"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI: 2023/5229 değişik iş
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2017 tarihli ve 2017/183 Esas, 2017/98 Karar sayılı kararı ile 10 yıl hapis cezasına hükümlü ...'un, bu cezasının Sincan 1 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında, hükümlünün terör örgütünden ayrıldığı konusunda samimi olduğuna dair bir düşünce ve kanaat oluşmaması sebebiyle samimiyetinin tasdik edilmemesine, 3 ay sonra 25.10.2023 tarihinde tekrar değerlendirilmesine dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 25.07.2023 tarihli ve 2023/952 sayılı kararına karşı yapılan şikayet üzerine, hükümlünün ziyaretçi, mektup ve telefon kayıtlarında herhangi bir sakıncalı duruma rastlanılmadığının belirtilmesine ve gözlem değerlendirme raporlarında olumsuz duruma yer verilmemesine rağmen, kararda yazılı gerekçelerle talebinin reddedilmesinin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesini ihlal edeceği, hükümlünün cezaevinde geçirdiği süre dikkate alınarak terör örgütünden ayrılıp ayrılmadığı hususunda değerlendirme yapılabilmesi gerektiğinden bahisle şikayetin kabulü ile anılan İdare ve Gözlem Kurulu kararının iptaline ve yeniden karar alınmak üzere ceza infaz kurumuna tevdiine ilişkin Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 02.08.2023 tarihli ve 2023/5650 Esas, 2023/5792 Karar sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.09.2023 tarihli ve 2023/5229 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 15.01.2024 tarihli ve 94660652-105-06-28914-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.02.2024 tarihli ve 2024/9191 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.02.2024 tarihli ve 2024/9191 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin gruplandırılması” başlıklı 24. maddesinde yer alan, “ (1) Hükümlüler; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Aklî ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, d) Terör suçluları, e) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,
Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin hükümlülerin gruplandırılması başlıklı 19. maddesinde yer alan, ''Hükümlüler, bulundukları veya gönderildikleri ceza infaz kurumlarında; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Zihinsel ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, ç) Terör suçluları, d) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, e) Gözlem sürecinin devamına karar verilenler, gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,
Anılan Yönetmeliğin 24. maddesinde yer alan, ''..19 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen suçlular ayrıca; a) Örgüt lideri olanlar, b) Aktif örgüt üyesi olanlar, c) Örgütten ayrılanlar, ç) Tarafsız olanlar şeklinde gruplandırmaya tâbi tutulurlar..'' şeklindeki,
Adı geçen Yönetmeliğin 36. maddesinde yer alan, ''Hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infaz edilmesine ve ceza infaz kurumlarından doğrudan koşullu salıverilmelerine ilişkin talebi üzerine, ilgili talebin mevzuatta belirtilen süre ve kaldırılmamış disiplin cezasının bulunmaması gibi şartları taşıyıp taşımadığı idare tarafından araştırılır, gerekli şartları taşımayan talep reddedilerek hükümlüye tebliğ edilir. (2) Talebin bulunması, süre şartını sağlaması ve kaldırılmamış disiplin cezası bulunmaması gibi mevzuatta belirtilen şekil şartlarını taşıyan dosyalar; idare ve gözlem kurulu sekretaryası tarafından işleme alınarak ilgili hakkında gözlem ve değerlendirme dosyası hazırlanır. Dosyanın 5275 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında bulunup bulunmadığı belirlenerek müteakip işlemlerin ikmali sağlanır...'' şeklindeki,
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,
Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarına ilişkin idare ve gözlem kurulu tarafından samimiyet tasdik kararı alınması ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği,
Somut olayda, hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hükümlünün örgütten ayrıldığına ilişkin samimi eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimlerle hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin de oluşmasının gerektiği, idare tarafından hükümlü hakkında yapılacak işlemler boyunca ise, hükümlü hakkında bahsedilen kanaate ulaşılması bakımından hükümlünün bağımsız koğuşa alınarak değerlendirilmesinin zorunluluk arz etmediği gibi, ceza infaz kurumlarına böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği, silahlı terör örgütüne üye olduğu mahkeme kararı ile tespit edilerek cezalandırılan hükümlünün, terör örgütü üyesi olduğunu kabul etmediği gibi terör örgütünden ayrıldığına ilişkin herhangi bir bilgi veya somut delil paylaşımında da bulunmadığı, hükümlünün Kurum görevlileri ile görüştüğü ve gözlemlendiği, ancak hükümlünün terör örgütünden ayrıldığı konusunda samimi olduğuna dair bir düşünce ve kanaat oluşmaması üzerine hükümlünün denemeye tâbi tutulmasına dair karar verildiği, söz konusu değerlendirmenin cezanın infazı sırasında idarece yapılan görüşmelere ve gözleme dayanılarak verildiği gibi, örgüt ile bağının ve mensubiyetinin bulunmadığını beyan eden hükümlünün söz konusu örgüte dair herhangi bir bilgi paylaşımında da bulunmadığı anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. İdare ve Gözlem Kurulunun çoğunluğunda oluşan kabulün denetimine imkan verecek, takdir hakkının objektif ve yerinde kullanıldığını gösterecek nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, koşullu salıverilme tarihi 13.01.2024 olan hükümlü hakkında “hükümlünün terör örgütünden ayrılması konusunda yeterli kanaatin oluşmasında, örgütten ayrıldığına dair somut ve yeterli bir davranışın hükümlü tarafından gösterilmesi gerektiği, ....ilgilinin örgütten ayrıldığına dair kesin kanaat ve tespitinin mümkün olmadığı, hükümlünün terör örgütünden ayrıldığına dair emarelerin bulunmadığı” gerekçesiyle samimiyetinin tasdikine yer olmadığına üç ay sonra tekrar değerlendirilmesine dair karar verildiği anlaşılmakla, İnfaz hakimliğince, hükümlü hakkında psiko sosyal servisi tarafından düzenlenen raporda, “ ....somut adım atması önerildiğinde bilgi vereceğini ifade etmiştir. Bu durum kurum idaresine iletilmiş olup, kişinin gerekli merciilere bilgi vermesi sağlanmıştır.” şeklindeki açıklama ile “hükümlü hakkında ilgili servisler tarafından sakıncalı bir duruma rastlanılmadığının belirtilmesine ve gözlem değerlendirme raporlarında olumsuz bir değerlendirme yapılmamasına rağmen verilen kararda gösterilen gerekçelerle talebin reddedilmesinin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesini ihlal edeceği” gerekçesiyle, hükümlünün şikayetinin kabulü ile İdare ve Gözlem Kurulunun 25.07.2023 tarihli ve 2023/952 sayılı kararının iptaline dair verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair itiraz mercince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,10.01.2025 tarihinde karar verildi.