Logo

1. Ceza Dairesi2024/6348 E. 2024/6747 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen haberleşme yasağı cezasının süresinin ve kapsamının belirsiz olması nedeniyle cezanın hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca verilen haberleşme yasağı cezasının süresi ve kapsamının açıkça belirtilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararında cezanın "1 aydan 3 aya kadar" şeklinde belirsiz bir süreyle ve hangi iletişim araçlarını kapsadığı belirtilmeksizin verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/1776 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Silahlı terör örgütüne üye olma, nitelikli yağma ve tehdit suçlarından Gerede L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ...'ın, kurum idaresine bildirilen telefon numarası aracılığıyla ya da teknik müdahale ile başka bir hatta yönlendirme yapmak suretiyle görüşme hakkı olmayan kişilerle görüşmek eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 42/2-f maddesi uyarınca 1 aydan 3 aya kadar haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 27.10.2023 tarihli ve 2023/1103 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin reddine ilişkin Bolu İnfaz Hâkimliğinin 24.11.2023 tarihli ve 2023/6738 Esas, 2023/7178 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.01.2024 tarihli ve 2023/1776 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.09.2024 gün ve 94660652-105-14-14010-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.09.2024 tarihli ve 2024/94293 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.09.2024 tarihli ve 2024/94293 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya kapsamına göre, hükümlünün görüşme kabinine başkasıyla birlikte girerek telefon görüşmesi gerçekleştirdiğinin tespit edilmesi üzerine, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 42/2-f maddesi uyarınca 1 aydan 3 aya kadar haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezasının anılan Kanun'un 42/2-f maddesinde maddesinde belirtilen alt ve üst sınır içerisinde orantılı bir biçimde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ''1 aydan 3 aya kadar haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezası''na karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde ile reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 42. maddesinin (1) ve (2) nci fıkrasının (f) bendi;

Madde 42 - (1) Haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezası, hükümlünün bir aydan üç aya kadar mektup, faks ve telgraf almak ve yollamaktan, televizyon izlemekten, radyo dinlemekten, telefon etmekten ve diğer iletişim araçlarından yararlanmaktan tamamen veya kısmen yoksun bırakılmasıdır.

(2) Bu cezayı gerektiren eylemler şunlardır:

f) (Ek bent: 14.04.2020 - 7242 S.K./24. md) Kurum idaresine bildirilen telefon numarası aracılığıyla ya da teknik müdahale ile başka bir hatta yönlendirme yapmak suretiyle görüşme hakkı olmayan kişilerle görüşmek.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2.Hükümlü hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda Disiplin Kurulu Başkanlığınca, hükümlünün eyleminin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 42. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendine aykırılık teşkil ettiği kabul edilmekle, eyleminin gerektirdiği ve 42. maddenin 1. fıkrasında yer alan, "Haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama

cezası, hükümlünün bir aydan üç aya kadar, mektup, faks ve telgraf almak ve yollamaktan, televizyon izlemekten, radyo dinlemekten, telefon etmekten ve diğer iletişim araçlarından yararlanmaktan tamamen veya kısmen yoksun bırakılmasıdır." şeklindeki düzenleme gereğince, 1 aydan az üç aydan fazla olmamak üzere süresi ve hangi haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma ve kısıtlama cezası ile cezalandırıldığı açıkça belli olacak şekilde disiplin cezasının takdir edilmesi gerekirken, " 1 aydan 3 aya kadar haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama cezası ile cezalandırılmasına" şeklinde süresi ve yasaklama yada kısıtlama konusu haberleşme veya iletişim aracı belli olmayacak şekilde disiplin cezasının verildiği, bu disiplin cezasına karşı yapılan şikayetin de İnfaz hakimliğince reddedildiği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.01.2024 tarihli ve 2023/1776 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.10.2024 tarihinde karar verildi.