Logo

1. Ceza Dairesi2024/518 E. 2024/1569 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Denetimli serbestlikteki hükümlünün, denetim süresi içinde işlediği iddia olunan yeni bir suç nedeniyle açık ceza infaz kurumuna gönderilip gönderilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün denetimli serbestlik esnasında işlediği iddia olunan cinsel taciz suçunun, kanunda öngörülen yaptırımlar birlikte değerlendirildiğinde cezasının alt sınırının bir yıldan az olması nedeniyle 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinin yedinci fıkrasının uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek, açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru bulunarak kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi

Cinsel taciz, şantaj ve hakaret suçlarından ... 3. İnfaz Hakimliğinin 26.04.2022 tarihli ve 2022/3926 Esas, 2022/3927 Karar sayılı içtima kararı ile 1 yıl 20 ay hapis cezasına hükümlü ...'in, bu cezasının infazı sırasında, koşullu salıverilme tarihine kadar kalan süresinin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Bergama İnfaz Hakimliğinin 03.03.2023 tarihli ve 2023/525 Esas, 2023/507 Karar sayılı kararını müteakip; infaz savcılığınca, hükümlünün denetim süresi içinde 02.06.2023 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan dolayı 14.07.2023 tarihinde kamu davası açılması nedeniyle koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, hükümlünün Covid-19 izninde bulunması sebebiyle henüz denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmaya başlanmadığı gerekçesiyle anılan talebin reddine ilişkin Bergama İnfaz Hakimliğinin 25.07.2023 tarihli ve 2023/1888 Esas, 2023/1894 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 03.08.2023 tarihli ve 2023/1428 değişik ... sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 19.12.2023 tarihli ve 94660652-105-35-20277-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve 2023/138596 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve 2023/138596 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan, "Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere yedi kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır." şeklindeki,

5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinde yer alan, "(7) (Yeniden Düzenleme:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir." şeklindeki düzenlemeler uyarınca, 5275 sayılı Kanun'un geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlülerin 31.05.2020 tarihine kadar izinli sayıldığı ve salgının devam etmesi hâlinde bu sürenin Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere yedi kez uzatılabileceğinin belirtildiği ve anılan düzenleme uyarınca Adalet Bakanlığınca söz konusu sürenin 2 aylık sürelerle uzatıldığı hususları ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesinde yer alan, " ... cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir ... " şeklindeki, denetim süresi içerisinde işlenen suçtan dolayı hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderileceğine ilişkin amir hükmü birlikte değerlendirildiğinde, Covid-19 izinli sayılanlar hakkında 5275 sayılı Kanun'un 95 ve 97 nci madde hükümlerinin uygulanacağı, bu itibarla Covid-19 sebebiyle izinli sayılan hükümlülerin izinde geçirdikleri sürenin infazdan sayılacağı hususunda hiçbir duraksamanın bulunmadığı,

Somut olayda, hükümlü hakkında Bergama İnfaz Hâkimliğinin 03.03.2023 tarihli denetimli serbestlik kararı hükümlünün 29.03.2023 tarihinde denetimli serbestlik müdürlüğüne bizzat müracaat etmesi üzerine uygulanmaya başladıktan sonra 02.06.2023 tarihinde işlemiş olduğu suça ilişkin olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03.07.2023 tarihli iddianame ile ... Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış olan kamu davasında yargılamanın başlamış olduğu ve hükümlünün kamu davasının açıldığı tarihe kadar denetimli serbestlik uygulanmak suretiyle cezasını infaz ettiği hususu dikkate alındığında, 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasının birinci cümlesi gereğince denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olan hükümlü hakkında denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE-

d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

3. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zincirleme suç başlıklı 43 üncü maddesinin (1) ... fıkrası;

Madde 43 - (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/06/2005-5377 S.K./6.mad) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.

4. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin konu ile ilgili yedinci fıkrası;

“(7) (Yeniden Düzenleme:14.4.2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.

Şeklinde düzenlenmiştir.

5. Hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen 1 yıl 20 ay hapis cezasının infazına 02.06.2022 tarihinde başlandığı, 03.03.2023 tarihli İnfaz Hakimliğinin kararı ile hükümlünün cezasının şartla tahliye tarihi olan 06.03.2024 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verildiği, hükümlünün Covid 19 sebebiyle izinli sayıldığı dönemde 02.06.2023 tarihinde 14.10.1989 doğumlu olan mağdureye karşı zincirleme olarak işlediği iddia olunan cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105 ... maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve ikinci fıkrasının (d) bendi ve aynı kanunun 43 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemi ile 14.07.2023 tarihinde Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, hükümlü hakkında dava açıldığını öğrenen yetkili ve görevli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün, İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonu’nun kararını da ekleyerek hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun cezasının alt sınırının bir yıldan fazla olduğu gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için dosyasını Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İnfaz Hakimliğine gönderdiği anlaşılmaktadır.

6. 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, somut olayda, hükümlünün işlediği iddia olunan ve kamu davasına konu yapılan cinsel taciz suçunun 5237 sayılı Kanun’un 105 ... maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesine göre “üç aydan iki yıla kadar hapis cezasını” gerektirmesi, aynı maddenin ikinci fıkrasının (d) bendine göre suçun “Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,” işlenmesi nedeniyle “yarı oranında” arttırılması gerektiğinden verilebilecek cezanın alt sınırının “4 ay 15 gün” olacağı ve hükümlünün işlediği iddia olunan kasıtlı suçun hapis cezasının alt sınırının bir yılın altında kalması nedeniyle 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinin yedinci fıkrasının

birinci cümlesinin uygulanma koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, İnfaz Hakimliğince gösterilen gerekçe yerinde ve yasal değil ise de, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna iade edilmemesi yönünde verilen kararın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, hükümlü hakkında uygulanan denetimli serbestlik kararının kaldırılarak, işlediği kasıtlı suç nedeniyle kamu davasının açıldığı tarih ile koşullu salıverilme tarihine kadar sürenin açık ceza infaz kurumunda çektirilmesi gerektiğine yönelen ve haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.03.2024 tarihinde karar verildi.