"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/572 E., 2023/620 K.
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1 ve 307/3. maddeleri uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık ... müdafiinin on beş günlük kanunî süre içindeki temyiz isteminden sonra sanık müdafiinin dilekçesi ve sanığın infaz kurumundan verdiği dilekçe içeriğini teyit eden 06.06.2024 tarihli beyanı ile temyiz hakkından feragat ettiği anlaşılmakla, inceleme katılanlar vekilinin temyiz istemi ile sınırlı olarak yapılmakla, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 29.05.2019 tarihli ve 2019/627 Esas, 2019/1463 Karar sayılı kararının, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 02.03.2020 tarihli ve 2020/292 Esas, 2020/806 Karar sayılı kararı ile sanığın kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi ve sanık hakkında makul oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.07.2020 tarihli ve 2020/242 Esas, 2020/216 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 29/1, 62/1, 58/6-7 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına karar verilmiştir.
3. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararının, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 17.05.2021 tarihli ve 2020/5078 Esas, 2021/8117 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında makul oranda haksız tahrik indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2021 tarihli ve 2021/286 Esas, 2021/297 Karar sayılı kararı ile Yargıtay bozma ilâmına direnilmek suretiyle sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81/1, 29/1, 62/1, 58/6-7 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına karar verilmek suretiyle dava dosyası, 5271 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiş, direnme kararının isabetli bulunmaması nedeniyle incelenmek üzere sevk edildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 01.03.2023 tarihli ve 2022/1- 175 Esas, 2023/109 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında haksız tahrik uygulamasında makul bir ceza tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme hükmünün bozulmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
5. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.10.2023 tarihli ve 2023/572 Esas, 2023/620 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81/1, 29/1, 62/1, 58/6-7 ve 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun'un 307/3. maddesi uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz sebepleri özetle; haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Maktulün 22.08.2014 tarihinde saat 13.53 sıralarında elinden tuttuğu yeğeniyle birlikte Ulus Meydanı Atatürk Heykeli tarafından Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi yönünde karşıdan karşıya geçtiği sırada, aynı yöne doğru yürüyen sanığın maktul ve yeğeni ile önlerindeki üçüncü bir şahsın arka çaprazından ilerlediği sırada, yaya geçidi ortasında maktule doğru dönüp bir kez baktığı, sanığın savunmasına göre bu sırada maktulün kendisine; "Hızlı yürüsene lan ibne!" dediği, sanığın kaldırıma ulaştığı anda sol tarafındaki maktule; "Ne oluyor?" diye sorduğu, tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere sanığın yanına gelen maktulün; "Sen çocuğun yanında beni madara mı etmeye çalışıyorsun?" dediği, olay yerini görüntüleyen kamera kayıtlarına göre sözlü tartışmanın bir kol mesafesi uzaklığında el kol hareketleriyle devam ettiği sırada üçüncü bir kişinin araya girmek ve olayı yatıştırmak istediği, sanığın kısa süre içinde sarı renkli bir poşet içinde taşımakta olduğu bıçağı çıkarıp maktule göstererek; "Git kardeşim zaten yeni cezaevinden çıktım beni yeniden içeri mi attırmak istiyorsun?" dediği, ardından sağ kolunu maktulün yüzüne doğru salladığı ancak isabet ettiremediği, bulunduğu yol tarafındaki bir şahsın arkasından dolanarak elindeki bıçağı bir kez daha gösterip maktule bir şeyler söylemeye devam ettiği, sonrasında bıçağı beline koyup maktule arkasını dönerek Ankara Kalesi istikametine doğru yürümeye başladığı, maktulün yanındaki çocuğun elini bırakıp arkasından yaklaştığı sanığa yumrukla vurarak montunu çektiği, maktulü fark eden sanığın yukarı doğru kaçmaya başladığı, ardından maktule doğru geri döndüğü, taşıdığı bıçağı tekrar çıkartarak maktule doğru iki kez savurduğu, maktulün kendisini bıçak darbelerinden koruyarak uzaklaştığı ve bu sırada dengesini yitiren sanığın yüzüne yumrukla etkili bir şekilde vurduğu, dengesini kaybeden sanığın kaldırımdan yolun ortasındaki asfaltın üzerine düştüğü, maktulün yerdeki sanığa yumrukla vurmaya devam ettiği, maktulün ayakta sanığın ise yerde bulunduğu sırada sanığın elindeki bıçağı maktulün kalbine sapladığı, olayın sıcaklığıyla aldığı darbeyi hissetmeyen maktulün kavgaya devam ettiği, bu sırada çevredekilerin olaya müdahale ederek kavgayı ayırdığı, maktulün çevredekilerin koluna girmesiyle kaldırıma geçtiği, sanığın ise yerden kendi başına kalkarak yaya geçidi tarafından geldiği Heykel istikametine yürüyerek olay yerinden uzaklaştığı, kaldırım üzerinde yanındaki yeğeni ve kavgayı ayırmaya gelenlerle konuşmaya başlayan maktulün çevredekilerin göstermesi ile üzerindeki kan izlerini fark ettikten kısa süre sonra yere yığıldığı, ambulansla hastaneye kaldırılan maktulün, kalbine isabet eden tek bıçak darbesi nedeniyle ameliyata ve yoğun bakıma alındığı, yaklaşık dört ay sonra da 29.12.2014 tarihinde kesici delici alet yaralanması nedeniyle gelişen iç organ harabiyeti sonucu yaşamını yitirdiği anlaşılmıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, oluşa ve dosya kapsamına göre Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından da varlığı kabul edilen tahrik oluşturan eylemin ve buna bağlı indirimin isabetli şekilde belirlendiği, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek tayin edildiği anlaşıldığından, katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
A. Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstemleri Yönünden;
5271 sayılı Kanun'un 266/1. maddesi uyarınca, temyiz isteminden feragat nedeniyle dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B. Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.10.2023 tarihli ve 2023/572 Esas, 2023/620 Karar sayılı kararında katılanlar vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1.maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302/1.maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/4. maddesi uyarınca Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.06.2024 tarihinde karar verildi.