"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/2 E., 2020/438 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması
Marmaris 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2020 tarihli ve 2020/2 Esas, 2020/438 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, istinaf edilmeksizin 09.12.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 12.09.2024 tarihli ve 2024/294 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.09.2024 tarihli ve KYB-2024/95046 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 23.09.2024 tarihli ve KYB - 2024/95046 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya arasında mevcut bulunan sanığa ait cezaevi bilgilerine göre 02.05.2016 ile 09.09.2016 tarihleri arasında sanığın cezaevinde bulunmamasına karşın, uzlaştırma teklifini içeren davetiyenin evvelce hükümlü olduğu için kendisine vasi olarak atanan ...'e 03.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 09.09.2016 tarihinde tahliye olması ile birlikte adı geçenin vasilik görevi sona erdiğinden, yapılan bu tebligatın usulsüz olduğu ve usulsüz tebligata dayalı olarak uzlaşma sağlanamadığı şeklinde düzenlenen raporun usulünce tanzim edildiğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, sanığa usulüne uygun şekilde uzlaştırma teklifi yapıldıktan sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un “Uzlaştırma” başlıklı 253/4. maddesinde yer alan; “(4) Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. ...” şeklindeki düzenleme ile 05.08.2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29/1. maddesinde yer alan; "(1) Uzlaştırmacı; şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin reşit olmaması ya da kısıtlı olması hâli ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır." şeklindeki düzenleme uyarınca, kişinin uzlaştırma hususundaki beyanı kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, ancak istisnai hallerde hak sahibi dışındaki kişilere de uzlaşma teklifi yapılabilir.
2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; hükümlünün kasten yaralama eyleminin uzlaşma kapsamında kaldığı, inceleme konusu suç tarihinden önce başka suçtan ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunması nedeniyle vesayet altına alındığı ancak 09.09.2016 tarihi itibariyle vesayetin son bulduğu belirlenmiştir.
3. Uzlaştırma işlemleri için hükümlünün vasisine 03.12.2019 tarihinde yapılan tebligatın bu tarihte hükümlünün vesayet altında bulunmaması nedeniyle usulüne uygun olmadığı, hükümlüye usulüne uygun şekilde uzlaşma teklifi yapılarak sonucuna göre hükümlünün hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken uzlaştırmanın sağlanamadığından bahisle mahkûmiyet kararı verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. Marmaris 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2020 tarihli ve 2020/2 Esas, 2020/438 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309/4. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.11.2024 tarihinde karar verildi.