Logo

1. Ceza Dairesi2024/6500 E. 2024/6751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Şüpheli ölüm olayında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Ölüm sebebinin net olarak tespit edilebilmesi için soruşturmanın genişletilmesi ve dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği

SAYISI : 2024/451 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın reddine

KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

...'ın şüpheli ölüm olayı hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Alanya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15.01.2024 tarihli ve 2020/78251 soruşturma, 2022/26272 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Alanya 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 16.02.2024 tarihli ve 2024/451 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 17.09.2024 tarihli ve 94660652-105-07-10888-2024-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/96333 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02.10.2024 tarihli ve 2024/96333 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

"5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına

karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla soruşturmanın genişletilmesine karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,

Dosya kapsamına göre, kişinin yapılan otopsi sonucunda travmatik bir tesirle öldüğüne ilişkin tıbbi delil bulunmadığı, yine zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, ölüm sonucunun otopside tanısı konulamayan hastalık sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiği, herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/2. maddesindeki, "Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir." hükmüne nazaran, kişinin ölüm sebebinin net olarak tespit edilebilmesi için dosyanın kül halinde Adli Tıp 3. Üst Kuruluna gönderilmesi yönünde soruşturmanın genişletilmesine karar verilerek, sonucuna göre müştekinin itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

Şeklinde düzenlenmiştir.

2. Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki eksik soruşturmaya ilişkin bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir..

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Alanya 1. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 16.02.2024 tarihli ve 2024/451 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.10.2024 tarihinde karar verildi.