Logo

1. Ceza Dairesi2024/3146 E. 2024/6677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan verilen hapis cezasına haksız tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Bölge Adliye Mahkemesi ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, maktulün kendisini aldattığına dair savunmalarının maddi delillerle desteklenmediği, çelişkili ve istikrarsız olduğu, bu nedenle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2023/2676 E., 2024/427 K.

SUÇ : Nitelikli kasten öldürme

KARAR : Direnme

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin 14.02.2024 tarihli ve 2023/2676 Esas, 2024/427 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 09.10.2023 tarihli ve 2022/8644 Esas, 2023/6001 Karar sayılı bozma kararına karşı verilen direnme kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 307 nci maddesine, 7165 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesi ile eklenen, üçüncü fıkrası ve aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz yoluna tabi olduğu belirlenmekle;

Mahkemece verilen direnme kararının; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin direnme kararını temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 22.03.2022 tarih, 2022/13 Esas, 2022/101 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Kanun'un 82/1-f,d, 62/1, 53, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kararın, istinafı üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin 08.06.2022 tarih, 2021/1086 Esas, 2022/1502 Karar sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile yeniden kurulan hükümle; sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 82/1-d, f, 29/1, 62, 63, 53. maddeleri uyarınca 23 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsuba ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2.Bu kararın temyizi üzerine, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin 09.10.2023 tarih, 2022/8644 Esas, 2023/6001 Karar sayılı ilamı ile ''sanığın maddi deliller ile desteklenmeyen, aşamalarda değiştirdiği ve genişlettiği soyut istikrarsız ve aksi ispatlanan savunmalarına itibar edilerek maktülden kaynaklı herhangi bir hiddet veya şiddetli eleme yol açacak hareket bulunmadığı halde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması'' nedenini içeren bozma ilamına direnilerek sanık hakkında Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin 14.02.2024 tarihli ve 2023/2676 Esas, 2024/427 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 82/1-d, f, 29/1, 62, 63, 53. maddeleri uyarınca 23 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, mahsuba ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

A.Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri; mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, beraat hükmü verilmesi gerektiğine, haksız tahrikin derecesine, fazla ceza tayinine ilişkindir.

B.Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemleri; sanık lehine şartları oluşmayan haksız tahrik hükümlerinin uygulanması ile eksik ceza tayinine ilişkindir.

C.Katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekilinin Temyiz İstemleri; sanık lehine şartları oluşmayan haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin somut olaya tatbikinin hukuka aykırı olduğuna, eylem tasarlanarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek işlendiğinden suç vasfının eksik ve hatalı belirlendiğine ilişkindir.

D. Katılan ... Vekilinin Temyiz İstemleri; sanık lehine şartları oluşmayan haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanması ile eksik ceza tayinine ilişkindir.

III. GEREKÇE

Tüm dosya kapsamına göre sanığın aşamalarda çelişkiler içeren ve maddi delillerle desteklenmeyen savunmalarına itibar edilerek maktülden kaynaklı herhangi bir hiddet veya şiddetli eleme yol açacak hareket bulunmadığı halde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğunun açıkça anlaşılması karşısında Mahkemenin direnme kararı, yerinde görülmemiştir.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle direnme kararı yerinde görülmediğinden Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 09.10.2023 tarihli ve 2022/8644 Esas, 2023/6001 Karar sayılı bozma kararının, Tebliğname'ye aykırı olarak, oy çokluğuyla DÜZELTİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince direnme kararını incelemek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE,

16.10.2024 tarihinde karar verildi.

K A R Ş I O Y

Sanığın ilk savunmasında olay günü "... sadece senin çocuğun, diğerleri senden değil, karnımda olan çocuk da senden değil" demesine öfkelenerek suça konu eylemi gerçekleştirdiğini, Çumra Sulh Ceza Hakimliğinde eşinin ev işleri yapmadığı, eşinin kendisini aldattığına yönelik hiçbir kuşkusu olmadığını belirtmiş ise de kuşkuya kapıldığını belirttiği, Mahkemede eşinin babasına ve akrabalarına iftira atar şekilde cinsel taciz iddialarından bahsederek evde tanımadığı erkeklere ait iç çamaşırlar bulduğunu, eşinin kendisine kuzeni ... ile ilişkinin bulunduğunu açıkladığını savunmasına karşılık ...'in beyanlarında ...'i tanımadığını söylemesi, rahim tahliyesi ile cenin üzerinde yapılan DNA incelemesine göre ceninin babasının %99,99 oranında sanık olduğuna ilişkin raporun mevcut olması hep birlikte nazara alındığında sanığın maddi deliller ile desteklenmeyen, aşamalarda değiştirdiği ve genişlettiği soyut istikrarsız ve aksi ispatlanan savunmalarına itibar edilerek maktülden kaynaklı herhangi bir hiddet veya şiddetli eleme yol açacak hareket bulunmadığı halde haksız tahrik hükümlerinin uygulanması hukuka aykırı bulunduğuna dair çoğunluk görüşüne karşılık;

Katılan ... ile tanıklar ..., ..., ..., ...'ın sanığın maktule zaman zaman şiddet uyguladığına yönelik beyanları dışında tanıklardan ...'in" kardeşim ile 2010 yılında yaptığımız bir telefon görüşmesinde bana ağladı. Babam ile ...'nin arasında bir şeyler olmuş. Bunu bana ... söyledi dedi. O sırada ... hamileydi. Babam çobanlık yapar. Eve ekmek ve çikolata getirmiş. ...'nin de söylediği üzere çocuğu birlikte büyütelim demiş. Abim bana biri babam biri eşim ben bunu nasıl söylerim diye ağladı. Ertesi gün Konya ilinde buluştuk. Yine ağladı. Yüzleştirmeyi teklif ettim, ancak kabul etmedi. Arkasından da bizi takip etmeye başladı. Ne ...'den ne de babamdan buna benzer bir olay görmedik. Yine bir yaz günü annemgilin evine ... ve ... erkek çamaşırı getirdiler. Bu çamaşırları ... evde bulmuş. Çamaşırlar giyilmiş çamaşırlardı. Yine 2011 yada 2012 yıllarında ben köye gitmiştim. Köye gittiğimde kayınvalideme uğradık. Oradan da evime geçtim. Kapıyı çaldığımda ses soluk yoktu. Yukarı çıktığımızda ..., annem ve ... birlikteydiler. Suratları beş karıştı. Annem bana sessizce otur bakalım, ...'nin babasını çağırdık dedi. ...'nin babası geldiğinde ... ...'nin arkadaşlarınla yattım, ... ile yattım şeklindeki beyanlarını ...'nin babasına söyledi. Bunun üzerine ...'nin babası ... amca bir sigara yakarak sizin kafanız yorulmuş, ben kızımı götüreyim, bir hafta dinlenin diyerek ...'yi götürdü. Bildiğim kadarıyla abim alkol kullanmaz. Ben ...'nin bu ayrılıştan sonra eve nasıl döndüğünü görmedim. Ancak 10 gün sonra getirdiklerini biliyorum." şeklinde beyanı,

