"İçtihat Metni"
T U T U K L U
D U R U Ş M A V E T A H L İ Y E
T A L E P L İ
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/661 E., 2023/760 K.
KATILAN SANIKLAR : ...,..., ..., ..., ..., ...
SUÇLAR : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten öldürmeye azmettirme, tehdit, mala zarar verme, olası kastla yaralama
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Katılan sanık ... ve müdafileri, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafileri, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Temyiz başvurusunun reddi, temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması, bozma
Sanık ... ...hakkında katılan ...'a yönelik olası kastla yaralama suçundan İlk Derece Mahkemesi tarafından kurulan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 21/2, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin hükmün Bölge Adliye Mahkemesi tarafından incelenmesi neticesinde doğrudan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı verildiği, bu h...yle temyizi kabil olmadığı anlaşılmakla tebliğnamenin (3) numarasında belirtildiği üzere hükmün esastan incelenmesi gerektiği görüşüne iştirak edilmemiştir.
Katılan sanıklar ... ve ...'in müdafileri tarafından kanunî süresi içinde öne sürülen temyiz isteminden, sanıklar ve müdafilerinin dava dosyasında mevcut dilekçeler ile feragat ettiklerini bildirdikleri ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla temyiz istemlerinin incelenmeksizin iadesine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Katılan sanık ... ve müdafiinin, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında katılan ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs ve sanık ... hakkında kasten öldürmeye azmettirme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237/1. maddesi uyarınca suçtan zarar gören sıfatının ve buna bağlı olarak kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260/1. maddesi gereği bu suçlardan kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Katılan sanık ... ...hakkında katılan ...'a yönelik olası kastla yaralama ile sanık ... hakkında tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine ilişkin; hükmolunan cezaların miktarları ve türleri gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun’un 286/2-a maddesi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Katılan sanıklar..., ... ve ... hakkında katılan sanıklar ... ile ...'ya yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine ilişkin; İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Keşan Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.02.2023 tarihli ve 2022/47 Esas, 2023/43 Karar sayılı kararı ile;
a. Sanıklar ..., ... ve... hakkında katılan sanık ...’ya yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, ayrı ayrı 5237 sayılı Kanun’un 37/1, 81/1, 35/2, 29, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 9 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanıklar ... ve ... yönünden birinci kez, sanık ... yönünden ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
b. Sanıklar ..., ... ve... hakkında katılan sanık ...’ya yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, ayrı ayrı 5237 sayılı Kanun’un 37/1, 81/1, 35/2, 29, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, sanıklar ... ve ... yönünden birinci kez, sanık ... yönünden ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
Karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 30.05.2023 tarihli ve 2023/661 Esas, 2023/760 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısı, sanıklar ve müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık ... ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğuna, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, sanığın üzerine atılı eylemi gerçekleştirmediğine, mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığına, suç işleme kastıyla hareket etmediğine, suçun maddi ve manevi unsurunun oluşmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, eksik incelemeye, delillerin hatalı değerlendirildiğine, meşru savunmaya, meşru savunmada sınırın aşılmasına, haksız tahrik hükümlerinin üst hadden uygulanması gerektiğinin gözetilmemesine ve sanığın üzerine atılı eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfının hatalı şekilde belirlendiğine,
2. Sanık ... müdafilerinin temyiz sebepleri özetle; delillerin hatalı değerlendirildiğine, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, sanığın üzerine atılı eylemi gerçekleştirmediğine, diğer sanıklar ile iştirak iradesinin bulunmadığına, mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığına, meşru savunmaya, öldürme kastıyla hareket etmediğine, suçun maddi ve manevi unsurunun oluşmadığına, suç vasfının hatalı belirlendiğine ve haksız tahrik indiriminin üst hadden uygulanması gerektiğine,
3. Sanık ... ve müdafilerinin temyiz sebepleri özetle; eksik incelemeye, meşru savunmaya, meşru savunmada sınırın aşılmasına, haksız tahrike, delillerin hatalı değerlendirildiğine, sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine, mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, iştirak iradesinin bulunmadığına ve sanığın katılan ...’ya yönelik eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabul edilemeyeceğine,
İlişkindir.
