Logo

1. Ceza Dairesi2024/6487 E. 2024/7253 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde uzlaştırma yoluna başvurulup başvurulmayacağı ve ertelenen cezanın infazına ilişkin usulün nasıl uygulanacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun şikâyete bağlı suçlardan olması ve uzlaştırma kapsamında bulunması, ayrıca mahkemenin tehdit suçundan beraat kararı vermesi nedeniyle uzlaştırmaya engel bir durum olmaması gözetilerek ilk hüküm, uzlaştırma yoluna başvurulmadan hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozulmuştur; erteli hükmün infazına ilişkin ikinci karar ise, ilk hükmün yok hükmünde olması ve bu nedenle kanun yararına bozma yoluna konu edilememesi nedeniyle reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Sulh Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2010/2638 E., 2011/1345 K.

MAHKEMESİ: Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2015/1393 E., 2016/169 K.

SUÇ : Kasten yaralama

KARARLAR: Mahkûmiyet

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Ankara (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 17.10.2011 tarihli ve 2010/2638 Esas, 2011/1345 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 62. maddeleri gereğince hükmolunan 3 ay 10 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin hükmün, temyiz edilmeksizin 04.01.2012 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.02.2016 tarihli ve 2015/1393 Esas, 2016/169 Karar sayılı kararı ile erteli ilâmın kaldırılması suretiyle hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 62. maddeleri gereğince 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, kesin olarak verildiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 17.09.2024 tarihli ve 2023/30500 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.10.2024 tarihli ve KYB-2024/98165 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.10.2024 tarihli ve KYB-2024/98165 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"1) Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.10.2011 tarihli ve 2010/2638 esas, 2011/1345 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;

Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde yer alan basit yaralama suçunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmeden önceki haliyle de, anılan maddenin 253/1-a maddesi gereğince de uzlaşmaya tabi olduğunun anlaşılması karşısında, somut olayda sanık ve katılana soruşturma veya kovuşturma evresinde usulüne uygun bir uzlaşma teklifi yapılmadığı cihetle, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,

2) Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2016 tarihli ve 2015/1393 esas, 2016/169 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 51/7. maddesinin ''Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir.' şeklindeki düzenleme nazara alındığında,

Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.10.2011 tarihli kararı ile sanık hakkında erteli 3 ay 10 gün hapis cezası verilmesi karşısında, denetim süresi içerisinde suç işleyen sanık hakkında erteli hapis cezasının aynen ya da kısmen infazına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, Mahkemesince sanık hakkında yeni hüküm kurmak suretiyle 2.000,00 Türk lirası adli para cezası verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253/1-a maddesinde yer verilen;

"(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur:

a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar,"

Şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasının son cümlesinde "(3) ...(Ek cümle: 26/6/2009 - 5918/8 md.) Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklinde düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suç ile birlikte bu kapsama girmeyen bir suçun birlikte işlenmesi hâli uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil eder.

2. 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesinde yer alan "(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine,..." şeklindeki düzenleme gereği hükümlünün eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı ve aynı Kanun'un 73. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlardan olduğu, bu itibarla uzlaştırma hükümleri kapsamında bulunduğu, hükümlü hakkında suç tarihi itibarıyla uzlaşmaya engel olan tehdit suçundan da cezalandırılması istemiyle kamu davası açılması nedeniyle kasten yaralama eyleminin uzlaştırma kapsamında bulunmadığı anlaşılmış ise de Mahkemece tehdit suçundan beraat kararı verilmiş olması nedeniyle inceleme konusu hüküm yönünden uzlaştırmaya engel olmadığı belirlenmiştir.

3. 5271 sayılı Kanun'un 254/1. maddesinde yer verilen; “(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, hükümlü ile şikâyetçi arasında uzlaştırma işleminin yapılması için dava dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre hükümlünün hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanun’a aykırı olup Ankara (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 17.10.2011 tarihli ve 2010/2638 Esas, 2011/1345 Karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

4. Bununla birlikte bozma nedenine göre erteli ilâmın denetim süresi içerisinde suç işleyen hükümlü hakkında verilen Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.02.2016 tarihli ve 2015/1393 Esas, 2016/169 Karar sayılı kararının hukukî değerden yoksun olduğu belirlenmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 27.10.2009 tarihli ve 2009/206 Esas, 2009/250 Karar sayılı kararında; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve Adalet Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmesi" gerektiği kabul edilmekle hukuken geçerli olmayan, yok hükmünde olan Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.02.2016 tarihli ve 2015/1393 Esas, 2016/169 Karar sayılı kararının kanun yararına bozma talebine konu edilemeyeceği belirlenmekle, anılan karara yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR

A. Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.02.2016 tarihli ve 2015/1393 Esas, 2016/169 Karar Sayılı Kararı Yönünden

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

B. Ankara (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 17.10.2011 tarihli ve 2010/2638 Esas, 2011/1345 Karar Sayılı Kararı Yönünden

1.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan verilen Ankara (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin, 17.10.2011 tarihli ve 2010/2638 Esas, 2011/1345 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.11.2024 tarihinde karar verildi.