Logo

1. Ceza Dairesi2024/526 E. 2024/5257 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün terör örgütünden ayrıldığına dair samimiyetinin tasdik edilmemesi kararına yapılan itirazın kabulü ile infaz hakimliği kararının kaldırılmasına dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün terör örgütünden ayrıldığına dair samimiyetinin tasdiki talebinin reddi kararına yönelik yapılan itiraz üzerine, itirazın kabulü ile yetinilmeyip itiraz konusu hakkında da karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı 5271 sayılı CMK'nın 271/2. maddesine aykırı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/4963 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın kabulüne

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay

Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2019 tarihli ve 2018/94 Esas, 2019/142 Karar sayılı kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına hükümlü ...'nin, iş bu cezasının infazı sırasında, örgütten ayrıldığına yönelik samimiyetinin tasdikini talep etmesi üzerine, terör örgütünden ayrıldığı konusunda samimi olduğuna dair bir düşünce ve kanaat oluşmaması gerekçesiyle terör örgütünden ayrılması konusundaki samimiyetinin tasdik edilmemesine dair... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 16.06.2023 tarihli ve 2023/2641 sayılı kararına kararına karşı yapılan şikayetin reddine ilişkin Ankara Batı 2. İnfaz Hâkimliğinin 03.07.2023 tarihli ve 2023/4334 Esas, 2023/4395 Karar sayılı kararına yönelik yapılan itiraz üzerine, hükümlünün idare ve gözlem kurulu ile itiraz mahiyetiyle yazılan dilekçelerinde suçunu kabul ettiğini beyan ederek irtibat halinde bulunduğu kişilerin isimlerini belirtmesi, idare ve gözlem kurulu kararında hükümlü aleyhine dış dünyaya yansıyan objektif olarak değerlendirilebilecek bir davranıştan bahsedilmemesi nedeniyle itirazın kabulü ile anılan İnfaz Hakimliği kararının kaldırılmasına dair mercii Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.07.2023 tarihli ve 2023/4963 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 19.12.2023 tarihli ve 94660652-105-06-20612-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve 2023/136887 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.01.2024 tarihli ve 2023/136887 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Dosya kapsamına göre,

1- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hükümlülerin gruplandırılması” başlıklı 24. maddesinde yer alan, “ (1) Hükümlüler; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Aklî ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, d) Terör suçluları, e) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, Gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,

Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin hükümlülerin gruplandırılması başlıklı 19. maddesinde yer alan ''Hükümlüler, bulundukları veya gönderildikleri ceza infaz kurumlarında; a) İlk defa suç işleyenler, mükerrirler, itiyadî suçlular veya suç işlemeyi meslek edinenler, b) Zihinsel ve bedensel durumları nedeniyle veya yaşları itibarıyla özel bir infaz rejimine tâbi tutulması gerekenler, c) Tehlike hâli taşıyanlar, ç) Terör suçluları, d) Suç örgütlerine veya çıkar amaçlı suç örgütlerine mensup olan suçlular, e) Gözlem sürecinin devamına karar verilenler, gibi gruplara ayrılırlar.'' şeklindeki,

Anılan Yönetmeliğin 24. maddesinde yer alan ''..19 uncu maddenin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen suçlular ayrıca; a) Örgüt lideri olanlar, b) Aktif örgüt üyesi olanlar, c) Örgütten ayrılanlar, ç) Tarafsız olanlar şeklinde gruplandırmaya tâbi tutulurlar..'' şeklindeki,

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 109/1. maddesindeki "Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında bulundukları tüm aşamalarda, ceza infaz kurumlarının düzen ve güvenliği amacıyla konulmuş kurallara uyup uymadığı, haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği, uygulanan iyileştirme programlarına göre toplumla bütünleşmeye hazır olup olmadığı, tekrar suç işleme ve mağdura veya başkalarına zarar verme riskinin düşük olup olmadığı hususlarında idare ve gözlem kurulu tarafından iyi hâlin belirlenmesine esas olmak üzere en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulur." şeklindeki,

Aynı Yönetmeliğin 109/2. maddesinde yer alan, "Birinci fıkra gereğince yapılacak değerlendirmede, infazın tüm aşamalarında hükümlülerin katıldığı iyileştirmeye yönelik psiko-sosyal ve eğitim-öğretim programları ile spor ve sosyal faaliyetler, kültür ve sanat programları, aldığı sertifikalar, kitap okuma alışkanlığı, diğer hükümlü ve tutuklular ile ceza infaz kurumu görevlileri ve dışarıyla olan ilişkileri, işlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlığı, ceza infaz kurumu kuralları ile kurum bünyesindeki çalışma kurallarına uyumu ve aldığı disiplin cezaları dikkate alınır." şeklindeki,

