"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/472 E., 2022/1928 K.
SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.01.2021 tarihli ve 2017/420 Esas, 2021/13 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında mağdura yönelik nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82/1-e, 35/2, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 26.09.2022 tarihli ve 2021/472 Esas, 2022/1928 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280/1-g maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280/1. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile suça sürüklenen çocuğun neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle; suç vasfının nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçu olarak belirlenmesi gerektiğine,
2. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri özetle; suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, meşru savunma ya da sınırın aşılması, aksi kanaatte ise haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğinden bahisle eksik incelemeye,
İlişkindir.
III. GEREKÇE
1. Taraflar arasında öldürmeyi gerektirir bir husumet bulunmaması, suça sürüklenen çocuğun mağdura bıçakla bir kez vurması ve engel bir durum bulunmamasına rağmen eylemine kendiliğinden son vermesi birlikte değerlendirildiğinde, suç vasfının neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama olarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığından, Tebliğname'deki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımının yasal bağlamda ve gerekçesi gösterilerek belirlendiği, mağdurdan sanığa yönelen haksız bir saldırı bulunmaması karşısında 5237 sayılı Kanun'un 25. maddesinde düzenlenen meşru savunma ve aynı Kanun'un 27/2. maddesinde düzenlenen sınırın aşılması hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, yine mağdurdan sanığa yönelen haksız söz veya davranış bulunmaması karşısında 5237 sayılı Kanun'un 29/1. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 26.09.2022 tarihli ve 2021/472 Esas, 2022/1928 Karar sayılı kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/1. maddesi uyarınca Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.12.2024 tarihinde karar verildi.