"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/977 E., 2024/499 K.
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.11.2020 tarihli ve 2018/634 Esas, 2020/310 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 35/2, 29/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.02.2024 tarihli ve 2022/977 Esas, 2024/499 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; eksik incelemeye, suç vasfına ve sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Olay günü mağdurlar ... ve ...'ın birlikte yolda giderken sanık ...'ın kardeşi temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...'in de yanında bulunduğu sırada karşılaştıkları, o esnada tartışıp kavga ettiklerinin anlaşıldığı, meydana gelen olayda mağdur ... ve ...'ın yaralandığı, sanık ...’ın mağdur ...’u ele geçmeyen delici öldürmeye elverişli bıçakla yaşamını tehlikeye sokan ve safra kesesinin alınarak kişinin organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesine neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eksik incelemenin bulunmadığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, meşru savunmanın koşullarının oluşmadığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, takdîri indirimin Mahkemenin takdîr yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ile mağdur arasında öldürmeyi gerektirecek düzeyde bir husumetinin bulunmaması, sanığın eylemine engel bir neden olmadan kendiliğinden son vermesi, hareketli kavga ortamında mağdurda meydana gelen kesici delici alet yaralanmasının bir tane olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğinin şüpheli kaldığı, kastının yaralamaya yönelik olduğu ve mağdurda meydana gelen yaralanmanın niteliğine göre kasten yaralama suçundan temel cezanın belirlenmesi sırasında alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
4. Kabule göre de;
a. Nüfus kaydına göre 31.07.1994 doğumlu olan mağdurun suç tarihi itibariyle henüz on sekiz yaşını doldurmamış olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 6/1-b maddesi kapsamında "çocuk" olduğu anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı suçu çocuğa karşı işlediği dikkate alınarak 5271 sayılı Kanun'un 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmesi suretiyle 5237 sayılı Kanun'un 82/1-e maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmemesi,
b. Mağdurun adlî muayene raporunda yaşamını tehlikeye sokan ve safra kesesinin alınarak kişinin organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesine neden olacak şekilde yaralandığı belirtilmekle, sanığın teşebbüs aşamasında kalan eylemi için 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca makul düzeyden bir miktar uzaklaşılarak ceza tayini yerine, 11 yıl hapis cezasına hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünün (3) ve (4) numaralı paragraflarında açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi suç vasfı yönünden yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.02.2024 tarihli ve 2022/977 Esas, 2024/499 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 307/5. maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.12.2024 tarihinde karar verildi.