"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/248 E., 2023/345 K.
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması
Sanık ... müdafii Av. ..., sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminde bulunmuş ise de anılan hüküm önceden kesinleştiğinden inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin
süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ve 307/3. maddesi gereğince bozma üzerine verilen kararların Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiği yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Katılan ... vekilinin ve sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94/3. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.09.2021 tarihli ve 2018/496 Esas, 2021/325 Karar sayılı kararı ile kurulan hükümlere yönelik katılan ... ve vekilinin, katılan ... vekilinin, katılanlar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin, Cumhuriyet savcısının ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 21.12.2021 tarihli ve 2021/1754 Esas, 2021/2872 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 37/1, 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, bu kararların katılan ... ile vekili, katılan ... vekili, katılanlar vekili, sanık ... müdafiileri ve sanık ... müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 31.05.2023 tarihli ve 2022/3047 Esas, 2023/3753 Karar sayılı ilâmı ile sanıklar hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 29/1. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Bozma üzerine; Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.10.2023 tarihli ve 2023/248 Esas, 2023/345 Karar sayılı kararı ile; sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 81/1, 29/1, 53/1 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun'un 307/3. maddesi uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan ... ve vekilinin temyiz istemi özetle; haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna, suç vasfının tasarlayarak öldürme olarak belirlenmesi gerektiğine,
2. Katılan ... vekilinin temyiz istemi özetle; reddi hakim talepleri sonuçlanmadan karar verildiğinden ve katılana söz hakkı verilmeyerek iddia hakkının kısıtlandığından bahisle usule, eksik incelemeye, sanıklar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna,
3. Katılanlar vekillerinin temyiz istemleri özetle; suç vasfının tasarlayarak öldürme olarak belirlenmesi gerektiğine ve sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna,
4. Sanık ... müdafilerinin temyiz istemleri özetle; atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, sanığın iştirak iradesinin bulunmadığına, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğüne, sanık lehine meşru savunma ya da sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine, eksik incelemeye, haksız tahrik
indiriminin asgari oranda uygulanmasının ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna, kararın gerekçeden yoksun olduğuna ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
5. Sanık ... müdafilerinin temyiz istemleri özetle; sanığın atılı suçu işlemediğine, iştirak hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna, atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğine, aksi kanaatte asgari oranda haksız tahrik indirimi uygulanmasının hakkaniyete aykırı olduğuna, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna ve lehe yasa hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
İlişkindir.
III. GEREKÇE
Sanıklar ... ve ...'in kardeş oldukları, yeğenleri tanık ....'nin, ablaları tanık ....'nin kızı olduğu, olaydan yaklaşık 15 yıl önce maktulün, tanık Neriman ile evlenmek istediği, ancak tanık Neriman'ın ailesinin izin vermemesi üzerine evliliğin gerçekleşmediği, bu sebeple iki aile arasında husumet oluştuğu, tanık Neriman'ın 2003 yılında bir başka şahıs ile evlendiği, maktulün de katılan ... ile evlendiği, tanık Neriman'ın 2013 yılında boşandığı, bu evlilikten olan iki çocuğunu babalarına bıraktığı ve ailesinin yaşadığı Çorum İli Bayat İlçesi Ahacık Köyüne dönüp ailesi ile birlikte yaşamaya başladığı, bu tarihten sonra maktulün tanık Neriman ile iletişime geçerek görüşmeye başladığı, olay tarihinden 1-2 ay öncesinde sanığın katılan ...'den tanık Neriman'ı kuma olarak getirmek için izin istediği ve katılan ...'nin de bu duruma izin verdiği, ancak tanık Neriman'ın annesi Ayşe, babası Sami ve dayıları olan sanıkların bu duruma karşı çıktıkları, tanık Neriman'ın ise ailesine maktulün kendisini tehdit ettiğini anlattığı, maktulün tehditleri sebebiyle tanık Neriman ve ailesinin 2017 yılı Kurban Bayramından on beş gün kadar önce Ankara'ya geldikleri, önce sanık ...'in ve daha sonra da tanık İsmail'in evinde kaldıkları, sanık ... ve tanık İsmail'in 06.09.2017 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Neriman'ı kendisine vermeleri konusunda tehdit ve hakarette bulunduğunu iddia ederek maktulden şikayetçi oldukları, tanık Neriman'ın ise maktule 19.09.2017 tarihinde saat 04.26'da "Sen gel beni saklıyorlar" şeklinde mesaj gönderdiği, maktulün 19.09.2017 tarihinde tanık Neriman'ı beraberinde götürebilmek amacıyla Ankara'ya geldiği, 23.09.2017 günü sanık ... ile maktulün bir pastanede buluşup konuştukları, saat 23.03'de pastaneden birlikte çıktıkları ve olayın meydana geldiği sanık ...'e ait ikamete geçtikleri, diğer sanık ...'nin de evde bulunduğu, 24.09.2017 tarihinde saat 00.30 sıralarında sanıkların maktulün tanık Neriman ile ısrarla görüşmek istemesi ve bu husustaki tehditleri sebebiyle haksız tahrik altında 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliği haiz tabancalar ile maktule birden çok el ateş ettikleri, maktulün vücuduna isabet eden on adet mermi çekirdeği ile ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmalarına bağlı kot, sternum, omur kırıklarıyla beraber iç organ ve büyük damar harabiyetinden gelişen iç ve dış kanama ile medulla spinalis hasarı sonucu olay yerinde öldüğü anlaşılan olayda;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükümlere esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından fiil
üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükümlere esas alınan raporların yeterli olduğu, sanıkların öldürme kararını ne zaman aldıklarının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiklerinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanıklar aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, eylemlerine uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımlarının yasal bağlamda ve gerekçeleri gösterilerek belirlendiği, maktulden sanıklara yönelen haksız bir saldırı bulunmaması karşısında 5237 sayılı Kanun'un 25/1. maddesinde düzenlenen meşru savunma ve aynı Kanun'un 27/2. maddesinde düzenlenen sınırın aşılması hükümlerinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği, haksız tahrik hükümlerinin isabetli şekilde uygulandığı, takdirî indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği, uygulanması mümkün lehe hükmün bulunmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.10.2023 tarihli ve 2023/248 Esas, 2023/345 Karar sayılı kararında katılan ... ve vekilince, katılan ... vekilince, katılanlar vekillerince, sanık ... müdafilerince, sanık ... müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alınarak sanıklar müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/4. maddesi uyarınca Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2024 tarihinde karar verildi.