"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/501 E., 2023/1406 K.
SUÇLAR : Kasten öldürme ve bu suça yardım
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurularının esastan reddi ile hükümlerin onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar ... ve ... müdafiilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.10.2022 tarihli ve 2019/743 Esas, 2022/375 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanıklar ... ve ... hakkında maktule yönelik kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81/1 ve 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b) Sanık ... hakkında maktule yönelik kasten öldürmeye yardım suçundan 5237 sayılı Kanun'un 81/1, 39/2-c ve 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.11.2023 tarihli ve 2023/501 Esas, 2023/1406 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar Mahsun ... müdafii, sanık ... ve müdafii, sanık ... ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; kararın gerekçesiz olduğuna, gizli tanığın yaptığı teşhisler ve beyanlarının kabulünün mümkün olmadığına, sanık aleyhine herhangi bir delil bulunmadığına, lehe olan kanun maddelerinin uygulanarak beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
2. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; verilen mahkumiyet kararının hukuka ve kanuna aykırı olduğuna, maktulle bir husumetinin olmadığına, olay yerinde olmadığına, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine, mahkeme kararının eksik inceleme ile verildiğine, sanığın beraatına karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
3. Sanık ... ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle; gizli tanığın beyanlarının çelişkili olduğuna, eksik inceleme ile karar verildiğine, verilen mahkumiyet kararının hukuka ve kanuna aykırı olduğuna, atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak ve kesin bir delil bulunmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Olay tarihinden önce maktul ile temyiz dışı sanık ... ... ve sanık ... arasında husumet bulunduğu, husumetin nedeninin bu sanıklar ile maktulün adının karıştığı bir hırsızlık olayı ile ilgili olarak maktulün, hırsızlık olayını gerçekleştiren şahısların sanıklar ... ve ... olduğunu hırsızlık olayı müştekisine anlatmış olmasına dayandığı, 10 Nisan 2015 günü saat 02.00 sıralarında temyiz dışı sanık ... ...'in, ... isimli halı saha yakınında gördüğü maktulü yakalayarak maktulün sırtına bıçak dayadığı, ancak maktulün bir şekilde temyiz dışı sanık ...'ın elinden kaçarak kurtulduğu, bundan sonra temyiz dışı sanık ... ve sanık ...'in maktulün yakın arkadaşları olan sanıklar ... ve Mahsun ... aracılığı ile maktule ulaşıp yakalamaya çalıştıkları, maktulün sürekli olarak yer değiştirmek suretiyle sanıklardan kaçtığı ve yakın çevresinde bulunan ve konuştuğu kişilere ... ..., ... ve yanında bulunanların kendisini öldürmeye çalıştığını söylediği, nitekim maktulün öldürülmeden önce kendini savunmak amacıyla silah temini için faaliyetlerde bulduğu, 10.04.2015
tarihinde temyiz dışı sanık ... ... ve sanık ...'in maktulü ararlarken, maktul ile görüştüklerini bildikleri sanık ...'un yanına geceleyin geldikleri, sanık ...'dan maktulü bulmak için yardım istedikleri, sanık ...'un ... ve ...'in de maktulü öldürme niyetinde olduğunu anlayınca jandarmadaki ifadesinde korkudan söylediğini beyan etse de kendisinin de maktulü öldürmek istediğini söylediği, aynı gün bu üç sanığın maktule ulaşıp yakalayarak öldürmek için sanık ...'u kullandıkları, zira öldürülmek istendiğini anlayan ve sürekli kaçarak yer değiştiren maktulü yakalayarak öldürmelerinin mümkün olmadığını anladıkları, sanık ...'in de daha önceden maktulü öldürmeye karar veren temyiz dışı sanık ... ve diğer sanıklar ... ve Mahsum ile anlaşarak hep birlikte maktulü öldürmeye karar verdikleri, yine aynı gün sanık ...'in yakın arkadaşı olan maktulü kandırarak yanına alıp diğer sanıkların yanına getirmek üzere sanık ...'un aracı ile yola çıktığı, maktulü bulan ve bir şekilde ikna eden sanık ...'in sanık ...'un aracı ile maktulü olay yeri olan Hacı ... Mahallesi kırsalına götürdüğü, aracı parkeden sanık ... ile maktulün araçtan inerek konuşmaya başladıkları, bu sırada başka bir araç ile daha önceden aynı yere gelen temyiz dışı sanık ... ve diğer sanıklar ... ve Mahsum'un aracın içerisinde bekledikleri, sanık ... tarafından maktulün olay yerine getirildiğinin görülmesi ile olay yerine daha önceden gelen sanıklardan ...'in omuzuna astığı ele geçirilemeyen pompalı tüfekle sanık ... ile maktulün bulunduğu yere doğru ilerlediği, sanık ... ve temyiz dışı sanık ...'