"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/432 E., 2024/1 K.
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi ret, kısmi bozma
1.Sanık ... müdafiinin, kanunî süresi içinde öne sürdükten sonra, sanığın bulunduğu cezaevi aracılığıyla gönderdiği 02.05.2024 tarihli dilekçesi ile; temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 266/1. maddesi gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının incelenmeksizin iadesine karar verilmiştir.
2.Sanık ... hakkında temyize tabi bir hüküm bulunmadığından sanık müdafinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun'un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
4. Sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.12.2022 tarihli ve 2021/390 Esas, 2022/789 Karar sayılı kararı ile;
1.Sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın katılan ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37/1, 81, 35, 62/1, 53/1-2-3, 58. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanıklar ... ve ...'ın cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2. Sanık ...'ın katılan ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 81, 35, 29, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.01.2024 tarihli ve 2023/432 Esas, 2024/1 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanıklar müdafilerinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile;
1.Sanıklar ..., ..., ... ve ...'ın katılan ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 81, 35, 62/1, 53/1-2-3, 58. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 11 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanıklar ... ve ...'ın cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2. Sanık ...'ın katılan ...'i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun'un 37/1, 81, 35, 29, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemi özetle; sanıkların tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmaları gerektiğine,
B. Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle; vekalet ücretine, sanıkların tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmaları gerektiğine, sanıklar hakkında haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanmaması gerektiğine,
C. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; mahkumiyete yeter delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
D. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; suça iştiraki bulunmadığına, haksız tahrikin derecesine,
E. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın suça iştirak etmediğine, suç vasfına, suça yardım eden olduğuna, haksız tahrike,
F. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; mahkumiyete yeter delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.
III. GEREKÇE
A. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.01.2024 tarihli ve 2023/432 Esas, 2024/1 Karar sayılı kararında Mahkemenin teşebbüs derecesi yönünden yapmış olduğu uygulama yerinde görüldüğünden Tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
B. Tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ... ile ...'ın karı koca oldukları, sanık ...'in ...'in kardeşi; sanıklar ... ile ...'ın sanık ...'in arkadaşları olduğu, katılan ...'in de evli olduğu ve ...-... çifti ile uzun süredir ailece görüştükleri, aynı köyde ikamet ettikleri, ...'in servis işinde ve ekseriyetle geceleri çalıştığı, taraflar arasında dostluk bu şekilde devam ederken 2019 yılı Şubat-Mart aylarında ... ile ... arasındaki ilişkinin gönül ilişkisine dönüştüğü, ... ile ...'ın zaman zaman ...'in evinde eşinin evde olmadığı günlerde bir araya geldikleri ve cinsel ilişkiye girdikleri, zaman zaman da araçla piknik alanı gibi tenha yerlerde birlikte oldukları, aralarındaki ilişkinin bu şekilde 2020 yılı Mayıs ayının başına kadar sürdüğü, ...'in muhtemelen bu ilişkiyi bitirmek istediği, bu nedenle olay tarihinden yaklaşık 20 gün önce ...'i gece saat 00.00 sıralarında aradığı ve camlara kapılara birilerinin vurduğunu söyleyerek serviste olan ...'i eve çağırdığı, ancak kimin vurduğunu söylemediği, bunun üzerine ...'in eve gittiği ve etrafı kolaçan ettiğinde evin arka tarafında bulunan tel kapının ipinin açık olduğunu fark ettiği, ...'ın sürekli kendisini evden uzaklaştırmaya çalıştığını düşününce eşini rahatsız eden şahsın ... olduğunu tahmin ettiği, ve ...'e sorunca onun da bu hususu doğruladığı, ...'in kuvvetle muhtemel ... ile aralarındaki ilişkinin ortaya çıkmasından ve köyde duyulmasından endişe etmesi nedeniyle ve bir şekilde bu ilişkiden sıyrılmak amacıyla eşine ...'