III. GEREKÇE
1. İnceleme dışı sanıklar ... ve ...'ın Keşan ilçesinde ... isimli alkolü iş yerini işlettikleri, sanık ...'ın olay tarihinde cezaevinde bulunması nedeniyle kardeşleri olan inceleme dışı sanıklar ... ve ...'ın işlerle ilgilenmek üzere Konya ilinden Keşan ilçesine geldikleri, katılan sanıklar ... ve ...'nun da sanık ...'ın akrabaları ve aynı zamanda ... isimli iş yerinin eski çalışanları oldukları, katılan sanıklar ... ve ...'nün de ... isimli iş yerinin yakınında ... isimli iş yerini işlettikleri, katılan sanıklar ... ve...'ın da anılan iş yerinin çalışanları olduğu, ... ve ... işletmecileri ve çalışanları arasında ... isimli iş yerinin fa...yete açılnması sebebiyle husumet bulunduğu, incelemeye konu olaydan yaklaşık bir hafta kadar önce ... isimli işyerinde gerçekleşen ve failleri tespit edilemeyen saldırı sebebiyle ... işletmecisi ve çalışanlarının İmza Clup işletmecisi ve çalışanlarını sorumlu tuttukları, bu sebeplerle iki taraf arasında gerginlik bulunduğu, olay günü katılan sanıklar ... ve ... kardeşlerin ... isimli iş yerinde alkol alıp eğlendikleri, saat 05.25 de katılan sanık ...'un Vizyon Clup çalışanı olan kız arkadaşı tanık Çilem'i görmek için gittiği ancak içeriye alınmadığı, bu esnada mekan içerisinde çalışmakta olan katılan sanık ...'in kimliği belirsiz bir şahıs tarafından haberdar edilmesi üzerine iş yeri giriş hol kısmına elinde herhangi bir silahtan sayılan cisim olmaksızın gittiği, dosyada mevcut kamera görüntülerine göre saat 05.31 sıralarında katılan sanık ...'nun tabanca, katılan sanık ...'nun ise bıçak olduğu halde Vizyon Clup isimli iş yerinin giriş kısmına geldikleri, mekanın iç kapısıyla dış kapısının arasında bulunan hol kısmında... ile karşılaştıkları, aralarında karşılıklı kavga çıktığı,...'in ...'tan aldığı tabancanın kazbzesiyle ... ve ...'yu darp ettiği, eş zamanlı olarak ...'un beden yoluyla, ...'nin ise bıçakla...'in baş kısmını hedef almak suretiyle vurduğu, bu esnada ... isimli iş yerinde bulunan diğer çalışan ve müşterilerin olaya dahil olarak tarafları ayırmaya çalıştıkları, yaşanan arbede sırasında yere düşen ...'a ...'ün ne olduğu belirlenemeyen bir cisim ile iki kez vurduğu, katılan sanık ...'un 05.25 de ilk olarak ... isimli iş yerine gelmesinin ardından katılan sanıklar ... ve Oğulcan'ın mutfaktan temin ettikleri tüfek sanık ...'de olacak şekilde, sanık Oğlucan'ın da elinde ise tabanca olduğu halde 05:32:07'de olay yerine geldikleri, sanık ...'ün elinde siyah renkli tabanca bulunduğu halde olay yerinde olduğu, Oğulcan'ın gelmesi üzerine ...'ün Oğulcan'a sol elinde olan silahı uzattığı bir şey alıp almadığının tam tespit edilemediği ancak sonrasında ...'ün silahı sağ eline aldığı, bu sırada yaklaşık bir metre gerilerinde olan ...'in tüfeği doldur boşalt yaptığı ve tüfeğin ağzına mermi verdiği, ...'nün ...'in elindeki tüfeği görmesi üzerine ...'e eliyle kavganın olduğu yöne doğru "geç, hadi ateş et "anlamına gelecek şekilde iki kez el işareti yaptığı ve geriye doğru bir adım atarak ...'in önünü açıp boşalttığı, ...'in katılan sanıklar..., ..., ..., ... ve müşteki ...'ın bulunduğu yere doğru bir ateş ettiği, ateş eder etmez müşteki ...'ın sekmeye başladığı, ...'nun ise açılan ateş sonrasında holden dışarıya doğru yöneldiği, ... elinde tüfek ve Oğulcan'ın elinde silah olacak şekilde hole girdikleri, burada Oğulcan'ın da ateş ettiği, akabinde Vizyon Clup çalışanlarının katılan sanıklar ... ve ...'nun tekrardan gelme ihtimallerine binaen iş yeri giriş kısmını kontrol edip ellerinde silahlar ile bekledikleri, bu şekilde gerçekleştiği kabul edilen olayda katılan sanık ...'in sanıklar ... ve ...'nun eylemleri neticesinde başında oluşan ve 10 cm'lik delici kesici alet yaralanmasıyla temporal arter kesisi oluştuğu ve hayati tehlike geçirdiği,
