Logo

1. Ceza Dairesi2024/3211 E. 2024/3637 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hapis cezasının ertelenmesi kararında denetim süresinin kanuna uygun belirlenip belirlenmediği ve erteleme kararından sonra ayrıca kamu davasının düşürülmesine karar verilip verilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Cezası ertelenen hükümlü hakkında belirlenen denetim süresinin, 5237 sayılı TCK'nın 51/3. maddesi uyarınca, mahkum olunan ceza süresinden az olamaması ve bir yıldan az da olmaması gerektiği, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olmadığı halde kamu davasının düşürülmesine karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin denetim süresine ilişkin kararı bozulmuş ve denetim süresi bir yıl olarak belirlenmiş, düşme kararı ise hukuken geçersiz sayılarak kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2014/305 E., 2016/402 K.

MAHKEMESİ : Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/387 E., 2021/359 K.

SUÇ : Kasten yaralama

KARARLAR : Mahkûmiyet, düşme

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararların kanun yararına bozulması

1. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2016 tarihli ve 2014/305 Esas, 2016/402 Karar sayılı kararı ile,

Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2016 tarihli ve 2014/305 Esas, 2016/402 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-e, 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 5 ay hapis cezasının, aynı Kanun'un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca mahkum olduğu süre kadar denetim süresi belirlenmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 09.12.2016 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

2. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.06.2021 tarihli ve 2021/387 Esas, 2021/359 Karar sayılı kararı ile,

Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.06.2021 tarihli ve 2021/387 Esas, 2021/359 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 231/10. maddesi uyarınca denetim süresi içerisinde yeni bir kasıtlı suç işlememesi nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 01.07.2021 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 07.02.2024 tarihli ve 2022/5153 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.03.2024 tarihli ve KYB-2024/18711 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25.03.2024 tarihli ve KYB-2024/18711 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"1) Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2016 tarihli kararının incelenmesinde;

5237 sayılı Kanun'un 51/3. maddesinde yer alan 'Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.' şeklinde düzenleme gereğince, cezası ertelenen sanık hakkında mahkemesince takdir edilecek denetim süresinin en az 1 yıl olacağı gözetilmeden, yazılı şekilde 5 ay denetim süresi belirlenmesinde,

2) Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli kararının incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesinde yer alan, '(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir. (8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.' şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda, Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2016 tarihli kararı ile sanık hakkındaki hapis cezasının ertelenerek 5 ay denetim süresi belirlendiği ve anılan kararın kesinleştiği 09.12.2016 tarihinden itibaren başlayan 5 ay denetim süresi içerinde sanığın kasıtlı bir suç işleyerek söz konusu denetimi ihlal ettiğine ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği cihetle, infaz edilmiş sayılması gereken 02.12.2016 tarihli karara ilişkin kamu davasının düşmesine karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

A. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.06.2021 Tarihli ve 2021/387 Esas, 2021/359 Karar Sayılı Kararı Yönünden

1. Öğretide olağanüstü temyiz olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü kanun yolunun koşulları ve sonuçları, 5271 sayılı Kanun'un 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.

5271 sayılı Kanun’un, Kanun yararına bozma başlıklı 309. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümlerinde yer alan; "(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir. Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.

2. Hâkim veya mahkemenin, kovuşturma aşaması sonucunda verdiği karar ya da hüküm, kanun yolu incelemesi ile ortadan kaldırılmadıkça veya yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü söz konusu olmadıkça aynı davaya bakma imkânı olmadığı hâlde, mahkemenin, yeniden dosyayı ele alarak verdiği karar ya da hüküm hukuken geçersizdir. Bu hüküm veya karar, kural olarak olağan kanun yolu olan itiraz, istinaf ve temyiz yoluna konu olamayacağı gibi olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna da konu olamaz.

3. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi” gerektiği kabul edilmiştir.

4. Bu açıklamalar ışığında inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2016 tarihli ve 2014/305 Esas, 2016/402 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-e, 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 5 ay hapis cezasının, aynı Kanun'un 51/1. maddesi uyarınca ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca 5 ay denetim süresi belirlenmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 09.12.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2016 tarihli ve 2014/305 Esas, 2016/402 Karar sayılı kararının kesinleşmesinden sonra re'sen Mahkemece duruşma açılarak hükümlü hakkında inceleme konusu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde yeni bir kasıtlı suç işlenmediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiş ise de, anılan düşme kararının, hukukî değerden yoksun ve yok hükmünde bulunduğu belirlenmiştir.

Şöyle ki, hükümlü hakkında Mahkemece önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmamaktadır. Hükümlü hakkında hükmolunan hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği dikkate alındığında infaz aşamasında ancak 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır." şeklindeki düzenleme gereği cezanın infaz edilmiş sayılabileceği, düşme kararı verilemeyeceği anlaşılmıştır.

5. Hukuken varlık kazanmayan bir kararın kanun yararına bozma istemine konu edilmesi olanaklı değil ise de mevzuatta hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm de bulunmadığından hukuken geçersiz olan kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır.

6. Yukarıda (3) numaralı paragrafta zikredilen YCGK, 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere hukuken geçerli olmayan, yok hükmünde olan inceleme konusu kararın kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

B. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2016 Tarihli ve 2014/305 Esas, 2016/402 Karar Sayılı Kararı Yönünden

5237 sayılı Kanun'un 51/3. maddesinde yer alan; "Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümlü hakkında belirlenen denetim süresinin bir yıldan az olacak şekilde beş ay denetim süresi belirlenmesi, Kanun'a aykırı olup (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

Bununla birlikte, bozma nedeninin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 11.05.2010 tarihli ve 2010/4-87 Esas, 2010/112 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere aleyhe değiştirme yasağı kapsamına girmediği de belirlenmiştir.

III. KARAR

A. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.06.2021 Tarihli ve 2021/387 Esas, 2021/359 Karar Sayılı Kararı Yönünden

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki (2) numaralı düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

B. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2016 Tarihli ve 2014/305 Esas, 2016/402 Karar Sayılı Kararı Yönünden

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.12.2016 tarihli ve 2014/305 Esas, 2016/402 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

3. 5271 sayılı Kanun’un 309/4-d maddesi uyarınca bozma nedeninin denetim süresinin yeniden belirlenmesini gerektirdiği belirlendiğinden;

“Cezası ertelenen sanık hakkında 1 yıl denetim süresi belirlenmesine, hukuka aykırılığın bu şekilde giderilmesine, infazın belirlenen şekilde yapılmasına, kararın diğer kısımlarının aynen bırakılmasına,”

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.05.2024 tarihinde karar verildi.