Logo

1. Ceza Dairesi2024/5041 E. 2024/5096 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi kasten yaralama davasında, sanığın eşi tarafından yapılan itirazın kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 262. maddesi uyarınca sanığın eşinin kanun yoluna başvurma hakkı bulunsa da, katılan sıfatı bulunmayan eşin, diğer sanık hakkında verilen hükme karşı itiraz hakkı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin itirazı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A

B O Z M A

MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2022/654 Değişik İş

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : İtirazın kabulüne dair

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Didim (Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.12.2021 tarihli ve 2021/495 Esas, 2021/678 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle şikâyetçi ...e karşı kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 86/3-e, 29, 62, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 251/3, 5237 sayılı Kanun'un 52/2. maddeleri uyarınca 1.680,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun'un 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik şikâyetçi ...in eşi ... tarafından yapılan itirazın reddine dair Didim (Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.04.2022 tarihli ve 2021/495 Esas, 2021/678 Karar sayılı ek kararına yönelik şikâyetçi ...in eşi ...'in itirazının kabulüne dair merci Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.06.2022 tarihli ve 2022/654 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 21.06.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 14.05.2024 tarihli ve 2023/27370 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.05.2024 tarihli ve KYB-2024/57092 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 28.05.2024 tarihli ve KYB-2024/57092 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 267. maddesinde yer alan '(1) Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.' şeklindeki ve aynı Kanun’un "Basit yargılama usulünde itiraz" başlıklı 252/1. maddesinde yer alan, '251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.' şeklindeki ile aynı Kanun'un 'Yasal temsilcinin ve eşin başvurma hakkı' başlıklı 262. maddesinde yer alan 'Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi, şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilirler...' şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,

Dosya kapsamına göre; Didim (Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.12.2021 tarihli kararına karşı sanık ...'in eşi tarafından yapılan itiraz hakkının, adı geçen sanığın mahkumiyetine ilişkin kararla sınırlı olduğu, diğer sanık ...'ün mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik olarak ancak katılan durumunda bulunan ...'in itirazda bulunabileceği gözetilmeden, sanık ...'in eşinin sanık ... hakkında kurulan karara ilişkin itiraz bakımından itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un, karar tarihinde yürürlükte bulunan Basit yargılama usûlü başlıklı 251. maddesinin inceleme konusu ile ilgili bölümleri; "(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.

...

(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir." şeklinde düzenlenmişken aynı Kanun'un, karar tarihinde yürürlükte bulunan Basit yargılama usûlünde itiraz başlıklı 252. maddesininin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları; "(1) 251. madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir.

(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.

...

(6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268. maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir." şeklinde hükümleri haizdir.

5271 sayılı Kanun'un, İtiraz usulü ve inceleme mercilerini düzenleyen 268. maddesinin ilgili bölümleri uyarınca;

"(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263. madde hükmü saklıdır.

(2) Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir."

5271 sayılı Kanun'un, Kanun yollarına başvurma hakkı başlıklı 260. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanun'a göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.” şeklindeki düzenleme uyarınca 5271 sayılı Kanun'a göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlara kanun yoluna başvurma hakkı tanınmıştır.

Bununla birlikte 5271 sayılı Kanun'un, Yasal temsilcinin ve eşin başvurma hakkı başlıklı 262. maddesinde yer alan; "(1) Şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi, şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilirler. Şüphelinin veya sanığın başvurusuna ilişkin hükümler, bunlar tarafından yapılacak başvuru ve onu izleyen işlemler için de geçerlidir." şeklindeki düzenleme uyarınca 5271 sayılı Kanun'a göre sanığın yasal temsilcisi ve eşine de kanun yoluna başvurma hakkı tanınmış ise de katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların eşlerine kanun yollarına başvurma hakkı tanınmamıştır.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; ... ve ... haklarında birbirlerine yönelik eylemleri yönünden şikâyetçi şüpheli sıfatıyla olarak açılan davanın basit yargılama usûlü uygulanması suretiyle yürütülüp yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, ...'in eşi ...'in karara süresinde itirazı üzerine 11.05.2022 tarihli yazı ile Mahkemece itiraz edenin katılan sıfatı almadığından kanun yoluna başvurma hakkı bulunmadığı belirtilerek 5271 sayılı Kanun'un 252. maddesinin altıncı fıkrası gereği dosyanın itiraz merciine gönderildiği anlaşılmıştır.

3. Merci tarafından ... hakkındaki karar yönünden şikâyetçi ...in eşi ...'ın itiraz yoluna başvuru hakkı bulunmadığı dikkate alınmadan itirazın bu karar yönünden reddi yerine kabulüne karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.06.2022 tarihli ve 2022/654 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.07.2024 tarihinde karar verildi.