıtlayan bir durumun söz konusu olmadığı, sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun yargılama sürecinde savunma haklarının kısıtlandığına ilişkin dosya kapsamından

herhangi bir tespit yapılmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, dosyada mevcut delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, dosya kapsamında eksik inceleme ve araştırmanın söz konusu olmadığı, sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun maktule karşı eylemlerini fikir ve eylem birliği içerisinde gerçekleştirdiklerinin sanık savunmaları, tanık anlatımları, olaya ilişkin temyiz aşamasında da izlenen olay görüntüleri, bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki diğer delillerle saptandığı, Mahkemece belirlenen suç vasfında isabetsizlik bulunmadığı, maktulden sanıklara yönelen haksız söz ve davranışın bulunmadığı, sanıklar hakkında takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında yerinde, yeterli ve kanuni gerekçelerle uygulanmadığı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararında istinaf sebepleri hususunda ayrıntılı bir gerekçeye yer verilmemiş ise de; bu bölümde, ilgili temyiz sebeplerine yönelik gerekçeli değerlendirme yapılarak söz konusu eksikliğin Yargıtay tarafından giderildiği anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz nedenlerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Maktule Karşı Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

Suç tarihinde 17 yaş 2 ay 19 günlük olan suça sürüklenen çocuk ile maktul ve arkadaşları arasında taraf anlatımlarının farklılık arz etmesi nedeniyle çıkış nedeni kesin olarak tespit edilemeyen tartışmanın sanıkların da iştiraki ile kavgaya dönüştüğü ve suça sürüklenen çocuğun sağ el 1. parmakta fraktür ve sağ el dorsalinde ekimoz oluşacak şekilde yaralandığı, maktulün ise yaşamını yitirdiği olayda,

1. Olayın başlangıcına ilişkin taraf anlatımlarının farklılık arz ettiği ve suça sürüklenen çocuğun parmağında kırık meydana gelecek şekilde yaralandığı gözetildiğinde 5237 sayılı Kanun'un 29/1. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun cezasında asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Kabule göre; suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 17 yaş içerisinde olmasına göre, kasten öldürme suçundan yapılan uygulama sırasında yaş küçüklüğü nedeniyle cezasından indirim yapılırken 12 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 31/3. maddesi uyarınca üst sınıra yakın bir cezaya hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

A. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden

Suça sürüklenen çocuk müdafiinin kanunî süresinde temyiz isteminden sonra suça sürüklenen çocuğun 01.08.2024 tarihli beyanı ile temyiz isteminden vazgeçtiğini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun'un 266/1 ve 298/1. maddeleri uyarınca oy birliğiyle, REDDİNE,

B. Sanıklar Hakkında Maktule Karşı Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden

Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 24.11.2023 tarihli ve 2023/1456 Esas, 2023/1434 Karar sayılı kararında sanıklar Yener ve

Fatih ile sanıklar Yener, Ahmet ve Fatih müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, sanıklar Ahmet ve Yener yönünden oy birliğiyle, sanık ... yönünden oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERiN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanıklar Ahmet ve Fatih müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE,

C. Suça Sürüklenen Çocuk ... Hakkında Maktule Karşı Kasten Öldürme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle katılanlar vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 24.11.2023 tarihli ve 2023/1456 Esas, 2023/1434 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun'un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname 'ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-(a) maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.11.2024 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Birinci Kitap, İkinci Kısımda, “Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler” başlıklı İkinci Bölümde yer alan "haksız tahrik" 29. maddede;

“Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir” şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.

Ceza Genel Kurulunun çeşitli kararlarında tartışmasız olarak benimsendiği üzere, tahrik nedeniyle yapılacak indirimin oranı belirlenirken, haksız tahriki oluşturan hareketin işleniş şekli, yeri, niteliği, zamanı, yöresel şartlar ve tahrik eden ile edilenin durumları göz önüne alınıp değerlendirilmelidir.

Yargıtay haksız tahrik indirimine ilişkin oran belirlenirken olaya ve taraflara ilişkin tüm koşulların gözetilmesi gerektiğini belirtmekle birlikte, Yargıtay Mahkemenin tahrik nedeniyle uyguladığı indirim oranının somut olaya uygun olup olmadığını denetlemektedir.

Mağdurun haksız bir fiili sonucunda hiddet veya şiddetli elem etkisinde kalan failin, tahrik edene karşı bir suç işlediğinde kusurunun azaldığı, iradesinde bir zayıflama meydana geldiği, suç işlemekten kendini alıkoyma yeteneğinin ve ceza sorumluluğunun azaldığı kabul edilmiştir.

Haksız tahriki oluşturan ve faili öfke veya şiddetli elem etkisi altında bırakan haksız fiilin, failin huzurunda veya ona yönelik olarak gerçekleştirilmesi şart olmayıp, faile yönelik olarak gerçekleştirilebileceği gibi, yakınlarına, tanıdıklarına, sevdiği kişilere veya tanımamakla birlikte durumundan etkileneceği üçüncü kişilere karşı da gerçekleştirilmesi mümkündür. Böylece failden başkasına yöneltilen haksız bir fiilin de faili öfke veya elem durumuna sokabileceği kabul edilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2-42 sayılı kararında; Haksız tahrik nedeniyle indirim yapılabilmesi için, haksız hareketin bizzat maktulden gelmesi ve bizzat sanığa ya da etkileneceği bir yakınına yönelmesi gerektiğine işaret edilmiştir.

Dairemizce olayın başlangıcına ilişkin taraf anlatımlarının farklılık arz ettiği ve suça sürüklenen çocuk ... 'nun parmağında kırık meydana gelebilecek şekilde yaralandığı gözetildiğinde 5237 sayılı Kanun'un 29/1. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun cezasında asgari oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunması nedeniyle hakkındaki mahkumiyet hükmünün bozulmasına göre suça sürüklenen çocuğun dayısı olan sanık Fahri Ünlütürk hakkında da dayı yeğen ilişkisi sebebiyle maktulden kaynaklanan haksız tahrik etkisi altında suça katıldığı anlaşılmakla sanık ... için Yargıtay Ceza Daireleri ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun uygulamaları dahilinde dayı yeğen ilişkisi durumunda haksız tahrik indirimi kabul edildiği için bu olayda da sanık ... hakkında haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği görüşündeyim.