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6/2-ç maddesinde yer alan, “Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup, mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı aranır.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde,

Terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için, koşullu salıverilme tarihlerine bir yıldan az süre kalması, mensup oldukları örgütten ayrıldıklarının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi ve iyi halli olmaları şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği,

Somut olayda, hükümlünün mensup olduğu örgütten ayrıldığının idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilmesi gerektiği, bu doğrultuda hükümlünün örgütten ayrıldığına ilişkin samimi eylemlerinin yanında, ceza infaz kurumu yetkilileri tarafından yapılacak gözlem ve denetimlerle hükümlünün örgütten ayrıldığına dair yeterli kanaatin de oluşmasının gerektiği, hükümlünün örgütten ayrıldığını beyan etmesi üzerine idare tarafından tarafsız odaya alındığı, kurum eğitim öğretim servisi, psiko sosyal servis, güvenlik ve gözetim servisi ve yönetim servisi tarafından örgütten ayrılması hususunda beyanlarının ve düşüncelerinin ne olduğunun sorulduğu, ancak hükümlü ile yapılan görüşmelerde ezber cümleler kullandığı, örgüt ile bağını açıklama noktasında samimi ve gerçekçi ifadelerde bulunmadığı, çekimser ve çelişkili ifadelerde bulunduğu, işlediği suç ile alakalı pişmanlığını dile getirme hususunda yetersiz kaldığı ve örgüte dair etkin bir bilgi paylaşımında da bulunmadığından bahisle örgütten ayrıldığına ilişkin samimiyetinin tasdik edilmemesine karar verildiği, söz konusu değerlendirmenin cezanın infazı sırasında idarece, eğitim öğretim servisi, psiko sosyal servis, güvenlik ve gözetim servisi ve yönetim servisi tarafından yapılan görüşmelere ve gözleme dayanılarak verildiği gibi, örgüt ile bağının ve mensubiyetinin bulunmadığını, pişman olduğunu beyan eden hükümlünün söz konusu örgüte dair etkin bir bilgi paylaşımında da bulunmadığı anlaşılmakla, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,

2- 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 6/4. maddesi uyarınca uygulanması gereken 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan "(2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hükme aykırı olarak, itiraz konusunda bir karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulü ile infaz hakimliğinin itiraz konusu kararının kaldırılması ile yetinilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. Hükümlünün suçunu kabul edip, pişman olduğuna, terör örgütünden ayrıldığına ilişkin beyanlarında samimi olmadığına, beyanlarına rağmen terör örgütü ile irtibatının devam ettiğine ilişkin İdare ve Gözlem Kurulunda oluşan kabulün denetimine imkan verecek, takdir hakkının objektif ve yerinde

kullanıldığını gösterecek, denetime elverişli, nitelikte dosya içeriğine uygun yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, koşullu salıverilme tarihi 17.01.2024 olan hükümlü hakkında “hükümlünün örgüte dair etkin bir bilgi paylaşımında bulunmadığı ve söylemlerinde tutarsız olduğu, ezberlenmiş cümleler kullandığı, samimi paylaşımlarının olmadığı, suç kabulünün olmadığı, çekimser davranışları ve çelişkili ifadeleri nedeni ile” terör örgütünden ayrıldığına dair kanaat oluşmadığından bahisle samimiyetinin tasdikine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla, verilen kararda gösterilen gerekçenin dosya içeriğine uygun, yeterli ve yasal olmadığı belirlenerek hükümlünün itirazının kabulüne ve İnfaz hakimliğinin hükümlünün şikayetinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden tebliğnamede (1) numaralı başlık altında gösterilen ve haklı sebebe dayanmayan kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

3. 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu'nun 6/4. maddesi uyarınca uygulanması gereken 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan "(2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hüküm gereğince itiraz konusunda da bir karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulü ile infaz hakimliğinin itiraz konusu kararının kaldırılması ile yetinilmesine karar verilmesi Kanun’a aykırı olup, tebliğnamede (2) numaralı başlık altında gösterilen gösterilen kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki (1) nolu düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki (2) nolu düşünce yerinde görüldüğünden, kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

3. Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.07.2023 tarihli ve 2023/4963 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.07.2024 tarihinde karar verildi.