katılan sanık ...'un sanıklar... ... ve Oğlucan'ın eylemleri neticesinde baş, göğüs, gövde, kol, el ve bacaklarına isabet eden av tüfeği saçma taneleri sebebiyle, mide, diyafram, sağ ve sol böbrek, bağırsak ve toraks bögesinin hasar aldığı, hayati tehlike geçirdiği, ayrıca sol el 5. parmak, sol ayak bileği ve sol distal ulnada meydana gelen kırıkların ağır (6.) derecede hayat fonksiyonlarını etkilediği, katılan sanık ...'nin ise basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandığı olayda;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, katılan sanıklar ... ve ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemlerinin sanıklar ... ve ... tarafından fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak h...nde kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosyada eksik incelemenin bulunmadığı, delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği, sanıkların adil yargılanma hakkının ihlal edilmediği, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanıkların hedef aldıkları vücut bölgesi, suçta kullandıkları aletlerin elverişliliği, katılan sanık ...'da oluşan yaraların yeri ve niteliği ile katılan ... yönünden de kastın bölünmezliği ilkesi birlikte değerlendirildiğinde eylemlere uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, somut olayda sanıklar ... ve ... lehine meşru savunma ve sınırın aşılması koşullarının oluşmadığı, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararında istinaf istemleri hususunda ayrıntılı bir gerekçeye yer verilmemiş ise de; bu bölümde, ilgili temyiz sebeplerine yönelik gerekçeli değerlendirme yapılarak söz konusu eksikliğin Yargıtay tarafından giderildiği anlaşıldığından, hükümlerde bozma nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Katılan sanık ... hakkında katılan sanıklar ... ve ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden;
Katılan sanık ...'in ...'e girmeye çalışan katılan sanıklar ... ve ...'a engel olmaya çalıştığı bu nedenle taraflar arasında başlayan kavga esnasında elinde tabanca olduğu halde ateşlemeyerek tabancanın kabze kısmıyla kendisine bıçakla ve beden yoluyla saldıran ... ve ...'a vurduğu, diğer sanıklar ... ve ...'ün tabanca ile tüfek alarak kavga alanına gelmeleri ve ateş etmeleri eylemlerine herhangi bir katkısının bulunmadığı, bu h...yle sanık ...'in anılan sanıklar ile fikir ve eylem birliği içerisinde ateş etme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurduğuna ilişkin yeterli delil bulunmadığı, sanık ...'in katılan sanıklar ... ve ...'ye silah kabzesiyle ve beden yoluyla vurmaktan ibaret eylemleri nedeniyle ancak kasten yaralama suçundan sorumlu tutulabileceği ve ayrıca bu suç yönünden de kendisine yönelen bıçaklı saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek amacıyla hareket ettiği kabul edilerek meşru savunma koşullarının oluşması nedeniyle sanık hakkında ayrı ayrı beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Katılan sanıklar ... ve ... hakkında katılan sanıklar ... ve ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden;
Katılan sanıklar ... ve ...'nin, ...'un ... isimli iş yerine alınmamasından duydukları öfkeyle ellerinde tabanca ve bıçak olduğu halde gelerek iş yerine girmeye çalıştıkları, kendilerini içeri almak istemeyen katılan katılan sanık ...'e bıçakla ve beden yoluyla saldırarak...'i hayatî tehlike geçirecek şekilde yaraladıkları, aralarında sanıklar ..., ... ve Oğulcan'ın da olduğu Vizyon
Club'de bulunanların olaya müdahale etmesine rağmen ısrarlı şekilde eylemlerine devam ettikleri olayda; katılan sanıklar ... ve ...'tan sanıklara yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği, sürekliliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında sanıklar hakkında haksız tahrik nedeniyle 1/4 ile 3/4 oranında indirim öngören 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile uygulama yapılırken makul oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde asgarî oranda indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
