"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/1079 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Kasten öldürme suçundan İnebolu Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ve 2021/100 Esas, 2022/49 Karar sayılı kararıyla 12 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ...'un, bu cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A-1. maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesi talebinin reddine dair Sakarya İnfaz Hâkimliğinin 28.08.2023 tarihli ve 2023/13895 Esas, 2023/13566 Karar sayılı kararına karşı hükümlü, hükümlü müdafii ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazların reddine ilişkin mercii Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.09.2023 tarihli ve 2023/1079 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 30.01.2024 tarihli ve 94660652-105-54-25166-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.02.2024 tarihli ve 2024/14166 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.02.2024 tarihli ve 2024/14166 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre, adı geçen hükümlü tarafından cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine ilişkin talepte bulunması üzerine, Sakarya İnfaz Hâkimliğince, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkındaki Kanun'un geçici 10/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmek için hükümlünün 31.07.2023 tarihi itibariyla denetimli serbestlik tedbirine ayrılmasına 6 yıl veya daha az süre kalması gerektiği ve hükümlünün anılan şartı taşımadığından bahisle talebin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de,
Hükümlünün, 01.05.2021 tarihinde işlemiş olduğu kasten öldürme suçundan İnebolu Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2022 tarihli ve 2021/100 Esas, 2022/49 Karar sayılı kararı ile 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm olduğu, anılan kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 20.09.2022 tarihli ve 2022/1498 Esas, 2022/1943 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek 25.10.2022 tarihinde kesinleşmesini müteakip, Kastamonu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan hükümlünün 14.11.2022 tarihinde yine anılan Ceza İnfaz Kurumuna cezasının infazına başlanıldığı, Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığının 14.11.2022 tarihli ve 2022/1-2444 sayılı müddetnamesi uyarınca, 01.05.2021-02.05.2021 tarihleri arasında gözaltında kaldığı 1 gün ve 02.05.2021-14.11.2022 tarihleri arasında tutuklu kaldığı 561 gün olmak üzere toplam 562 günün mahsubu ile koşullu salıverilme tarihinin 27.08.2029, hakederek tahliye tarihinin 25.10.2033 olarak tespit edildiği,
Hükümlünün cezasının infazına başlanılmasını takiben, 5275 sayılı Kanun'un geçici 9/5. maddesi uyarınca 17.11.2022-30.11.2022 tarihleri arasında Covid-19 tedbirleri kapsamında izne gönderildiği ve eş zamanlı olarak hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına ilişkin Kastamonu E Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 15.11.2022 tarihli ve 2022/3896 sayılı kararının, Kastamonu İnfaz Hâkimliğinin 16.11.2022 tarihli ve 2022/3693 Esas, 2022/3676 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verilmesini müteakip, hükümlünün gıyabında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosunun 21.11.2022 tarihli ve 202/1-2444 sayılı kararı ile Hendek Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmesine karar verilmesi üzerine, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlünün kapalı ceza infaz kurumunda geçirdiği 7 günlük süre mahsup edilmek suretiyle yeniden düzenlenen 05.12.2022 tarihli ve 2022/7-20381 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün cezaevine giriş tarihinin 21.11.2022, koşullu salıverilme tarihinin 27.08.2029, hakederek tahliye tarihinin 25.10.2033 olarak tespit edildiği,
5275 sayılı Kanun'un geçici 10/1. maddesinde yer alan, "31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır." şeklindeki düzenleme uyarınca izin bitimini takiben 15 gün içerisinde 13.08.2023 tarihinde Hendek Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumuna dönen hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden faydalanmak için talepte bulunduğunun anlaşılması karşısında,
15.07.2023 tarihli ve 32249 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7456 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. maddenin 2. fıkrasında yer alan, "31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Hükümlünün infaz etmekte olduğu cezasının, 5275 sayılı Kanun'un geçici 6/1. maddesinde istisna suçlar arasında sayılan kasten öldürme suçu olması nedeniyle, aynı Kanun'un 105/A maddesinde yer alan, "Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir." şeklindeki düzenleme uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden koşullu salıverilmesine bir yıl kala faydalanabileceği,
Yine aynı Kanun'un geçici 10/2. maddesi uyarınca 31/07/2023 tarihi itibarıyla Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunması sebebiyle cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalması hâlinde denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceği, anılan düzenleme uyarınca hükümlülerin geçici 10/2. madde uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabilmeleri için 31/07/2023 tarihi itibarıyla Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunmaları ve cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalması şartlarının arandığı, beş yıl ve daha az süre kalma şartının ise 31/07/2023 tarihi itibarıyla değil, somut olayın özelliğine göre İnfaz Hâkimliğince verilecek karar tarihi itibarıyla sağlanması gerektiği hususları bir arada değerlendirildiğinde,
Somut olayda, koşullu salıverilme tarihinin 27.08.2029 olduğunun anlaşılması karşısında, 31.07.2023 tarihi itibarıyla Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve 27.08.2023 tarihi itibarıyla koşullu salıverilmesine 6 yıl süre bulunan hükümlünün, geçici 10. maddeden yararlanarak cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle devam edebileceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin (1) nci fıkrası;
Geçici Madde 6 – (Ek: 15/8/2016-KHK-671/32 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6757/28 md.) (Değişik:14/4/2020-7242/52 md.)