ın kendisini uzun süredir rahatsız ettiğini, defalarca tehdit ettiğini ve evinde tecavüz ettiğini beyan ettiği, ... ile ...'in 07.05.2020 tarihinde ... hakkında Susurluk Jandarma Karakolu'na giderek şikayetçi oldukları, bu tarihten sonra ...'in eve bir tüfek getirdiği, bu ilişkiden eşinin kardeşi olan ...'e de bahsettiği, olay tarihinde ... ile ...'in bayram ziyaretine gittikleri, evlerine geri döndüklerinde ...'in ...'i arayarak çağırması üzerine, ...'in yanına eve getirdiği tüfeği alıp ormanlık alanda arkadaşları ... ve ... ile oturan ...'in yanına gideceğini söyleyerek evden ayrıldığı, yaklaşık bir saat birlikte oturup alkol aldıkları, daha önce ... ile ... arasındaki ilişkinden haberdar olan ...'in arkadaşları ... ve ...'a da durumu anlattığı ve ...'in gelmesi ile birlikte alkolün de etkisiyle ...'ı öldürmek konusunda karar verdikleri, harekete geçtikleri, ..., ..., ... ile ...'ın ...'e ait mor renkli Hyundai Accent ve beyaz renkli Şahin marka araçlarla ...'ın evinin önüne geldikleri, bu esnada ...'ın köyden komşuları ile evinin önünde ağaç altında oturmakta olduğu, ... ile ...'in evinin önüne üç araç geldiğini gören komşuların ...'ı daha önce şikayet etmeleri sebebiyle kötü bir durum yaşanmasından korkarak saklanması için uyardıkları, ...'ın da tanık ...'in depo olarak kullandığı yere saklandığı, bu esnada araçtan ilk olarak sanık ...'ın indiği ve iner inmez elindeki silah ile havaya 3-4 el ateş ettiği, jandarmayı aramak isteyen tanıklara "kimse bir yeri aramasın hepinizi vururum" dediği, ...'ın ise etrafa tuğla atmaya başladığı ve kendilerini engellemeye çalışan ...'ın abisi ...'in üzerine yürüdüğü,
arkasından gelen araçtan inen ...'in elindeki av tüfeği ile havaya bir el ateş ettiği ve ...'ın yerini sorduğu, bu sırada ... ile ...'in koşarak arkalarından yetiştikleri ve ...'in ...'ı saklandığı kulübeye giderek bulduğu ve yakasından tutarak dışarı çıkarıp "burada, vurun bunu" diye bağırması üzerine ...'in kulübeye yöneldiği ve yaklaşık 4-6 metre mesafeden tüfeğin namlusunu ...'ın gövdesine doğrulttuğu, ancak ...'e engel olmaya çalışan tanık ...'nın namluyu aşağı doğru indirmesi nedeniyle tetiğe basan ...'in ...'ın sol bacağından yaraladığı, ...'in tüfeğe ikinci fişeği doldurduğu ancak tanıkların olaya müdahale etmesiyle sanıkların olay yerinden araçlarına binip kaçtıkları, ...'in kaçarken boş fişeği de yanına aldığı, katılan ...'ın yaralanması neticesinde katılanda yaşamsal tehlike ve 6. derece kemik kırığı oluştuğu ve ayrıca katılanın sol alt ekstremitedeki fonksiyon kaybının organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
C. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanıkların savunma hakkına riayet edilerek adil bir biçimde yargılandıklarının anlaşıldığı, eylemin sanıklar ..., ... ve ... tarafından kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların bozma nedenleri saklı kalmak kaydıyla doğru biçimde belirlendiği, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, sanıkların öldürme kararını ne zaman aldığının ve belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiğinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanıklar aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı, sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden haksız tahrik koşullarının oluşmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
D. Sanıklar ... ve ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Sanıklar ... ve ...'ın olayın failleri sanıklar ..., ... ve ... ile katılan ...'a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunu işlemek hususunda önceden fikir ve irade birliği içinde olay mahalline gittikleri ve fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurarak katıldıkları, öldürme suçunun kanuni tanımında yer alan fiili sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte gerçekleştirdiklerine ilişkin her türlü kuşkudan uzak, kesin bir belirleme yapılmasa da; sanıkların diğer sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte aralarında ailevi husumet bulunan katılan ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemini gerçekleştirmek üzere ...'ın ikametine gittikleri, sanık ...'ın elindeki ateşli silahla havaya ateş ettiği, sanık ...'ın tanıklara tuğla fırlattığı, sanıkların birlikte tanıkların kolluğu aramasını engelledikleri, böylece sanıklar ... ve ...'ın öldürmeye teşebbüs olayının faili sanıklar ..., ... ve ...'in yanında bulunup kavgaya katılmak suretiyle suçun icrasını kolaylaştırdıkları, bu itibarla sanık ... hakkında suça olan katkısı göz önünde bulundurularak yardım eden sıfatıyla (10) yıldan (15) yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca makul bir ceza tayin edilerek, sanık ... hakkında da suça yardım eden sıfatıyla (10) yıldan (15) yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca asgari düzeyde ceza tayin edilerek kasten öldürmeye teşebbüs suçuna yardım eden olarak cezalandırılmaları gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde asli fail olarak cezalandırılmalarına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
E. Sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden;
