Logo

1. Ceza Dairesi2024/6485 E. 2025/622 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Covid-19 iznindeki hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararının, hükümlünün ilgili kuruma süresinde başvurmaması nedeniyle kaldırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün Türkçe bilmediği ve denetimli serbestlik kararının kendisine usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin, ayrıca cezasının infaz durumu ile ilgili SMS gönderilip gönderilmediğinin araştırılmadan eksik incelemeyle hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ:Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI: 2023/1810 değişik iş

Silahla yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından İstanbul İnfaz Hakimliğinin 25.05.2022 tarihli ve 2022/12184 Esas, 2022/12362 Karar sayılı içtima kararı ile 18 yıl 11 ay hapis cezasına hükümlü Yasier Hasah El Hemmedi'nin, bu cezasının infazı sırasında, 01.08.2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar kalan süresinin denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair Kahramanmaraş İnfaz Hâkimliğinin 27.07.2023 tarihli ve 2023/3645 Esas, 2023/3648 Karar sayılı kararını müteakip, anılan kararın 02.08.2023 tarihinde hükümlüye usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, hükümlünün 15+2 gün içerisinde İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaatta bulunmadığından bahisle hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılmasına, hükümlünün 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A-8. maddesi uyarınca açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine ilişkin İstanbul 1. İnfaz Hâkimliğinin 22.09.2023 tarihli ve 2023/7158 Esas, 2023/8085 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.10.2023 tarihli ve 2023/1810 değişik sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.09.2024 tarihli ve 94660652-105-34-3660-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.09.2024 tarihli ve 2024/96342 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 30.09.2024 tarihli ve 2024/96342 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"Dosya arasında bulunan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2018 tarihli 2018/371 Esas, 2018/473 Karar sayılı gerekçeli kararından yargılama aşamasında hükümlünün ifadesine tercüman marifetiyle başvurulduğu anlaşılmış olup, Tükçe bilmediği anlaşılan hükümlüye tercüman marifetiyle yapılmayan 02.08.2023 tarihli denetimli serbestlik müdürlüğüne nakle ilişkin tebliğ-tebellüğ belgesinin usulsüz olduğu, ayrıca denetimli serbestlik kararının da hükümlüye tebliğ edilmediği anlaşıldığından itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 7242 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 9 uncu maddesinin beşinci fıkrası;

(5) Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle, açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106 ncı madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/5/2020 tarihine kadar izinli sayılır. Salgının devam etmesi hâlinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere ondokuz kez uzatılabilir. Bu fıkra uyarınca izinli sayılanlar hakkında 95 ve 97 nci madde hükümleri uygulanır.

3. 7456 sayılı Kanun’un 15 inci maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10 uncu maddenin birinci ve üçüncü fıkraları;

(1) 31/7/2023 tarihi itibarıyla geçici 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle izinde bulunan hükümlüler, izin bitimini takip eden onbeş gün içinde infaz işlemlerinin devam ettiği kurumlara dönmek zorundadır.

(3) Yukarıdaki fıkralar uyarınca, izinden dönecek hükümlüler ile hakkında denetimli serbestlik kararı verilecek hükümlülere ilişkin hususlar, Adalet Bakanlığının resmî internet sitesinde duyurulur.

Şeklinde düzenlenmiştir.

4. Hükümlünün, 18 yıl 11 ay hapis cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen, 26.12.2022 tarihli ve 2022/7-11319 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün 03.10.2021 tarihinde cezasını infaz etmek üzere ceza infaz kurumuna alındığı, 07.12.2022 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılmasına karar verildiği ve bu kurumda cezasının infazı sırasında 12.12.2022 tarihinde 5275 sayılı Kanun'un Geçici 9 uncu maddesi gereğince Covid-19 iznine çıkarıldığı, şartla tahliye tarihi 19.10.2027 olan hükümlü hakkında izinde bulunduğu sırada İnfaz Hakimliğinin 27.07.2023 tarihli ve 2023/3645 Esas, 2023/3648 Karar sayılı kararı ile 5275 sayılı Kanun'un 105/A maddesi uyarınca kalan cezasının şartla tahliye tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik uygulanarak infazına karar verildiği anlaşılmaktadır.

5. İnfaz Hakimliğince şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine karar verilen hükümlünün, izin bitim tarihinde infaz işlemlerinin devam ettiği infaz kurumuna dönme zorunluluğu olduğunu ve dönmediği kabul edilerek hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılarak açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmiş ise de, hükümlünün yokluğunda şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair İnfaz Hakimliğince 27.07.2023 tarihinde karar verildiği anlaşılmakla, denetimli serbestlik kararının ve Türkoğlu Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından düzenlenen altında hükümlünün ismi yazılı olan ancak imzası bulunmayan 02.08.2023 tarihli ve 2022/3346 sayılı "Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne Nakil ve Tebliğ Tebellüğ Belgesinin" hükümlüye usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte tebliğ edildiği, ayrıca hükümlünün UYAP sisteminde kayıtlı GSM numarasına cezasının infaz durumu ile ilgili SMS gönderilip gönderilmediği, gönderildi ise hangi tarihte gönderildiği araştırılmaksızın, eksik inceleme sonucu verilen karar hukuka aykırı olup, bu karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu sebeple yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.10.2023 tarihli ve 2023/1810 değişik sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,24.01.2025 tarihinde karar verildi.