"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Talepnamede sanığın ... olan adının ... şeklinde hatalı yazıldığı, ...'in şikâyetçi olduğu belirlenmekle, ... 18. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.03.2023 tarihli ve 2023/48 Esas, 2023/183 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle şikâyetçi ...'u kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 251 ... maddesinin üçüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun'un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1.120,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231 ... maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik şikâyetçi ... vekili
tarafından yapılan itirazın kabulüne dair merci ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.07.2023 tarihli ve 2023/516 Değişik ... sayılı kararının kesin olmakla 18.07.2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 19.12.2023 tarihli ve 2023/21558 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve KYB-2023/137729 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve KYB-2023/137729 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“...katılma talebinde bulunmayan sanık ...'in [...] ... 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.03.2023 tarihli ve 2023/48 esas, 2023/183 sayılı kararına karşı itiraz hakkının bulunmadığı gözetilerek, mercii Mahkemesince 5271 sayılı Kanunun 252/6. maddesi gereğince itirazın reddine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un, Basit yargılama usûlü başlıklı 251 ... maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümleri;
"(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
...
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir." şeklinde düzenlenmişken aynı Kanun'un, Basit yargılama usûlünde itiraz başlıklı 252 nci maddesininin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları;
"(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.
(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
...
(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir." şeklinde hükümleri haizdir.
5271 sayılı Kanun'un, İtiraz usulü ve inceleme mercilerini düzenleyen 268 ... maddesinin ilgili bölümleri uyarınca;
"(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek
bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.
(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir."
5271 sayılı Kanun'un, Kanun yollarına başvurma hakkı başlıklı 260 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan;
“Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanun'a göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.” şeklindeki düzenleme uyarınca 5271 sayılı Kanun'a göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlara kanun yoluna başvurma hakkı tanınmıştır.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; sanık hakkında açılan davanın basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle yürütülüp şikâyetçi ... ile babası ... bu durum ihtar edilmiş ise de 17.05.2005 doğumlu olup yargılama aşamasında 17 yaşında olan şikâyetçi ...'a 5271 sayılı Kanun'un 234 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereği vekil atanması zorunlu iken anılan şikâyetçiye vekil atanmayıp 5271 sayılı Kanun'un 251 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yapılan ihtarın bizzat kendisine tebliğ edilmesini müteakip sanık hakkında hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verildiği, gerekçeli kararın ise şikâyetçi ... vekili adına Av. ... tebliğ edildiği, adı geçen avukatın karara süresinde itirazı üzerine Mahkemece 19.06.2023 tarihli yazı ile 5271 sayılı Kanun'un 252 nci maddesinin altıncı fıkrası gereği dosyanın itiraz merciine gönderildiği anlaşılmıştır.
3. Basit yargılama usûlüne ilişkin ihtarı içeren tebligatın vekili yerine şikâyetçi ...'un kendisine yapılmış olması nedeniyle şikâyetçi vekilinin itiraz yoluna başvuru hakkı bulunduğu dikkate alındığında merci tarafından itirazın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.02.2024 tarihinde karar verildi.