Logo

1. Ceza Dairesi2024/6481 E. 2025/1550 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hükümlünün cezasının infazında artık yılların hesaba katılıp katılmadığına ilişkin itirazın reddine dair kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Müddetnamede artık yılların hükümlü lehine hesaba katılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi ve şartla tahliye tarihinin hatalı hesaplanması nedeniyle infaz hakimliği kararının ve itirazı reddeden ağır ceza mahkemesi kararının kanuna aykırı olduğu değerlendirilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/2357 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR : İtirazın reddine

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan Diyarbakır 4 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 09.12.1999 tarihli ve 1999/113 Esas, 1999/352 Karar sayılı kararı ile müebbet hapis cezasına hükümlü ...'in, bu cezanın infazı sırasında, adı geçen hükümlü hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.08.2018 tarihli ve 2012/7-9022 sayılı müddetnameye karşı, artık yılların hesaba katılması gerektiğinden bahisle yaptığı şikâyetin reddine dair İzmir 3. İnfaz Hâkimliğinin 17.07.2023 tarihli ve 2023/11020 Esas, 2023/11069 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.08.2023 tarihli ve 2023/2357 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.09.2024 tarihli ve 94660652-105-35-2884-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/98047 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/98047 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 10.09.2021 tarihli ve 2021/6855 Esas, 2021/12031 Karar sayılı ilâmında "... Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 22.05.2020 tarihli müddetnamede Şubat ayının 29 gün olduğu yıllarda hükümlü lehine olmasına rağmen 1 gün mahsup işlemi yapılmadan müddetnamenin düzenlendiği, koşullu salıverilme ve bihakkın tahliye tarihinin aleyhe sonuç doğrucak şekilde belirlendiği anlaşılmakla, düzenlenen bu müddetnameye karşı hükümlünün yaptığı itirazın “ koşullu salıverilme ve bihakkın tahliye tarihlerinin hesaplanmasında artık yılların dikkate alınması gerektiği” gerekçesiyle kabulüne dair... sayılı kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, bu karara karşı CMK’nın 309. maddesi uyarınca yapılan ve haklı sebebe dayanmayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, ..." şeklinde belirtildiği üzere, müddetname düzenlenirken sanığın lehine olacak şekilde artık yılların hesaba katılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.08.2018 tarihli ve 2012/7-9022 sayılı müddetnamede Şubat ayının 29 gün olduğu yıllarda hükümlü lehine olmasına rağmen 1 gün mahsup işlemi yapılmadan müddetnamenin düzenlendiği, bunun sonucu olarak şartla tahliye ve bihakkın tahliye tarihinin aleyhe sonuç doğuracak şekilde belirlendiği anlaşılmakla, düzenlenen bu müddetnameye karşı hükümlünün yaptığı şikayetin “ şartla tahliye ve bihakkın tahliye tarihlerinin hesaplanmasında artık yılların dikate alınması gerektiği” gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verildiği anlaşılmakla, bu karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun'a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.08.2023 tarihli ve 2023/2357 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.02.2025 tarihinde karar verildi.