A. Katılan Sanıklar ... ve ... Müdafilerinin Temyiz İstemi Yönünden
Katılan sanıklar müdafilerinin kanunî süresi içinde hükümleri temyiz ettikleri ancak; katılan sanık ...'nun 18.07.2023, müdafiinin tarihsiz dilekçeler, katılan sanık ...'in 17.07.2023, 19.07.2023, 15.08.2023, 05.09.2023 tarihli, müdafiinin 19.07.2023 tarihli dilekçeler ile temyiz isteminden feragat ettiklerini bildirdiği ve temyiz davasının istek şartına bağlı olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 266/1. maddesi gereği temyiz isteminden vazgeçme nedeniyle dava dosyasının, bu temyiz istemleri yönünden oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
B. Katılan Sanık ... ve Müdafiinin, Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... Hakkında Katılan ...'ye Yönelik Kasten Öldürmeye Teşebbüs ve Sanık ... Hakkında Kasten Öldürmeye Azmettirme Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
Yargılama konusu katılan ...'ye yönelik suçlar yönünden katılan sanık ...'nün suçtan zarar gören sıfatının, 5271 sayılı Kanun'un 237/1. maddesi uyarınca kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260/1. maddesi gereği bu suçlardan kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, katılan sanık ... ve müdafiinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
C. Katılan Sanık ... ...Hakkında Katılan ...'a Yönelik Olası Kastla Yaralama ile Sanık ... Hakkında Katılan ...'e Yönelik Tehdit ve Mala Zarar Verme Suçlarından Kurulan Mahkûmiyet Hükümlerine Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
Hükmolunan cezaların miktarları ve türleri gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun'un 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, katılan ... ve vekili ile sanık ... ...müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı Kanun'un 298/1. maddesi uyarınca Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
D. Katılan Sanıklar..., ... ve ... Hakkında Katılan Sanıklar ... ile ...'ya Yönelik Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçlarından Kurulan Mahkûmiyet Hükümleri Yönünden
Gerekçe bölümünde (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere "sanık ... hakkında suç vasfının hatalı tayini ve meşru savunma koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi", (3) numaralı paragrafta açıklandığı
üzere "sanıklar ... ve ... hakkında tahrik indirimin eksik uygulanması" nedenleriyle sanık ... ve müdafileri, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 30.05.2023 tarihli ve 2023/661 Esas, 2023/760 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, Başkan vekili ... ve üye ...'in sanık ... hakkında suç vasfı ve iştirak derecesi hususundaki karşı oylarıyla ve oy çokluğuyla; diğer hükümler yönünden oy birliğiyle BOZULMASINA, sanık ...'in başka suçtan tutuklu ve ya hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, hükmün (3) numaralı bozma sebebine göre temyiz isteminden feragat eden sanık ...'a sirayet ettirilmesine,
Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçen süreler dikkate alınarak sanık ... ve müdafii ile sanık ... ...müdafiinin tahliye taleplerinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Keşan Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2024 tarihinde karar verildi.
K A R Ş I O Y
Sanık ...’nin katılanlar ... ve ...’yu kasten öldürmeye teşebbüsten kurulan hükümlerin meşru savunma koşullarının oluşması nedeniyle sanığın ayrı ayrı beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne, sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına yardımdan ağır tahrik koşulları altında sorumlu tutulması gerektiği gerekçesi ile katılmıyoruz.