(1) 30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun kasten öldürme suçları (madde 81, 82 ve 83), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, fıkra iki, bent d), işkence suçu (madde 94 ve 95), eziyet suçu (madde 96), cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104 ve 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre, “üç yıl” olarak uygulanır.
3. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 10 uncu maddesinin (2) nci fıkrası;
Geçici Madde 10- (Ek: 14/7/2023-7456/15 md.)
(2) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir.
Şeklinde düzenlenmiştir.
4. Hükümlünün, kasten öldürm suçundan almış olduğu 12 yıl 6 ay hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.11.2022 tarihli ve 2022/1-2444 sayılı müddetnameye göre, cezasının infazına 14.11.2022 tarihinde Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başlandığı, şartla tahliye tarihinin 27.08.2029, bihakkın tahliye tarihinin ise 25.10.2033 olarak belirlendiği, Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 15.11.2022 tarihli ve 2022/3867 sayılı kararıyla, kapalı ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken süreyi tamamladığı ve şartla tahliye tarihine 7 yıldan az süre kaldığından bahisle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesinin uygun olduğuna karar verildiği, İdare ve Gözle Kurulu kararının İnfaz Hakimliğinin 16.11.2022 tarihli ve 2022/3693 Esas, 2022/3676 Karar sayılı kararı ile onaylanmasına karar verildiği ve hükümlünün 17.11.2022 tarihinde 5275 sayılı Kanun'un Geçici 9. maddesi gereğince Covid-19 iznine çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
5. 5275 sayılı Kanun'un geçici 10/1. maddesinde yer alan, "31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır." şeklindeki düzenleme uyarınca izin bitiminde Açık Ceza İnfaz Kurumuna döndüğü ve 28.08.2023 tarihli dilekçesi ile denetimli serbestlikten yararlanmak istediğini bildirmiştir.
6. Hükümlünün infaza konu cezasının kasten öldürme suçundan almış olduğu 12 yıl 6 ay hapis cezası olup, kasten öldürme suçunun 5237 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinde düzenlenen ve 7242 sayılı Kanun’un 52 nci maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinde sayılan istisna suçlardan olması nedeniyle, şartla tahliye tarihine bir yıl kala denetimli serbestlik tedbirinden yararlanmasının mümkün olduğu görülmektedir.
7. Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verilen, şartla tahliye tarihi 27.08.2029 olan ve denetimli serbestlikten şartla tahliye tarihine ancak bir yıl kala yararlanması mümkün olan hükümlünün, 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin ikinci fıkrasında yer alan, "31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan ve ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl ve daha az süre kalan hükümlülerin talebi aranmaksızın, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına infaz hakimi tarafından karar verilebilir." hükmüne göre hukuki durumu değerlendirildiğinde, bu madde hükmünün geçici bir düzenleme olduğu ve maddede kabul edilen tarih itibariyle şartları taşıyan hükümlüler ile ilgili sınırlı bir uygulama alanının olduğu dikkate alınarak hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için aranan şartlara baktığımızda 31.07.2023 tarihi itibariyle hükümlünün Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunması, cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıl yada daha az süre kalması şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, hükümlünün talebi aranmaksızın İnfaz hakimliğince karar verilebileceği anlaşılmaktadır, hükümlünün covid 19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunma şartının gerçekleşmesine rağmen 31.07.2023 tarihi itibariyle cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına beş yıldan daha fazla bir süre olması nedeniyle bu madde hükmünden yararlanmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanma şartları oluşmadığından talebinin reddine dair İnfaz hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin itiraz merciince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden haklı sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.03.2025 tarihinde karar verildi.