ın da bu sırada geldikleri aracın içerisinde bekleyerek hem gözcülük yaptıkları hem de maktulü öldürecek olan sanıklar ... ve ...'e manevi destek sağladıkları, omuzundaki av tüfeği ile maktulün yanına varan sanık ...'in ateş ederek maktulü vurduktan sonra sanık ... ile birlikte maktulü sanık ...'a ait aracın bagajına koyarak hep birlikte iki ayrı araç ile hareket ederek maktulün cesedini Suriye sınırına yakın dereye götürüp attıkları olayda;
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, eksik inceleme bulunmadığı, lehe kanun maddelerinin ve takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedeni dışında hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Gerekçe bölümünün (1) numaralı bendinde detayları izah edilen olayda sanıkların suç işleme kararını önceden verdikleri, maktulü öldürmek için aradıkları maktulün de bunu bildiği, en son 10 gün önce halı sahada gerçekleşen olayın da öldürme kararlarındaki sebatın ispatı olduğu, karar ile fiilin icrası arasında makul sürenin geçtiği, sebat ve ısrarla kararlarından dönmedikleri anlaşılmakla, tasarlayarak kasten öldürme suçunun koşullarının bulunduğu gözetilmeksizin, sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun'un 82/1-a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi yerine suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun'un 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünün (3) numaralı paragrafında açıklanan nedenle sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 09.11.2023 tarihli ve 2023/501 Esas, 2023/1406 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 307/5. maddesi uyarınca aleyhe temyiz bulunmadığından sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına,
Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanık ...'in tahliye talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.02.2025 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Sanıklar ... ve ... hakkında maktul Abdülbaki ...'i kasten öldürme suçundan ötürü Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesince TCK'nın 81/1. maddesi uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, sanık ...'ın ise aynı suça yardım fiilinden 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince istinaf istemlerinin reddine karar verildiği, bu kararın sanıklar müdafilerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin çoğunluk oyu ile eylemin tasarlanarak işlendiği gerekçesiyle bozma kararı verildiği görülmüş ise de aşağıdaki gerekçelerle bozmaya dair çoğunluk görüşüne katılmıyoruz;
Tasarlayarak öldürme suçundan bahsedilebilmesi için bir kimseye karşı belli bir suçu işleme kararının verilmesi, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında makul bir sürenin geçmesi, bu süre içerisinde sebat ve ısrar gösterilerek karardan dönülmemesi gerekmekte olup, tasarlama unsurunun oluşması için suç işleme kararının ne zaman alındığının bilinmesinde zorunluluk bulunduğu, maktulün tanık beyanlarına göre
10.04.2015 günü saat 16.00-17.00 civarında öldürüldüğü, HTS kayıtlarına ve beyanlara göre maktulün 10.04.2015 günü saat 02:00 civarında halı saha çevresinde saldırıya uğradığı ve oradan kaçtığı, bu saldırıda dahi öldürüleceğinin belli olmadığı, bu saldırının öldürme amacıyla yapıldığı kabul edilse dahi maktulün öldürülmesi için karar verilen sürenin en erken gece 02.00 olarak kabul edilebileceği, öldürmeye karar verilmesi ile öldürme arasında 14 saat civarında süre geçtiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, 24 saati bile geçmeyen süre içerisinde öldürme kararında sebat ve ısrar gösterildiğinden bahsedemeyeceği, halı sahadaki saldırı olayından önce de öldürme kararının alındığı yönünde soyut beyanlar var ise de bu beyanların dönülmeyecek seviyede ısrarlı bir karar bulunduğunu göstermeye yetecek mahiyette yoğun deliller ortaya koymadığı, bu sebeple sanıkların eyleminin TCK'nın 81/1. maddesindeki kasten öldürme suçunu oluşturduğu ve hükmün onanması gerektiği kanaati ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.