Tüm dosya kapsamına göre; Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesi gereğince sadakat yükümlülüğü sadece eşe karşı mevcut ise de; katılan ...'ın, evli olduğunu bildiği halde ve yakın komşuluk ilişkileri içinde bulunduğu sanık ...'in eşi olan sanık ... ile sanığın kendi ikametinde defaaten cinsel ilişkiye girdiği hususunun sabit olduğu anlaşılmakla, sanık ... lehine 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesi gereğince makul (1/2) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması gerekirken 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
A. Sanık ... müdafiinin temyiz istemi yönünden;
Sanık ... müdafiinin, kanunî süresi içinde öne sürdükten sonra, sanığın bulunduğu cezaevi aracılığıyla gönderdiği 02.05.2024 tarihli dilekçesi ile; temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun'un 266/1. maddesi gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının, bu temyiz istemleri yönünden oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B. Sanık ... müdafinin temyiz istemi yönünden;
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.01.2024 tarihli ve 2023/432 Esas, 2024/1 Karar sayılı kararında sanık ... hakkında temyize tabi bir hüküm bulunmadığından sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun'un 298. maddesi gereğince Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
C. Sanıklar ... ve ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümler yönünden;
Gerekçe bölümünde (C) paragrafında açıklanan nedenlerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.01.2024 tarihli ve 2023/432 Esas, 2024/1 Karar sayılı kararında Bölge Adliye Mahkemesi
Cumhuriyet savcısı, katılan vekili ve sanık ... müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
D. Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümler yönünden;
Gerekçenin (D ve E) bölümlerinde açıklanan nedenlerle sanıklar müdafilerinin temyiz istemleri sanıklar ... ve ...'ın suça yardım eden olarak iştirak ettiği ve sanık ... hakkında uygulanan haksız tahrikin düzeyi yönlerinden yerinde görüldüğünden Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 08.01.2024 tarihli ve 2023/432 Esas, 2024/1 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,
Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alınarak sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2. maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.12.2024 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Dairemiz çoğunluğunca sanık ... yönünden tahrik oranının (1/2) olması gerektiği gerekçesiyle, ayrıca sanıklar ... ve ...'ın eylemlerinin suça yardım seviyesinde kaldığı gerekçesiyle Bursa Bölge Adliye mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen kararın bu yönlerden bozulmasına karar verilmiş ise de Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının hukuka uygun olduğu kanaatinde olduğumdan onama kararı verilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Şöyle ki; sanıklardan ...'ın eşi sanık ... ile katılan ... arasında cinsel ilişkiye varan rızaya dayalı irtibat bulunduğu, sanıklar ..., ... ve ...'in sanık ...'ten duymak suretiyle bu ilişkiyi öğrendikleri, bu sanıklar ..., ..., ... ve ...'in aynı araçla katılan ...'ın bulunduğu yere geldikleri, bu esnada sanıklardan ...'in elinde av tüfeği bulunduğu, bu sebeple diğer sanıkların hangi amaçla olay yerine gittiklerini bilmediklerinin kabul edilemeyeceği, olay yerine gidildiğinde sanık ...'ın havaya 3-4 el ateş ettiği, kimse bir yeri aramasın vururum diye bağırdığı, jandarmanın aranmasına engel olduğu, sanıklardan ...'ın da etrafa tuğla atarak diğer şahısların olaya engel olmasına mani olduğu, sanıkların olay yerine geldiğini görerek saklanan katılan ...'ı bilahare olay yerine gelen sanık ...'in saklandığı yerden çıkarttığı, sanık ...'in de getirdiği tüfekle katılan ...'ı yaraladığı, sanıklar ... ve ...'ın olay yerinde bulunmamaları ve ...'ın havaya ateş ederek ...'ın ise tuğlalar fırlatarak etraftaki kişileri engellememesi halinde katılan ...'ın olay yerinden kaçabileceği, saklanmak zorunda kalmayabileceği ve sanık ...'in öldürmeye teşebbüs suçunu işleyemeyeceği, bu sebeple sanıklar ... ve ...'ın fiil üzerinde doğrudan hakimiyet sağladıkları anlaşıldığından asli fail olarak cezalandırmaları gerektiği ayrıca Dairemizce sanık ... lehine (1/2) oranında tahrik indirimi yapılması gerektiği benimsenmiş ise de katılan ... ile sanık ... arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olduğu, sanık ...'e sadakat borcu olanın sanık ... olduğu, bu sebeple sadakat borcu bulunmayan üçüncü şahıs yönüyle de (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle sadakat borcu olan eşle aynı oranda indirim sağlanmasının hukuka uygun olmadığı kanaatinde olduğumdan, Bölge Adliye Mahkemesince tahrik sebebiyle yapılan indirim oranının da yerinde olduğu kanaatiyle sayın çoğunluğun bozmaya dair görüşüne katılmıyorum.