Logo

1. Ceza Dairesi2024/4976 E. 2025/933 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanığın işlediği nitelikli kasten öldürme suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve cezanın tayini uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanığın cinsel istismara uğradığı iddiasının, Adli Tıp Kurumu raporu ve tanık beyanlarıyla desteklenebileceği, bu nedenle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve verilen cezanın yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/124 E., 2024/27 K.

SUÇLAR : Nitelikli kasten öldürme

HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükümlerin onanması

Sanık hakkında bozma üzerine verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. ve 307/3. maddeleri uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.11.2021 tarihli ve 2020/197 Esas, 2021/723 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında maktulleri nitelikli kasten öldürme suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 27.04.2022 tarihli ve 2022/908 Esas, 2022/1342 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, bu kararın, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin, 02.05.2023 tarihli ve 2022/7947 Esas, 2023/2440 Karar sayılı ilâmı ile özetle; sanığın, maktullerin birçok kez kendisine uyurken tecavüz ettikleri, en son olaydan bir hafta önce maktul ...'in kendisine tecavüz ettiği ancak şikayet edecek delilleri elde edemediği ve maktullerin kendisiyle alay ettikleri yönündeki beyanı, maktullerle ve sanıkla aynı evde kalan tanık B.S.'nin soruşturma aşamasında "06.12.2019 günü evimizde ..., ..., ..., F.O., ..., S.S.A., ... ve ... isimli arkadaşlarımızla oturduğumuz esnada ..., ...'nın bir erkek çocukla cinsel ilişkiye girdiğini anlattı ama bu çocuğun ismini söylemedi. Kendisine bu olayla ilgili olarak herhangi bir tepki veren olmadı..." şeklindeki ifadesi karşısında her ne kadar sanık hakkında Denizli Devlet Hastanesince düzenlenen 07.12.2019 tarihli genel adlî muayene raporunda genel cerrahi uzmanınca konsülte edilen hastanın rektal köşesinde fissür, kanama, hiperemi, fistül gözlenmediği, sfinkter tonusu doğal olarak değerlendirildiği belirtilmiş ise de fiili livataya ilişkin bulguların ne olabileceği, ne kadar sürede kaybolacağı, bir haftada kaybolup kaybolmayacağı, uyku halindeyken fiili livatanın fark edilip edilemeyeceği hususlarında Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan rapor alınıp tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile uygulanmaması nedeniyle bozulmasına, dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.01.2024 tarihli ve 2023/124 Esas, 2024/27 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında maktulleri nitelikli kasten öldürme suçlarından, 5237 sayılı Kanun'un 82/1-a, 29, 53. maddeleri uyarınca iki kez 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında her iki suç yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

2. Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında her iki suç yönünden 5237 sayılı Kanun'un 62. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Sanığın, uyuması nedeniyle beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan maktul ...'ya yönelik eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 82/1-a maddesi ile birlikte ayrıca 82/1-e maddesi gereğince de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi sanık hakkında verilen önceki hüküm sadece sanık müdafii tarafından istinaf edilmiş olup kazanılmış hak oluşturduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükümlere esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, hükümlere esas alınan raporların yeterli olduğu, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç vasıflarının eleştiri nedeni dışında doğru biçimde belirlendiği, yargılama sonucunda oluşan kanaat ve takdire göre ceza yaptırımlarının yasal bağlamda ve gerekçeleri gösterilerek belirlendiği, sanığın ilk aşamadan itibaren ölenler tarafından yaklaşık 20 kez cinsel saldırıya uğradığını savunduğu, yapılan anal muayenesi sonucu düzenlenen 07.12.2019 tarihli genel adli muayene raporunda cinsel saldırıya ilişkin bulgu elde edilemediği belirtilse de Adli Tıp İhtisas Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 30.10.2023 tarihli raporunda, "anal yolla yapılan cinsel istismar sonrası oluşması beklenen ekimoz, fissür ve mukoza yırtıklarının olaydan kısa süre sonra kaybolabileceği gibi, cinsel istismar sırasında kayganlaştırıcı madde kullanılması veya hile, tehdit gibi etkenlerle sfinkter tonusunun zayıflaması nedeniyle herhangi bir bulgu oluşmayabileceği" şeklinde belirtilmesi karşısında bulguların kaybolmuş olabileceği, yine tanık B.S.'nin beyanında, müşteki ... Yaqubi'nin kendisine maktul ... ...'in erkek bir çocukla cinsel ilişkiye girdiğini anlattığını ancak kim olduğunu söylemediğini beyan ettiği, bu haliyle iki kişiyi tasarlayarak öldüren sanığın olayı gerçekleştirmesine yönelik cinsel saldırıya uğradığı savunmasının hayatın olağan akışına uygun olabileceği de gözetilerek şüpheden sanık yararlanır ceza hukuku prensibi sanık lehine yorumlanıp hakkında 5237 sayılı Kanun'un 29. maddesi uyarınca asgari miktarda haksız tahrik indirimi uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı, takdirî indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından, ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

IV. KARAR

Gerekçe başlığı altında (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.01.2024 tarihli ve 2023/124 Esas, 2024/27 Karar sayılı kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289/1. maddesi ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Hükmolunan ceza miktarları ve tutuklulukta geçen süreler göz önüne alındığında, sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/4. maddesi uyarınca Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.02.2025 tarihinde karar verildi.