"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/1720 Esas, 2022/819 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 251 ... maddesinin üçüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 ... maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 ay 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, itiraz edilmeksizin 08.06.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 07.12.2023 tarihli ve 2023/23428 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.12.2023 tarihli ve KYB-2023/132454 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 22.12.2023 tarihli ve KYB-2023/132454 sayılı kanun yararına bozma isteminin; ...Mahkemesince savunmasının tespiti için hükümlünün bilinen son adresi ve aynı zamanda mernis adresi olan '... .... Sk. No:2 İç Kapı No:20 ..../...' adresine öncelikle mernis şerhi olmadan tebligat çıkarılması gerekirken, anılan adrese doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 21 ... maddesinin ikinci fıkrasına göre çıkarılan tebligatın usulsüz olduğu gözetilmeksizin, yeniden usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadan yargılamaya devamla savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un, Basit yargılama usûlü başlıklı 251 ... maddesinin inceleme konusu ile ilgili ikinci fıkrası; “Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
2. Hükümlü hakkında açılan davanın basit yargılama usûlüne göre yürütülmesine karar verildiği belirlenmekle hükümlüye savunmasını bildirmesi için tebligat çıkarıldığı ancak tebligat mazbatası üzerinde yapılan inceleme neticesinde tebliğ işleminin 7201 sayılı Kanun hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmıştır.
Şöyle ki 7201 sayılı Kanun'un "Bilinen adreste tebligat" başlıklı 10 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre;
"Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
(Ek fıkra: 11/1/2011-6099/3 md.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."
Mezkûr hüküm gereği yapılan inceleme neticesinde; hükümlünün Merkezi Adres Kayıt Sisteminde (MERNİS) kayıtlı adresinin dava dosyasında bilinen adres ile aynı olduğu belirlenmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 20.11.2020 tarihli ve 2019/2 Esas, 2020/3 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 7201 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsendiği, muhatabın bilinen en son adresine çıkarılan tebligatın iade edilmesi veya MERNİS adresinin bilinen adresten farklı olması hâlinde MERNİS adresine “MERNİS” şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun'un 21 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat çıkartılması gerekmektedir.
Ancak, basit yargılama usûlüne ilişkin tebligatın, hükümlü adına 7201 sayılı Kanun'un 21 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca tebligat yapılmadan“MERNİS” şerhi düşülerek 7201 sayılı Kanun'un 21 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebliğe çıkarıldığı, bu itibarla hükümlü adına çıkarılan tebligatın usûlüne uygun olmadığı belirlenmiştir.
3. Hükümlüye savunmasını bildirmesi için çıkarılan tebligatın usûlüne uygun yapılmadığı dikkate alınmadan yargılamaya devam edilerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
4. Bununla birlikte Mahkemece dosya yeniden ele alınarak verilen 22.06.2022 tarihli ek kararın hukukî değerden yoksun bulunması nedeniyle yok hükmünde olduğu belirlenmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/1720 Esas, 2022/819 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.02.2024 tarihinde karar verildi.