Logo

1. Ceza Dairesi2024/133 E. 2024/2498 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın maktulün öldürülmesi olayına katılımının niteliği ve kapsamı ile ilgilidir.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, asli failin yanında bulunarak manevi destek vermesi, fiilin işlenmesini kolaylaştırması ve engel olmaması, öldürme suçuna yardım etmek kastıyla hareket ettiğini gösterdiğinden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İ T İ R A Z

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SUÇ : Kasten öldürme suçuna yardım etme

HÜKÜM : Mahkûmiyet

İTİRAZNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İTİRAZA KONU KARAR : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 31.10.2023 tarihli ve 2022/8999 Esas, 2023/6670 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.12.2023 tarihli ve 1 - 2022/110661 sayılı itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 308 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kanunî süresinde yapılan lehe itiraz başvurusu üzerine dava dosyası, aynı Kanun’un 308 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği Dairemize gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İTİRAZ SEBEPLERİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu, sanığın eyleminin kasten yaralamaya yardım etmek suçunu oluşturduğundan bahisle temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına dair ilâmın kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmesi talebine ilişkindir.

II. GEREKÇE

Oluşa, kamera görüntüleri izleme tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre, olay tarihi saat 03.48 sıralarında sanık ... ile birlikte gittikleri araçtan birlikte inerek yalnız olan ve olay saati itibariyle yardım alma olasılığı hemen hemen bulunmayan maktulün yanına varan, maktulün sanık ... tarafından yere yığılıncaya kadar tekme ve yumrukla darp edilişini izleyen, engel olmayan, aldığı tekme ve yumruk darbeleriyle yere düşen maktulün baş bölgesine bacak kısmı demir olan sandalye ile vurulmasından sonra sonuç alındığını düşünerek sanık ...'i kolundan tutarak uzaklaştırmaya çalışan ve olay yerinden birlikte ayrılan sanık ...'in, asli failin yanında bulunarak ona engel olmamak, manevi yönden birlikte gelerek cesaret vermek ve fiilin işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle öldürme suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükümde isabetsizlik görülmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının oy çokluğuyla yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

III. KARAR

1. Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı İTİRAZININ oy çokluğuyla REDDİNE,

2. 5271 sayılı Kanun’un 308 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 31.10.2023 tarihli ve 2022/8999 Esas, 2023/6670 Karar sayılı temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dava dosyasının, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.04.2024 tarihinde karar verildi.

K A R Ş I O Y

Tüm dosya kapsamına göre;

Maktulün bir sitede güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, sanık ...'in kız arkadaşının bu sitede oturması nedeniyle sık sık siteye gelip gittiği ancak maktulün, sanığa site giriş çıkışında sorun çıkardığı, bu duruma sinirlenen sanığın kız arkadaşına maktulü bu yüzden döveceğini söylediği, olay gecesi araçla site yakınından geçerken sanığın aracı yakın bir yere park ederek akrabası olan diğer sanık ... ile birlikte maktulün görev yaptığı güvenlik kulübesine doğru yürüdükleri, sanık ...'in maktulün yanına varınca kendisi ile tartışıp tekme tokat darp etmeye başladığı, sanık ...'in ise olayın dışında kalarak uzaktan seyrettiği, ...'in maktule birkaç tekme ve tokat attıktan sonra...'in yanına döndüğü ancak ani bir kararla tekrar dönüp maktule vurmaya devam ettiği, maktulün oturduğu sandalyeyi alıp kafasına vurduğu bunu gören sanık ...'in giderek ...'e müdahale ettiği ve kolundan tutarak oradan uzaklaştırmaya çalıştığı bu esnada maktulün doğrulmakta olduğunu gören ...'in...'in elinden kurtularak tekrar maktule birkaç kez daha vurduğu daha sonra araçlarına binerek oradan uzaklaştıkları ve maktulün aldığı darbeler sonucu hayatını kaybettiği sübut bulmuştur.

Her ne kadar sayın çoğunluk sanık ...'in bu olay nedeniyle TCK'nin 39 uncu maddesi kapsamında sorumlu olduğuna hükmetmiş ise de bu görüşe katılmıyorum.

Şöyle ki; sanık ...'in olay yerine ne amaçla gidildiğini bildiğine dair savunmasının aksine bir delil bulunmadığı gibi, akrabası olan sanık ...'in yolda...'e olayı anlattığı ve aradaki husumeti bildiği kabul edilse bile ...'in araçtan inerken yanına silah, bıçak, sopa gibi herhangi bir alet almadığı, maktule elleri ile vurduğu bu sırada...'in çok yakın sayılmayacak bir mesafede olayı sadece izlediği, olayın ani geliştiği nazara alındığında...'in şaşkınlık içinde nasıl davranacağını bilemeyebileceği, suçu engellemek gibi bir yükümlülüğünün olmadığı, olayın kısa sürdüğü, ...'in sandalye ile maktule vurduğunu gördüğü anda gidip ...'e müdahale ederek oradan uzaklaştırmaya çalıştığı, Salih'in maktule hiçbir müdahalesinin olmadığı, aksine ...'e engel olmaya çalışarak suça katılma iradesinin olmadığını ortaya koyduğu sanığın beraatine karar verilmesinin gerektiği,

Kabule göre de...'in önceden ...'in maktulü döveceğini bilerek birlikte olay yerine gittiği düşünülse bile kişinin ancak işleneceğini bildiği bir suça yardımının söz konusu olacağı, burada ...'in ilk ortaya çıkan kastının beden yoluyla maktulü yaralamak olduğu, Salih'in ancak bu suça yanında durmak suretiyle manevi destek verdiğinin düşünülebileceği bu durumda eyleminin en fazla 86/2, 39 uncu maddelerine uygun suçu oluşturacağı, sandalye ile vurmanın o anda ani gelişen bir kast olduğu, zaten...'in bu duruma müdahale ederek daha fazlasına rızasının olmadığını ortaya koyduğu bu nedenlerle Sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyorum.