Logo

1. Ceza Dairesi2024/3199 E. 2024/3153 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet kararına karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun uzlaşma kapsamında olduğu ve uzlaşma yoluna başvurulmadan hüküm kurulduğu, ayrıca hükmün yetersiz bir rapora dayandığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/55 E., 2023/121 K.

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.02.2023 tarihli ve 2023/55 Esas, 2023/121 Karar sayılı kararı ile hükümlünün, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231/11. maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 62, 53. maddeleri birinci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ilişkin kararın, istinaf edilmeksizin 08.03.2023 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 11.03.2024 tarihli ve 2023/9167 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.04.2024 tarihli ve KYB-2024/31966 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.04.2024 tarihli ve KYB-2024/31966 sayılı kanun yararına bozma isteminin; hükümlünün kasten yaralama eyleminin uzlaşma kapsamında kaldığı dikkate alınarak uzlaşma usûlünün uygulanması gerektiği ve yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253. maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen; "(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar," şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı hükmün (b) bendinde şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın 5237 sayılı Kanun'da yer alan bazı suçlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ve 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğu düzenlenmiştir.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hükümlünün, yargılama konusu eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 86/1. maddesi kapsamında kaldığı ve 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesi uyarınca uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.

3. 5271 sayılı Kanun'un 254/1. maddesinde yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile şikâyetçi arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

4. Bununla birlikte inceleme konusu dava dosyasında hükme esas alınan, mağdur hakkındaki Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesince tanzim olunan, 16.06.2016 tarihli adlî muayene raporunda yer alan; "sağ frontal alanda 2 cm'lik hiperemi, sağ timpanik membranda hiperemi, basit tıbbi müdahale ile giderilemez" şeklindeki yaralanma bulgularına göre bu raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirlenmiştir.

Mağdurun tüm tedavi evrakları, film ve grafileri ile geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adlî Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğüne sevki sağlanarak, özellikle söz konusu yaralanmanın ne şekilde basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu da belirlenmek suretiyle, 5237 sayılı Kanun'un 86 ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere uygun rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması da Kanun'a aykırı olup (2) numaralı kanun yararına bozma talebi de yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.02.2023 tarihli ve 2023/55 Esas, 2023/121 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.05.2024 tarihinde karar verildi.