Logo

1. Ceza Dairesi2024/5421 E. 2024/5593 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde uzlaştırma usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması ve uzlaşmaya engel teşkil eden birden fazla kişi ile tehdit suçundan beraat kararı verilmesi nedeniyle, kasten yaralama suçu bakımından uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A

MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2021/760 E., 2022/527 K.

SUÇ : Kasten yaralama

İNCELEME KONUSU

KARAR : Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2021/760 Esas, 2022/527 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 52. maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin netice cezanın türü ve miktarı itibarıyla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 272/3-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle 02.06.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309/1. maddesi uyarınca, 14.05.2024 tarihli ve 2024/967 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.07.2024 tarihli ve KYB-2024/58128 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.07.2024 tarihli ve KYB-2024/58128 sayılı kanun yararına bozma isteminin; hükümlünün kasten yaralama eyleminin uzlaşma kapsamında kaldığı dikkate alınarak uzlaşma usûlünün uygulanması gerektiği şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253. maddesinin birinci fıkrasında ve aynı fıkrasının (a) bendinde yer verilen; "(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar," şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir.

5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinde yer alan; "(3) ...(Ek cümle: 26/6/2009 - 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suç ile birlikte bu kapsama girmeyen bir suçun birlikte işlenmesi hâli uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil eder. Hükümlünün kasten yaralama suçu ile birlikte birden fazla kişi ile tehdit suçunu da işlediği iddiası ile kamu davası açılmıştır.

5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesinde; "(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,..." şeklinde düzenleme yapılmıştır.

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; uzlaşmaya engel olan birden fazla kişi ile tehdit suçundan beraat kararı verilmiş olması nedeniyle inceleme konusu hüküm yönünden anılan suçun uzlaştırmaya engel olmadığı belirlenmekle hükümlünün eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı ve aynı Kanun'un 73. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, bu itibarla uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.

3. 5271 sayılı Kanun'un 254/1. maddesinde yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile katılan arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.06.2022 tarihli ve 2021/760 Esas, 2022/527 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.09.2024 tarihinde karar verildi.