"İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/599 E., 2023/2552 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305. maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.10.2015 tarihli ve 2014/455 Esas, 2015/1049 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 03.04.2019 tarihli ve 2018/12564 Esas, 2019/7172 Karar sayılı ilâmı ile sanığın savunmasının talimat yoluyla alınması
suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 196/2. maddesine aykırı davranılması, kabul ve uygulamaya göre, sanığın yaşamsal tehlike ve kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli hal ihlali ile suç işleyen sanık hakkında temel cezada sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, sanığın en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 87/1-(d), 87/1-son maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden ayrıca aynı Kanun’un 87/3. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması, asgari oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği gözetilmeden (2/3) oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini nedenleriyle bozulmasına ve 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına karar verilmiştir.
2. Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.10.2023 tarihli ve 2019/599 Esas, 2023/2552 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında katılana karşı neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 87/1-(d), 87/1-son, 29/1 ve 53/1 maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ancak sanığın kazanılmış hakkı gereğince neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği özetle; sanığın beraatine karar verilmesine, sanığın cezasında takdiri indirim hükümleri uyarınca indirim yapılmasına, lehe olan hükümlerin uygulanmasına, vesaire ilişkindir.
III. GEREKÇE
Katılanın olay günü tanık... Ç.'yi arayarak yanında iki kadın olduğunu, eğlenmek istediğini söylediği, bunun üzerine...'in yanında sanık da olduğu halde Sungurlu ilçesinden Ankara iline geldikleri, katılanla buluştuklarında yanında kadın olmadığını görmeleri üzerine tartışma çıktığı, katılanın,... ve yanında bulunanlara sinkaflı küfür ettiği, bunun üzerine sanığın sopa ile katılanın kafasına vurarak beyin kanaması geçirecek, kafa ve yüz bölgesinde kemik kırıkları meydana gelecek şekilde yaraladığı, yaralanmaların yaşamsal tehlikeye neden olduğu ve kırıkların hayat fonksiyonlarını ağır(5) derecede etkilediği olayda,
1. Sanığa isnad olunan 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-(e) 87/1-(d), 87/1-son maddelerinde düzenlenen suçun cezasının alt sınırının beş yıl hapis cezası olması ve 5237 sayılı Kanun'un 150/3. maddesine göre zorunlu müdafii gerekmemesi, sanık müdafiinin mazeret dilekçesinde yokluklarında karar verilmesine muvafakat vermesi karşısında, Tebliğname'nin (a) bendindeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2. Sanığın, katılanı 5237 sayılı Kanun'un 6/1-(f).4 maddesine göre silahtan sayılan sopa ile yaraladığı ve Mahkemenin kabulünün de bu yönde olduğu olayda, sanığın cezasında 5237 sayılı Kanun'un 86/3-(e) maddesi uyarınca artırım yapılmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve Tebliğname'nin (b) bendindeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının kanuni bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında yerinde, yeterli ve kanuni gerekçelerle uygulanmasına karar verildiği, sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarının 3 yıl 9 ay hapis cezası olması karşısında bu cezanın, 5237 sayılı Kanun'un 50/1 maddesi gereği seçenek yaptırımlara çevrilmesine, aynı Kanun'un 51/1 maddesi gereği ertelenmesine ve 5271 sayılı Kanun'un 231/5 maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığı belirlendiğinden hükümde düzeltme nedenleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Sanık hakkında kurulan hükümde kazanılmış hakka ilişkin uygulama sırasında kanun maddesinin gösterilmemesi ve sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının kazanılmış hak nedeniyle, 1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesinin uyarınca “2 yıl 6 ay apis cezası üzerinden infaz edilmesine” karar verilmesi gerekirken “2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuş ise de söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numaralı bendinde açıklanan nedenle Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.10.2023 tarihli ve 2019/599 Esas, 2023/2552 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesi gereği, hükmün kazanılmış hak uygulanmasına ilişkin fıkrasından "...hususunda sanık lehine..." ibaresinden sonra gelmek üzere "1412 sayılı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca" ibaresinin eklenmesi, yine aynı fıkradaki “...ile cezalandırılmasına" ibaresinin çıkarılıp yerine "üzerinden infazına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.07.2024 tarihinde karar verildi.