Logo

1. Ceza Dairesi2024/6064 E. 2024/5906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen disiplin cezasının hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı ve infaz hakiminin kararı onama yetkisinin olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün eyleminin kurumda korku, kaygı veya panik yaratacak şekilde söz söylemek veya davranışta bulunmak olarak nitelendirilemeyeceği ve bu nedenle verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğu, ayrıca infaz hakiminin şikayeti reddetmekle yetkili olduğu halde disiplin cezasını onama yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, itirazın reddine dair ağır ceza mahkemesi kararı kanun yararına bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

K A N U N Y A R A R I N A B O Z M A

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/226 değişik iş

HÜKÜMLÜ : ...

İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA

YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay

Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ...'in, kurumda korku, kaygı veya panik yaratılabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak eylemi sebebiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 43/2-d maddesi uyarınca 1 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 02.02.2023 tarihli ve 2023/41 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin reddine ve anılan disiplin cezasının onaylanmasına ilişkin Tavşanlı İnfaz Hâkimliğinin 22.02.2023 tarihli ve 2023/219 Esas, 2023/298 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesinin 24.03.2023 tarihli ve 2023/226 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 11/07/2024 gün ve 94660652-105-43-8081-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.09.2024 tarihli ve 2024/81446 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 09.09.2024 tarihli ve 2024/81446 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"1-) Dosya kapsamına göre, olay günü koğuşta çok fazla sayıda ilaç içen hükümlünün, ilgili Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından, 5275 sayılı Kanun’un 43/2-d maddesi uyarınca "kurumda korku, kaygı veya panik yaratılabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak" eyleminden 1 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, hükümlünün sağlığını kendi kusuruyla tehlikeye atma şeklinde gerçekleşen olayın, cezasına dayanak alınan maddede belirtilen eyleme uymadığı gibi kanunda bu eyleme dair bir disiplin cezasınında öngörülmediği, ayrıca 5275 sayılı Kanun'un "37 ilâ 46 ncı maddelerde yer alan eylemlerin tanımına uymayan ve kanunda tanımları yapılmamış olan eylemler, nitelik ve ağırlıkları bakımından bunlara benzediklerinde, aynı maddelerdeki disiplin cezaları ile karşılanırlar." şeklindeki 48/1. maddesinin; "kanunsuz suç ve ceza olmaz" şeklindeki temel hukuk ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesinin 03.10.2013 tarihli ve 2013/28-106 sayılı kararı ile iptal edilmiş olduğu cihetle şikayetin kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,

2-) 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6/3. maddesinde yer alan, “İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü tarafından yapılan şikâyetin reddine karar verilmesi halinde, ayrıca onaylanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın anılan nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. Hükümlünün gereğinden fazla ilaç alma eyleminin, 5275 sayılı Kanun'un 43/2-(d) maddesinde düzenlenen "kurumda korku, kaygı veya panik yaratılabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak" olarak değerlendirilip disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, eyleminin kurumda korku veya panik yaratabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak olarak nitelendirilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğu kabul edilmelidir.

3. 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.” şeklindeki düzenleme gereğince hükümlünün şikayetinin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca hükümlüye verilen disiplin cezasının niteliği gereği de yasal olarak İnfaz Hakiminin onayı gerekmediği halde disiplin cezasının onaylanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

4. Açıklanan bu sebeplerle, hükümlünün şikayetinin reddine dair İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesince verilen 24.03.2023 tarihli ve 2023/226 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.09.2024 tarihinde karar verildi.