Tanık ...'in" 2017 yılında haftasonu ben kardeşlerim ile köye gitmiştim. Orada eve gittiğimizde yengem de vardı. Abim susuyordu. Ne olduğunu sorduğumda abim yengene sor diye söyledi. Yengem konuşmadı. Ancak sonrasında abimin anlattığına göre yengem abime ... ve bir kısım arkadaşlarının isimlerini vermiş. Bunun üzerine ...'nin babası ... da oraya geldi. ... siz çok yorulmuşsuzunuz kafanız karışmış Sadifeyi götüreyim de biraz dinlenin. ... seni çok sever diyerek ...'yi götürdü. Sonra da geri getirdi. Sonrasında başka bir seferinde abim başka bir evde kalıyordu. Oraya gittiğimde içeriden sesler geliyordu. Kapıyı açıp içeri girdiğimde yatağın altından Kuran-ı Kerim çıkmış ayrıca yengem abime bir takım çamaşırlar gösteriyordu. Bunlar erkek iç çamaşırıydı. Ben yengeme niye böyle oluyor diye sorduğumda abin bana böyle yaparsa ben de böyle yaparım şeklinde cevap vermişti. şeklindeki sanığın savunmalarını doğrular nitelikteki beyanları sanığın maktulü öldürmesi için önemli bir sebep bulunması gerektiği hâlde dosyaya bu yönde bir delilin bulunmaması karşısında sanığın savunmalarında belirttiği maktulün kendisine "... sadece senin çocuğun diğerleri senden değil karnımda olan çocuk senden değil" şeklinde kendisine "... sadece senin çocuğun diğerleri senden değil karnımda olan çocuk senden değil" şeklinde bir söz söyleyip söylemediğinin bu sırada herhangi bir tanığında bulunmaması sebebiyle savunmanın aksinin mümkün olmadığı gibi, yine DNA testi ile ceninin babasının %99,99 ihtimal ile sanık olduğu belirlenmiş olmasının maktulün sanığı aldatmadığı hususunda kesin bir delil olamayacağı, zira maktülün sanıkla cinsel ilişkide bulunması sonrasında hamile kalması nedeniyle başka birisiyle de cinsel ilişkide bulunması halinde zaten ikinci bir kez hamile kalamayacağı , hamilelik öncesinde döllenme dönemleri dışındaki cinsel ilişkilerde veya dışarıya boşalma durumlarında veya her ilişkide bulunma durumunda da hamileliğin olmayabileceği,

Yine sanığın "3 yıl önce eşim çocukların benden olmadığını söyledi, ben bu hususu kabullenerek kendisini düzeltmesini istedim, yakınları da çocukların bana benzemediğini söylüyordu, ben kendimi baskı altında hissediyordum, şüpheli hareketlerde bulunuyordu, ...'in ismini zikretti, ... ilişki yaşadığını söyledi, ben kendisini yıkadım, banyo yaptırdım, köyde ailesi farklı tanındığı için bu hususun çocuklarım ve ailem açısından olumsuzluk yaratmaması açısından duyulmasını istemedim, internet ortamından çocukların bana ait olup olmadığı hususunun nasıl tespit edileceği konusunda araştırma yaptım, bir poliklinikten kan tahlili vererek soy tespiti amacıyla tahlil yaptırmaya çalıştım, olay günü kahvaltı yaptık, olay günü kahvaltıdan sonra ...'e ait ceketi evde gördüm, daha önce de bana ait olmayan erkek çamaşırı, gömlek, kazak da görmüştüm, kahvaltıdan sonra aynı şekilde çocukların benden olmadığını söyleyince bu evde gördüğüm ceketin ...'e ait olduğu hissine kapıldım, kendimi kaybettim, daha öncesinde de dedemin eşi ninem dedemi başkasıyla aldatmıştı, böyle bir olay nedeniyle eşim bana ithamlarda bulundu, ben de bir anlık öfke ile evde bulunan tüfekle 4-5 el ateş ettim" savunması, ...'in maktulle ilişkisi olup olmadığı hususunda doğruyu söylememe ihtimali ve internet ortamında yaptığı arama kayıtları ile desteklenen aşamalardaki savunmaları karşısında, sanığın maktulle aralarında geçen konuşmalara ilişkin savunmasının tanık beyanlarıyla aksinin kanıtlanamadığı gibi, evde başka erkeklerin çamaşırları, gömlek, kazak ve ceketinin bulunduğuna, maktulün başkalarıyla yattığına ilişkin beyanlarda bulunduğunu ifade eden sanığın kardeşleri olan tanıklar Kısmet ve ...'inde yalan söyledikleri yönünde bir delil de bulunmadığı, bu itibarla gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve gerekse Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile Yargıtay diğer ceza dairelerinin müstakar içtihatlarına göre haksız tahrik nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 29 uncu maddesi uyarınca asgari oranda indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde ve dosyaya uygun olmayan gerekçeyle karar verilmesinin bozmayı gerektiği görüşündeyim.