Logo

1. Ceza Dairesi2024/6475 E. 2025/2056 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün denetimli serbestlik talebinin, ceza infaz kurumu idaresince veya kurum idare ve gözlem kurulunca değerlendirilmeden önce infaz hâkimliğince reddedilmesi nedeniyle yapılan itirazın reddine dair kararın kanun yararına bozulup bozulmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Denetimli serbestlik talebinin infaz hâkimliğince değerlendirilmesinden önce, 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi ve ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca ceza infaz kurumu idaresi veya kurum idare ve gözlem kurulunca değerlendirilmesinin gerekli olduğu, bu değerlendirme yapılmadan infaz hâkimliğinin talebi reddetmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2024/785 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Kasten yaralama, mala zarar verme suçlarından Ankara 1. İnfaz Hâkimliğinin 06.12.2023 tarihli ve 2023/23772 Esas, 2023/23788 Karar sayılı içtima kararıyla 1 yıl 28 ay 95 gün hapis cezasına hükümlü ... vekilinin hükümlünün denetimli serbestliğe ayrılmasına ilişkin talebi üzerine, hükümlü vekilinin talebinin öncelikle ceza infaz kurumu idaresince veya kurum idare ve gözlem kurulunca değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle talebin reddine ilişkin Ankara Batı 2.İnfaz Hakimliğinin 02.01.2024 tarihli ve 2023/10066 Esas, 2024/124 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2024 tarihli ve 2024/785 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.09.2024 tarihli ve 94660652-105-06-14172-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/96365 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/96365 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"15.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A-1. maddesinin; "(1) (Değişik:14/4/2020- 7242/46 md.) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir .." şeklindeki düzenleme gereği 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik uygulamasına karar verme yetkisinin infaz hakiminde olduğu, ancak denetimli serbestlik kararı verilebilmesi için hükümlünün iyi halli olmasının şart olduğu, yukarıda açıklandığı üzere iyi hal tespitinin hükümlünün bağlı bulunduğu açık ceza infaz kurumu idare ve gözlem kurulunca yapılması gerektiği, somut olayda dosyada hükümlünün iyi halliğine ilişkin bir değerlendirme bulunmadığından infaz hakimliğince cezaevi idaresine müzekkere yazılıp iyi hal değerlendirme raporunun düzenlenmesi istenilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin "İdare ve gözlem kurulunun görevleri" başlıklı 14. maddesinin (1) inci fıkrasının (ç) bendi ile (f) bendi;

MADDE 14 – (1) İdare ve gözlem kurulu; mevzuatta verilen diğer görevlerinin yanında hükümlünün kademeli olarak toplumla bütünleştirilmesi ile ilgili aşağıda sayılan görevleri yapar:

.....

(ç) Uygulanacak infaz ve iyileştirme rejimini saptar.

...

(f) 5275 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna ayrılmaya, kalan cezasını denetimli serbestlik tedbiri altında infaz etmeye veya ceza infaz kurumlarından doğrudan koşullu salıverilmeye esas iyi hâl değerlendirmelerini yapar.

3. Hükümlünün kesinleşen ve infaza verilen içtimalı 1 yıl 28 ay 95 gün hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet savcılığınca düzenlenen 07.12.2023 tarihli ve 2023/7-9624 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün 28.11.2023 tarihinde cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumuna alındığı, şartla tahliye tarihinin 14.04.2025, bihakkın tahliye tarihinin ise 24.08.2026 olarak belirlendiği, hükümlü vekilinin düzenlenen bu müddetname sonrasında İnfaz Hakimliğine verdiği 28.12.2023 havale tarihli dilekçesinde, müddetnemenin iptaline, infazın durdurulmasına, hükümlünün denetimli serbestlikten yararlandırılmasına karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.

4. İnfaz Hakimliğince yapılan değerlendirmede, hükümlü hakkında düzenlenen ve şikayete konu yapılan müddetnamede hükümlünün kesinleşen ve infaza konu cezalarının, ceza infaz kurumunda ve denetimde geçen ve mahsubu gereken süreler ile şartla tahliye ve bihakkın tahliye tarihlerinin belirlenmesinde herhangi bir hata ve hukuka aykırılık bulunmadığı tespit edilerek, müddetnamenin iptaline ilişkin talebin reddine karar verildiği ayrıca çektirilecek cezanın hesabında duruksama olmadığı değerlendirilerek infazın durdurulması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

5. Hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlandırılması gerektiğine ilişkin talep konusunda, Ceza İnfaz Kurumu veya İdare ve Gözlem Kurulu tarafından yapılan bir işlem yada verilen bir karar olmadığından, hükümlü vekilinin talebinin kurum idaresi veya kurum idare ve gözlem kurulunca değerlendirme yapılması ve karar verilmesi amacıyla dilekçenin ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

6. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik uygulamasına karar verme yetkisinin infaz hakiminde olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 89. maddesi ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 14. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile (f) bendine göre, İdare ve Gözlem Kurulunun hükümlünün kalan cezasını denetimli serbestlik tedbiri altında infaz etmesine esas olmak üzere 5275 sayılı Kanun'un 89. maddesi ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 16. maddesinde yazılı esaslara uygun şekilde iyi hâl değerlendirmesini yapıp, karar alması, değerlendirme raporu, alınan karar olumlu ise İnfaz hakimliğinden hükümlünün kalan cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı konusunda karar verilmesi amacıyla infaz dosyasını İnfaz hakimliğine göndermesi ve İnfaz hakimliğinin de, İdare ve Gözlem Kurulunun bu raporunu esas alarak hükümlünün şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı konusunda olumlu yada olumsuz bir karar vermesinin mümkün olduğu, İdare ve Gözlem Kurulunun değerlendirme raporu, aldığı karar olumsuz ise hükümlünün şikayet yoluna başvurabileceği, idarenin işleminin ve aldığı kararın denetiminin yapılabileceği gözönüne alındığında, hükümlü vekilinin doğrudan İnfaz Hakimliğine yaptığı taleple ilgili olarak, öncelikle kurum idaresi veya kurum idare ve gözlem kurulunca değerlendirme yapılması amacıyla, dilekçenin ceza infaz kurumuna gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, haklı sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2025 tarihinde karar verildi.