Logo

1. Ceza Dairesi2024/3900 E. 2024/7611 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen hapis cezasının miktarı ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen cezanın, mağdurda meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alındığında üst sınırdan belirlenmesinin ve sanığın haksız tahrik altında hareket ettiğine dair delillerin bulunmasına rağmen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2024/817 E., 2024/689 K.

SUÇ : Kasten yaralama

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.02.2024 tarihli ve 2023/249 Esas, 2024/74 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin, 05.03.2024 tarihli ve 2024/817 Esas, 2024/689 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı (aleyhe) ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca sonuç cezası etkisi bulunmayan hesaplama hatası yazılması hususu eleştirilmek suretiyle esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşarak orantısız bir şekilde en üst sınırdan cezalandırma yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Mağdur ile sanığın arkadaş oldukları, aralarında kız meselesinden kaynaklı anlaşmazlık bulunduğu ve bu meseleyi konuşmak için olay günü buluştukları, aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanığın ele geçirilemeyen bıçak ile mağduru sağ uyluk lateral ve sol uyruk lateralde 1 cm kesi, sol elde yaklaşık 4 cm tendon kesisi, batın alt kadranlarda batına nafiz olacak şekilde yaraladığı, sağ suprapubik bölgesindeki 1 adet yaralanmasının müstakilen kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit tıbbi müdahale ile giderilemez olduğu, diğer yaralanmaların ise basit tıbbi müdahale ile giderilemez olduğu olayda;

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, anlaşıldığından sanık müdafiinin anılan temyiz sebeplerinin incelenmesinde bozma nedenleri dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alınarak, meydana gelen zararın ağırlığına göre 5237 sayılı Kanun'un 61. maddesi gereğince temel cezanın makul olacak şekilde tayini yerine yazılı şekilde üst sınırdan cezaya hükmolunması suretiyle fazla ceza tayini,

4. Sanığın kollukta alınan savunmasından itibaren mağdurun kendisine küfür ettiğini bildirdiği, mağdurun da 06.02.2024 tarihinde dosyaya sunmuş olduğu şikayetten vazgeçme dilekçesinde sanığa hakaret ettiğini beyan ettiği görülmekle, sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümleri uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünün (3) ve (4) numaralı paragraflarında açıklanan temel cezanın fazla belirlenmesi ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması nedenleriyle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde

görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 05.03.2024 tarihli ve 2024/817 Esas 2024/689 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.11.2024 tarihinde karar verildi.