Logo

1. Ceza Dairesi2024/4447 E. 2025/1489 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yapılan yargılama ve usul işlemlerinin hukuka uygun olduğu, sanık lehine meşru savunma veya sınırın aşılması hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, haksız tahrik indiriminin asgari seviyede uygulanmasında isabetsizlik olmadığı ve hesap hatasına rağmen sonuç cezanın doğru belirlendiği gözetilerek, temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2024/35 E., 2024/96 K.

SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama

HÜKÜM : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ve 307/3. maddesi gereğince bozma üzerine verilen kararın Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiği yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.02.2022 tarihli ve 2020/49 Esas, 2022/42 Karar sayılı kararı ile verilen hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11.

Ceza Dairesinin, 23.03.2022 tarihli ve 2022/711 Esas, 2022/978 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, bu kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 28.12.2023 tarihli ve 2022/13108 Esas, 2023/8587 Karar sayılı ilâmı ile ... cezanın fazla belirlenmesi ve sanık lehine asgari oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2024 tarihli ve 2024/35 Esas, 2024/96 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 29/1, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun'un 307/3. maddesi uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi, sanık lehine meşru savunma ya da sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması, sanığın eylemi 5237 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi kapsamında kabul edilerek taksirle yaralama suçundan mağdurun şikayetten vazgeçmesi nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğine, sanığın yetersiz ve soyut gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğuna ve haksız tahrik indiriminin üst sınırdan uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Sanığın, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d maddeleri uyarınca belirlenen 6 yıl 18 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 29/1. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası yerine, yazılı şekilde 4 yıl 19 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuş ise de anılan cezadan 5237 sayılı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca (1/6) oranında takdiri indirim uygulanarak sonuç ceza doğru belirlendiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek teşdiden belirlendiği, ilk haksız eylemin kim tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilememesi karşısında sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 25. maddesinde düzenlenen meşru savunma, 5237 sayılı Kanun'un 27/1 ve 27/2. maddelerinde düzenlenen sınırın aşılması hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, bozma ilamına uyularak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere,

sanık lehine 5237 sayılı Kanun'un 29/1. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde eleştiri nedeni dışında hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

IV. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2024 tarihli ve 2024/35 Esas, 2024/96 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının,5271 sayılı Kanun’un 304/4. maddesi uyarınca İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.02.2025 tarihinde karar verildi.