"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi
... M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'ın, kurumda korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi ve 48 ... maddesinin ikinci fıkrası gereğince 7 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 12.08.2022 tarihli ve 2022/107 sayılı kararına karşı yapılan şikâyetin kabulü ile disiplin cezasının 2 ay süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma şeklinde değiştirilmesine ilişkin ... İnfaz Hâkimliğinin 25.08.2022 tarihli ve 2022/1685 Esas, 2022/1749 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 07.09.2022 tarihli ve 2022/907 değişik ... sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 19.12.2023 tarihli ve 94660652-105-35-14452-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve 2023/138603 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.01.2024 tarihli ve 2023/138603 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Dosya kapsamına göre;
1-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 48 ... maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasına yönelik olarak hükümlüye ait daha önce verilmiş disiplin cezalarına ilişkin kayıtların getirtilerek, infazının tamamlanmasını müteakip yasal kaldırma sürelerinin dolup dolmadığının tespit edilmesi sonrası hükümlünün disiplin cezasına ilişkin hukuki durumun tayin ve takdir edilmesi gerektiği,
2- 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 4 üncü maddesinde, infaz hakimlerinin görevlerinin;
"1. Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak..." olarak sayıldığı,
İnfaz Hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar başlıklı 6 ncı maddenin üçüncü fıkrasının;
"İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, verilen kararın veya yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir." şeklinde olduğu nazara alınarak mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, İnfaz Hakimliğinin görevinin ceza infaz kurumunda yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile kanun veya diğer mevzuat hükümleri ile hukukun genel ilkelerine uygunluğunun denetlenilmesine ilişkin olduğu, somut olayda İnfaz Hakimliğince hükümlü tarafından yapılan şikayetin kabulü ile Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü uygulamasının iptal edilmesine karar verebileceği,
Ancak; şikayet kabul edilse dahi idarenin yerine geçerek mahkemece bir karar verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek, İnfaz Hakimliğince şikayetin kabulünden sonra disiplin cezasının 2 ay süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma şeklinde değiştirilmesine ilişkin olarak karar verilemeyeceği,
Gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 48 ... maddesinin ikinci fıkrasının uygulanmasının yerinde olup olmadığının denetlenebilmesi açısından, hükümlü hakkında daha önce verilen disiplin cezalarına ilişkin kesinleşme ve infaza ilişkin bilgi ve kayıtların getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre, hükümlünün hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Ayrıca 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 4 ve 6 ncı madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, İnfaz Hakimliğinin görevinin ceza infaz kurumunda yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile kanun veya diğer mevzuat hükümleri ile hukukun genel ilkelerine uygunluğunun denetlenmesine ilişkin olduğu, İnfaz Hakimliğince hükümlü veya tutuklu tarafından yapılan şikayetin kabulü halinde cezaevi idaresi tarafından verilen kararın veya yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verilebilecektir, ancak idarenin yerine geçerek bir karar verilmesi mümkün değildir.
4. Somut olayda, hükümlünün şikayetinin kabulüne karar verildikten sonra şikayete konu hükümlünün talebi ile ilgili olarak cezaevi idaresi tarafından verilen kararın iptaline karar verilmesi gerekirken, “....hükümlü hakkında verilen 7 gün hücreye koyma disiplin cezasının ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma (2 ay) şeklinde değiştirilmesine” karar verildiği anlaşılmakla, itirazın bu sebeplerle kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.09.2022 tarihli ve 2022/907 değişik ... sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.03.2024 tarihinde karar verildi.