Logo

1. Ceza Dairesi2024/2591 E. 2024/2687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanık müdafiinin itiraz etmemiş olmasına rağmen kaldırılıp kaldırılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmemiş olması nedeniyle, Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararı kaldırmasının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu, yok hükmünde bir kararın da kanun yararına bozma istemine konu edilemeyeceği gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A

B O Z M A

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/838 Değişik İş

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : İtirazın kabulüne dair karar

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Ankara 47. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2021 tarihli ve 2021/432 Esas, 2021/497 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 62, 52/2. maddesi uyarınca 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına dair merci Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.10.2021 tarihli ve 2021/838 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 06.10.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. Maddesi uyarınca, 13.02.2024 tarihli ve 2022/29652 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.03.2024 tarihli ve KYB-2024/20736 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.03.2024 tarihli ve KYB-2024/20736 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“1) Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık hakkında suç tarihi öncesinde kasıtlı suçlardan mahkûmiyetinin bulunduğundan bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de; sanık müdafiinin 26.07.2021 tarihli dilekçesinde beraat eden diğer sanıklar yönünden istinaf talebinde bulunduğu, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmediği gözetilmeden kararın itirazen incelenerek karar verilmesinde,

2) Kabule göre de; sanığın sabıkasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil eden bir kaydın bulunmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309. maddesinin inceleme konusu ile ilgili birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan; "(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir. Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.

2. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi" gerektiği kabul edilmiştir.

3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; sanık hakkında Mahkemenin 14.07.2021 tarihli ve 2021/432 Esas, 2021/497 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 62, 52/2. maddesi uyarınca 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan karara itiraz edilmediği tespit edilmiştir.

Şöyle ki, sanık müdafiinin 26.07.2021 tarihli dilekçesinde diğer sanıklar hakkındaki beraat hükümlerini istinaf ettiği, sanık hakkındaki anılan karara itiraz etmediği hâlde sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına dair Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.10.2021 tarihli ve 2021/838 Değişik İş sayılı kararının hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde bulunduğu belirlenmiştir.

Hukuken varlık kazanmayan bir kararın kanun yararına bozma istemine konu edilmesi de olanaklı değil ise de mevzuatta hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm de bulunmamaktadır. Hukuken geçersiz ve yok hükmündeki kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır.

4. Yukarıda (2) numaralı paragrafta zikredilen YCGK, 2009/206 E., 2009/250 K. sayılı kararında açıklandığı üzere hukuken geçerli olmayan, yok hükmünde olan inceleme konusu kararın kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.04.2024 tarihinde karar verildi.