Şöyle ki;
Dosya içeriğine göre; katılan ...’un kız arkadaşı ...in ...” isimli iş yerinde çalıştığı, olay gecesi anılan iş yerine alınmayan ...’un sinirlenerek kardeşi ... ile birlikte gece geç saatlerde yeniden iş yerine geldiği, ...’nin elinde bıçakla, ...’un ise tabancayla iş yerine girmeye çalıştıkları, iş yeri çalışanlarının bu duruma tepki gösterdiği, çıkan kavgada ...’nin elindeki bıçak ile...i hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı, iş yerinin güvenlik kamera kayıtlarında olayın oluş şeklinin izlendiği, sanık ...’in ...’un elinden tabancayı aldığı ve tabancanın kabzesi ile katılana
vurduğu, tabancayı ateşlemeye çalışıp çalışmadığının görüntülerden kesin olarak tespit edilemediği, ...’nin ise iş yeri çalışanları tarafından etkisiz hale getirildiği, zira iş yeri çalışanlarının sayı ve silah anlamında çok daha kuvvetli oldukları, sanıklar... ...ve ...’de ateşli silah bulunduğu, buna rağmen olayın son bulmadığı ve büyüdüğü, olay sırasında...in katılandan aldığı tabancanın yere düştüğü,...e ve iş yerinde bulunan çalışanların vücut bütünlüklerine yönelen nitelikli saldırı bertaraf edilmesine, başka bir ifadeyle ...’un elinden ateşli silah alınmasına ve ...’nin birden fazla kişi tarafından tutulmasına rağmen, sanık ...’in av tüfeği ile katılan ...’a ateş ettiği, bu sırada ... ile...in kavgasının sürdüğü, iş yeri içindeki kavga dışarı taştığında...in temin ettiği av tüfeği ile iş yerinin dışına çıktığı anlaşılmıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) "Meşru Savunma" başlıklı 25/1. maddesinde yer alan; "Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı, o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez." şeklindeki düzenleme ile meşru savunma koşulları altında bulunan faile/şerike mahkemece ceza verilmemesi öngörülmüştür.
Yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, katılanlar ... ve ...’nin neden olduğu eylem, olayın oluş şekli itibariyle bir sürece yayılmaktadır. Bu nedenle eylemin ani gerçekleştiği söylenemez. Eğer bu süreç içinde... yönünden meşru savunma koşulları oluşmuş ise “başkasına ait bir hakkı koruyan” diğer sanıklar yönünden de meşru savunma koşulları oluşmuştur. Eğer süreç içinde meşru savunma koşulları oluşmamış ise tüm sanıkların ortak eylemi kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturmaktadır. Zira, ortak suç işleme kararı suç öncesinde var olabileceği gibi, eylemin gerçekleştiği sırada ve eylemin seyri sırasında da oluşabilir.
Ancak olayın oluş şekline, sürekliliğine, fiil üzerindeki hâkimiyete ve fonksiyonel katkı durumlarına göre hangi sanığın müşterek fail sıfatıyla hangi sanığın yardım eden sıfatıyla suça katıldığı tespit edilmelidir. Mahkemece... hakkında müşterek fail olarak ceza verilmesine rağmen, sanığın katılandan aldığı tabancayı ateşlemeye çalıştığı kesin olarak belirlenemediğinden (olayın seyri sırasında katılanlara ateş etmek için av tüfeği alıp gelmesi tabancanın tutukluk yaptığına dair delil teşkil etmekte ise de bu husus tarafımızca kesin bir delil olarak değerlendirilmemektedir) ve iş yeri içinden av tüfeği alarak dışarı çıktığı sırada olayın son bulup bulmadığı, başka bir ifadeyle iş yerinin dışında olayın sürdüğü kesin bir delille tereddütsüz tespit edilemediğinden, oluşan şüphe sanığın lehine değerlendirilerek 5237 sayılı Kanun’un 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulmalıdır. Bu gerekçeyle sanık ...’in ağır haksız tahrik altında kasten öldürmeye teşebbüs suçuna yardımdan cezalandırılması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.